Hafif uzun bir aradan sonra tekrardan merhaba. Bol bol yorum atmayı ve oy vermeyi lütfen atlamayınız. Zira beni motive eden tek şey bunlar.😊❤️
***
"Sen beni tehdit mi ediyorsun?!" diye çıkıştı Levent Bey bir iki adım Cihangir'in üstüne yürüyerek.
"Estağfurullah. Sadece olacakları öngörüyorum diyelim." diye cevap verdi sarışın çocuk pişkin bir şekilde.
Levent Bey kısa bir gülüş attıktan sonra "Madem o kadar açık konuşuyorsun. O halde ben de açık konuşayım. Baban toprağın altında, çünkü o da aynı senin gibi şerefsizlik yapmaya meyilliydi." dedi sakin bir şekilde. Bu sakinlik ve sözlerin bıçak niteliğinde keskinliği Cihangir'in öfkesini arttırmıştı.
Takım elbiseli adama bir adım yaklaşarak "Babam hakkında doğru konuş! Yoksa leşin çıkar bu evden!" diye bir uyarıda bulundu.
"Tehditten başka bir şey bilmez misin sen?" diye sordu alaycı bir biçimde. Zaten öfke problemi olan çocuğun sinir sistemini kısa bir sürede bozmayı başarmıştı Levent Bey.
Cihangir adamın söylediklerini pek de kaale almayarak "Hisse devrimi için ne gerekiyorsa hemen yapılsın! Şirketin ortağı olmak için sabırsızlanıyorum." dedi, keyifli görünüyordu.
"Yapılsın bakalım. Biraz sen de bu duyguyu tat. Bu arada sen de Çetin'in, Çağla'nın ve Meriç'in serbest bırakılması için gerekenleri yap!" dedi Levent Bey ve karşılıklı anlaşma yapılmıştı.
***
Meriç yatağına oturmuş, ayaklarını karnına doğru çekmiş, elleriyle de ayaklarına sarılmıştı. Üzgün görünüyordu ve sevgilisinin gözünden kaçmamıştı. Sarışın çocuk öyle dalmıştı ki, sevgilisinin geldiği farketmemişti bile.
Çetin, sarışın çocuğun yanına oturduktan sonra "Az önce babamla konuştum." dedi onun dikkatini çekmeyi başarmıştı.
"Ne? Gerçekten mi? Kurtaracak mı bizi?" diye sordu hemen Meriç merakla.
"Üzme artık kendini. Kurtaracak, az kaldı. Çıkacağız buradan." dedi Çetin önce etrafına bakınarak. Ardından da sevgilisinin elini tutmuştu gizliden.
"İnanmıyorum! Hadi inşallah ya. Bora'yı bile özledim biliyor musun?" dedi Meriç coşkulu bir şekilde.
Çetin de "Ben de ablamı özlemeye başladım galiba." dedi gülerek.
"Sahi ya! Acaba o ne yapıyor ceza evinde?!"
"Umarım birilerinin kuyusunu kazmıyordur..." dedi esmer oplan düşünceli görünerek.
"Yok yok, sanmıyorum. O şimdi kültür şoku yaşıyordur orada hah. Espresso da yok, kesin depresyona girmiştir." dedi Meriç gülerek ve Çetin'in de gülmesini sağlamıştı.
***
Çağla zor da olsa ortama asimile olmuş çayını yudumluyordu. Fakat espressoya ve lükse duyduğu özlem aşikârdı.
"Ama hayatım ben şekersiz demiştim. Biliyorsun, rejimdeyim." dedi Çağla kendini tutamayıp kapris yaparak. Yanıbaşında oturan kadın ona ters ters bakmaya başlayınca yerinde huzursuzca kıpırdandı.
Ufak bir R yaparak "Ama bir seferlik şekerli içeyim değil mi? Kendime izin verebilirim." diye durumu toparladı gülümseme eşliğinde.
Yanlarına gelen kadın elbiseyi çekiştirerek "Abla senin bu verdiğin elbise bana olmadı sanki? Baksana bi'." dedi Çağla'nın karşısına dikilmeden önce.
"Şekerim senin basenlerin Kim Kardashian bozması olduğu için biraz abes durdu. Ama herkesten benim gibi sıfır beden olmasını bekleyemeyiz, öyle değil mi Fatmacığım?" dedi Çağla saçını havalı bir şekilde arkaya atarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Entrikalar Prensi | bxb
Novela Juvenil[TAMAMLANDI] Yalanların yardımıyla kendini koruma içgüdüleri. Entrikalarla dolu intikam savaşları. Kurnazlığın verdiği manipülasyon teknikleri. Yılanlarla dolu bir hikaye serüveni. İşin içine aşk ve komedi de girince, olayların komplike bir hal alma...