Bölüm 61

29 5 5
                                    


Burak sinir küpü gibi etrafta dolanıyordu. Benim Rüyam nerde demişti, hem de ben buradayken! Bu kızı ortadan kaldırmam gerekiyordu.

"4 Kişiyi öldürmüş fakat onlar çok kalabalıkmış." Dedi Çakal o sırada Burak ellerini yüzünde gezdirdi.

"3 Saat bekleyeceğiz." Dedi tanımadığım bir adam gayet otoriter görünüyordu, Burak bir anda ona baktı ve sanki cümleleri sindirmeye çalışıyormuş gibi konuştu. "3 saat mi? Koskoca 3 saat hiç bir şey yapmadan beklememi mi istiyorsun?" adam Burak'ın bakışlarına karşılık verdi.

"Aynen öyle." Eskiden olsa Burak çoktan bu adama bir tane vurmuş ve kendi işine bakmaya başlamıştı. Fakat şu anda sessiz kaldı.

"Bunu yapmamın imkânı yok Barış."

"Yapacaksın çünkü Rüya'yla öyle anlaştık. Herhangi bir durumda 3 saat içinde onun bizimle iletişime geçmesini bekleyeceğiz." Burak'a baktığımda boynundaki damarlar belli oluyordu, kendini neden tutuyordu ki? En sonunda konuştu.

"Sen anlaşma yaptın, biz öyle bir şey konuşmadık 3 koca saat elim kolum bağlı beklemeyeceğim." Fakat Barış denilen adam tek bir cümle söyledi.

"Rüya'ya güvenmiyorsan seninle işi olmaz Burak."

"Ben Rüya'ya güveniyorum!" diye patladı bir anda. O kadar sakin kalıp bu cümleye patlaması da benim sinirlerimi bozuyordu. Fakat kurnaz olmam lazımdı.

"O zaman onun dediğini yap." Diye tartışmaya daldım. Hepsi bana baktı. "Rüya'ya güveniyorsan onun dediğini yap." Açıkçası ben giderken Burak birinin dediğini yapacak bir insan değildi ama işlerin değiştiği belliydi. Şu anda bu 3 saatte onun ölmesini umacaktım.

Barış denilen adam tekrar konuştu. "Duygularını karıştırma." Burak ona tekrar baktı.

"Ben duygularımı karıştırmıyorum! İstediğim tek şey Rüya'yı aramak ve hangi delikteyse bulup oradan çıkartıp evine getirmek." Bir an durdu. "Burası da güvenli değil ki kapıyı bombaladılar manyaklar!"

"Tamam da bu noktada duygularını karıştırıyorsun. Dışarı çık temiz havada nefes al ve 3 saat bekle." Burak bir an adamla bakıştı ve sakince dışarı çıktı. Bu Barış denilen adam kimdi peki?

Burak'la bu şekilde sadece Kayra konuşabilirdi. Fakat bu da değişmişti. Burayı böyle bırakmamıştım ve artık sinirim bozuluyordu.

Burak'ın arkasından dışarı çıkınca kapının önündeki merdivenlere oturduğunu gördüm. Yok artık!

Tepki vermeden sakince Burak'ın yanına oturdum. "Ne yapacaksın?" diye sordum hemen.

"3 saat burada oturacağım." Göz göze geldik. "Bana öyle bakma Melek profesyonel davranmaya çalışıyorum şu an. Çünkü Rüya da öyle ister ayrıca o güçlü bir kadın ben ona güveniyorum" Başını aşağı resmen bıraktı ve derin bir nefes aldı. İnşallah geberip giderdi.



Başımdaki ağrı beni benden alırken bilincim yerine gelmişti. Gözlerimi kapalı tutup nasıl bir ortamda olduğumu değerlendirmeye çalıştım.

Ellerim ve ayaklarım bağlı değildi ayrıca bir arabanın arka koltuğundaydım. Sol tarafta oturtturmuşlardı beni ve yanımda biri daha vardı. Ön koltuk da sanırım doluydu.

SORUNLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin