34.Bölüm

1.1K 121 55
                                    

Meriç'in şerefine daha çok yorum bekliyorum şgldşşhgll. İyi okumalar. (:

***

Birisi size kötülük yaptığında, intikam arzusunu uyandırmanız son derece normaldir. İçgüdüseldir. Ondan korkmamalısınız, sadece doğru yönlendirmeyi öğrenmelisiniz. İntikam planına girdiğinizde, artık ondan kurtulmak çok zor olacaktır çünkü anlık rahatlama sona erdiğinde, daha fazlasına ve daha fazlasına ihtiyacınız olacaktır. Bu bir döngü halinde devam eder. Bir noktada, tarihin "kötü kahramanı" olma riskini taşıyor olacaksınız. Meriç ve Çağla farkına varmadan çoktan bu döngü içine girmiş bulunuyorlardı.

Karşısında gördüğü çocuk ile şok olan Çağla, Meriç'ten böyle bir hamle kesinlikle beklemiyordu. Onu çok hafife almıştı.

"Hoş geldin Kadirciğim." dedi Meriç büyük bir gülümsemeyle ayağa kalkarak. Çetin'de ayağa kalkıp onur konuğu ile tokalaştı. Çağla hala olayın şokundaydı. Kadir ona elini uzattığında anca kendine gelebilmişti ve tokalaşmıştı.

"Siz tabii tanışmıyorsunuz, değil mi? Ya da ben mi yanlış biliyorum? Çağla?" diye entrikalar prensi, sinsi kıza soru yöneltti. Çağla'nın bu huzursuz hallerini görünce aşırı keyiflenmişti.

"Tanışmıyoruz tabii ki. Çağla ben." dedi genç kız kendini toparlayarak. Yalan söylemişti zira Çağla ile Kadir birbirini oldukça iyi tanıyorlardı, o kadar iyi tanıyorlardı ki ikiside Amerikadayken bir ilişki yaşamış, hatta Çağla hamile kalmıştı. Kendi isteğiyle bebeği aldırmıştı. Kadir'de aynı fikirdeydi tabii. Ondan sonra yıldızı barışamayan çift sürekli kavga edip en sonunda da ayrılmışlardı. Sinsi kız Kadir'e bir hayli öfkeliydi hala. Elbette genç kız başta kardeşi olmak üzere ailesinden ve herkesten bunu gizlemişti. Ama bilirsiniz, gizemler keşfedilmek için vardırlar. Hele ki bir gizem bu kadar ilgi çekici ve düşmanınızın işine yarayacak bir gizemse.

***

Dün olanlar...

Yaşadığı aydınlanmadan sonra şehirdeki tek arkadaşı Kadir'i arayan Meriç bir an önce olanları ona anlatmak istiyordu, çünkü biraz onun da payı vardı. Meriç'in evinde buluştuktan sonra her şeyi farkına varan çocuk olanları bir bir tüm detaylarıyla anlatmıştı Kadir'e. Meriç'in her söylediği cümlesinden sonra çapkın çocuk daha çok şaşırıyor ve ağzı daha çok açılıyordu. Çetin'le sevgili olmasından tutun yeni düşmanına kadar...

"Bir dakika, bir dakika. Çağla dediğin kişi, Çağla Arslan mı? Üstelik New York'taymış öyle mi?" diye sormuştu Kadir şaşırmaya devam ederken.

"Evet. Yoksa onu tanıyor musun?"

Kadir "Şey, evet. Umarım bu bir isim benzerliğidir ama hiç sanmıyorum. Fotoğrafını göstersene." dedikten sonra Meriç ona telefonundan Çağla'nın instagram hesabına girerek bir fotoğrafını gösterdi.

"Dünya gerçekten de küçük bir yermiş. Tanıyorum."

"İnanmıyorum. Nasıl ya? Nereden tanışıyorsunuz?" diye sordu Meriç, bu sefer şaşırma sırası ondaydı.

"Biz bir ara sevgili olmuştuk ama çok uzun sürmedi." diye cevap verdi Kadir huzursuzca.

"Neden ayrıldınız?"

"Aramızda kalsın, Çağla hamileydi ve çocuğu aldırmak istedi, tabii ben de aldırmasından yanaydım. O olaydan sonra sürekli kavga etmeye başladık ve sonunda ayrıldık."

"Demek öyle? Ailesinin bu olaylardan haberi var mı peki?" diye sordu Meriç az da olsa keyiflenerek.

"Yok tabii ki." Bu duyduğu cevap ile Meriç'in gülümsemesi iyice büyümüştü.

Bu konuşmadan sonra Meriç bir şekilde Kadir'i ikna edip onu akşam yemeği planına dahil etmişti. Entrikalar Prensi'nin Amacı Çağla'yı korkutmak ve kendisiyle uğraşmaması gerektiğini anlatmaktı.

"Acaba Allah'a mı havale etsen onu?!" diye sordu Kadir şakayla karışık.

Meriç sinsi bir gülüş ile "Arkady Davidovich ne demiş biliyor musun?" diye sordu arkadaşına. Kadir başını 'hayır' anlamında sallayınca konuşmaya devam etti Meriç.

"Ancak intikamını alamayan, bunu Tanrı'ya emanet eder."

***

Şimdiki zaman...

"Kadir'de Çağla gibi Amerikadan dönmüştü. Sen hangi şehirdeydin Çağla?" diye sordu Meriç gülümsemeyle. Kızı hafiften köşeye sıkıştırmak istiyordu.

"New York." diye cevap verdi Çağla hafiften dişlerini sıkıp ve gülümseyerek.

"Aa bu ne tesadüf hah. Kadir sen de New York'taydın değil mi?" dedi Meriç, Kadir'e baktıktan sonra beyaz şarabından bir yudum aldı ve bakışlarını Çağla'ya çevirdi.

"Evet, ben de New York'taydım." diye cevap verdi Kadir.

"Büyük bir şehir tabii, karşılaşmamış olmanız normal." diye sohbete dahil oldu Çetin.

"Bu arada beni de akşam yemeğinize dahil ettiğiniz için teşekkür ederim." dedi Kadir nezaketini göstererek.

"Ne demek. Meriç'in arkadaşı, bizim de arkadaşımız sayılır."

***

Ertesi sabah...

"Dün akşamki tavırların sanki değişikti?" diye sordu Çetin şüpheli bir şekilde kendisine sarılmış olan sevgilisine.

"Neden? Ne yaptım ki?" diye sordu Meriç masum bir yüz ifadesiyle. Madem sinsi kız iyi ve masum abla rolünü oynayacaktı, o da iyi ve masum sevgili rolünü oynamaya hazırdı.

"Bilmem, sanki biraz gariptin."

"Sana öyle gelmiştir sevgilim. Ama akşam çok heyecanlıydım belki ondandır. Ee ablan sevdi mi beni acaba?" diye konuyu değiştirdi Meriç.

Çetin "O kolay kolay herkesi sevmez ama seni sevmişe benziyor. Sen sevilmeyecek gibi değilsin ki." diyerek sevgilisinin saçlarına koklayıp bir öpücük bıraktı.

"Ama beni en çok sen seviyorsun." dedi Meriç başını yasladığı göğüsten kaldırıp Çetin'e bakarak.

"Seni kendimden bile çok seviyorum." dedin Çetin sevgilisinin dudaklarına derin bir öpücük kondurdu.

Çetin sevgilisinin yanından ayrıldıktan sonra sinsi çocuk minik zaferini kutlayabilirdi.

"Pasta mı alsam ne yapsam ya. Üstünede 'Entrikalar Prensi is back' yazdırırım hah."

***

Sinsi kız akşam yemeğinden sonra eve dönmüştü lakin tüm gece boyunca gözünü kırpmamıştı. Her tarafını öfke kaplamış, başarısızlığı hazmedememiş ve gözünü hırs bürümüştü. Kardeşi Çetin sevgilisinin yanına gidince, o da fırsattan istifade yardımcısı Hakan bey'i çağırmıştı.

"Hakan bey size gözünüzü Meriç'in üstünden ayırmayın dememiş miydim?" diye sordu Çağla kızgın bir ifadeyle.

"Ayırmadım efendim. Dün hep evdeydi."

"Allah kahretsin, kesin onu kendi evine çağırdı. Bu yüzden anlamadık." Öfkeli kız Kadir'in fotoğrafını Hakan bey'e gösterdikten sonra ona da dikkat etmesini söylemişti.

"Anlaşılan o ki, Ali'yle olan fotoğraflar işimize yaramayacak. Başka bir şey bulmamız lazım."

***
Umarım beğenmişsinizdir. (:

Bu bölüm Meriç'i nasıl buldunuz?

Entrikalar Prensi | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin