11

122 6 0
                                    

XIX

Dikkate değer bir plan görüşülüp karara bağlanıyor

Soğuk, ıslak, rüzgârlı bir gecede Fagin, o iskeleti çıkmış vücuduna paltosunu geçirerek ve yakasını, yüzünün aşağı kısmını tamamen gözden gizleyecek şekilde kulaklarının üstüne kadar kaldırarak ininden çıktı... Eşikte duralayarak kapının içeriden kilitlenip zincirlenmesini bekledi. Bu iş bitip çömezlerinin sofada uzaklaşan ayak sesleri duyulmaz olunca Fagin duvar diplerine sine sine, son hızla yola koyuldu.

Oliver'ın kapatılmış olduğu ev Whitechapel yakınlarındaydı. Fagin bir an köşe başında durup kuşkuyla çevresine bakındı. Sonra karşı kaldırıma geçti ve Spitalfields yönüne saptı.

Taşların üzeri vıcık vıcık çamurdu ve sokakların üzerine kapkara bir sis çökmüştü. Yağmur uyuşuk uyuşuk yağıyor, her şey ele soğuk ve yapışkan geliyordu. Tam Fagin türü yaratıklara göre bir geceydi sanki. Duvar ve kapı diplerine sine sine, sinsi ve sessiz ilerleyen çirkin ihtiyar, karanlıktan, kir ve çamurdan doğmuş, karnını doyuracak pislik arayan iğrenç bir sürüngeni andırıyordu.

Birçok dar, kıvrım kıvrım sokaklar boyunca, Bethnal Green Meydanı'na gelinceye kadar yolu sürdürdü. Orada birden sola saparak kentin bu sıkışık, kalabalık semtinde pek bol olan pis ve yıkık dökük sokakların karmakarışıklığı içine daldı.

Fagin besbelli ki geçtiği yerleri, ne gecenin karanlığı, ne de yolların karışıklığı yüzünden şaşırmayacak kadar iyi biliyordu. Bir süre hızlı hızlı yürüdükten sonra sonunda, karşı köşedeki tek bir lambayla aydınlanan bir sokağa saptı. Bu sokaktaki bir evin kapısına vurdu ve kapıyı açan kişiyle bir şeyler mırıldaştıktan sonra yukarı kata çıktı.

Bir oda kapısının tokmağına el atınca bir köpek hırıltısı duyuldu ve bir erkek sesi kim olduğunu sordu.

Fagin başını kapıdan içeri uzatarak, "Yabancı değil iki gözüm!" diye yanıtladı. "Ben geldim, Bill."

Bill Sikes, "Öyleyse getir cenazeni içeri!" dedi. "Yat aşağı be hayvan! Palto giymiş diye İblis Hazretleri'ni tanımadın mı yoksa?"

Besbelli Anasınıngözü, Fagin'in paltosunu yadırgamıştı. Çünkü Fagin paltosunu çıkarıp bir sandalye arkasına atınca köpek de yine gidip köşesine yattı ve mizacının izin verdiği derecede hoşnut olduğunu belirtmek ister gibi kuyruğunu salladı.

Sikes, "Hoş geldin!" dedi.

"Hoş bulduk iki gözüm. Aa, Nancy!"

Bu son sözcük belli belirsiz bir çekingenlikle söylenmişti. Çünkü Mr. Fagin'le genç bayan, Oliver yüzünden dalaştıkları zamandan beri görüşmemişlerdi. Ne var ki hanımın davranışı Fagin'in bütün kuşkularını çarçabuk ortadan kaldırdı. Nancy ayaklarını ocağın siperinin üstünden çekip sandalyesini arkaya itti ve Fagin'i ateş başına çağırdı. Daha fazla bir şey söylemesine gerek yoktu; çünkü domuzuna soğuk bir hava vardı dışarıda.

Fagin, kemikli ellerini ateşe tutup ısıtarak, "Ah Nancy' ciğim, soğuk mu soğuk sahiden!" dedi. Sonra eliyle göğsüne vurarak ekledi: "Adamın ta içine işliyor adeta!"

Bill Sikes, "Senin içine işleyebiliyorsa gerçekten keskin sayılır!" dedi. "Nancy, bir içki ver şuna. Hem çabuk ol, dinini seversen. Mendebur iskeletin böyle takırdadığını gördükçe fena oluyorum... Mezardan yeni çıkmış hortlaklara benziyor."

Nancy, çarçabuk dolaptan bir şişe aldı. Dolabın içi şişe doluydu ve boy boy, biçim biçim olduklarına bakılırsa şişelerde çeşit çeşit içki vardı. Sikes bir bardak konyak boşalttı ve Fagin'e bunu yuvarlamasını söyledi.

Oliver TwistHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin