"Ay lütfen biraz sakin olur musun?"
Aşağıya inmiştik Ay beni gördüğü gibi ağlamaya başlamıştı, ortalama yarım saattir ağlıyordu, kulağım uğulduyordu ve sağ koluma sarılmıştı. "Kapat çeneni çok korktum." Dedi ve dudağını bükerek o hayat soğutan hüüüüü sesini çıkarmaya devam etti.
Kayra'ya baktım, artık beni kurtarmalıydı gerçekten. Burak dışa kapıyı açıp içeri girdiğinde göz göze geldik, ardından ise Ay'a baktı. "Üzgünüm Ay ama Rüya'yı kısa süreliğine ödünç almak zorundayım."
Ay, Burak'a bakakaldı çünkü sesi gayet ciddi çıkıyordu. Şu anda buradan kaçmak için ne olursa olsun razıydım! Ay'a döndüm ve ondan kolumu kurtarmaya çalışırken olabilecek en yumuşak ses tonumu kullanmaya çalıştım.
"Ay sen şimdi biraz sakinleş ben hemen geliyorum, ayrıca sakinleşirsen bazı şeyleri konuşmaya başlayabiliriz." Dedikten sonra dikkatlice canımı acıtmadan ayağa kalktım.
Burak'a baktım başıyla yukarıyı işaret edince merdivenlere doğru yöneldim. Merdivenlerden çıktığımda gereksiz yorulduğumu fark edince durup, canımı acıtmamak için sakin ama derin bir nefes aldım. Burak kolumdan tutunca ona baktım. Endişeli bir yüz ifadesi takınmıştı.
"Neyin var? Başın mı döndü? Çok çabuk ayaklandın yatman lazımdı." Endişeli halini gördüğümde gülümsedim.
"Sakin ol ve rahatla hala nefes alıyorum." Dedikten sonra odaya girdim. Burak içeri girip kapıyı kapattı ve bana döndü göz göze geldik. "Enes geldi."
...bir bağlantı kuramamıştım.
"Yani?"
"Senin bıçaklandığını duymuş... Beni aradı, seni görmek istiyordu ama uyanmamıştın o yüzden ben de senin bu gün uyanabileceğini söyledim. Gelmiş. Seni görmek istiyor." Hala anlayamamıştım.
"Tamam biz neden yukarı çıktık?" diye sordum sakince.
"Çünkü böyle olmaz." Bir eliyle beni gösterdikten sonra diğer elini saçlarında gezdirdi. Ne demeye çalıştığını anlayamayarak kaşlarımı çattım.
Yüzü ekşidi ve konuşmaya başladı. "Bak yapmak istediğim en son şey bir kadının ne giymesi gerektiğini söylemek ama böyle olmaz. Gerçekten en azından bir sutyen giymen lazım. Enes'in yanında bu şekilde olmaz."
Aşağıda Kayra'nın olduğunu ona hatırlatmak istiyordum ama yine de bir bakıma yerden göğe kadar haklı olduğunu düşünüyorum. Üzerimde sadece Burak'ın bana elbise gibi gelen tişörtü vardı.
Konuşmak için ufaktan boğazımı temizledim. "Tamam bana kıyafet lazım."
"Dolabın yanında çanta var Ay getirmişti." Dedikten sonra dolaba doğru ilerleyip çantayı aldı ve yatağın üzerine erleştirdi. "Eğilirken falan canın acıyabilir o yüzden... " durdu cümleyi toparlamaya çalışıyordu sanırım. "Acımasın yani." Dedi.
Yahu neden etkileniyorum? Et- ki- len- me!
"Ben Enes'i içeri alacağım aşağı gelirsin." Dedikten sonra odadan çıktı. Aynada kendime baktım Burak'ın haklı olduğu konular vardı. Çantanın fermuarını açıp içindekileri kontrol ettim. Ay iç çamaşırı koymuştu ve.. ah diş fırçası vardı!
İlk başta çamaşırlarımı giydim ve Burak'ın tişörtünü dikkat çekmemek için tekrar üzerime geçirdim. Ardından elimdekilere baktım düz siyah taytı giyersem kesin Ay'ın gözüne batardı ve daha sonra onunla uğraşmak istemiyordum, o yüzden siyah şortumu giymeye karar verdim. Lavaboya girip uzunca dişlerimi fırçaladıktan sonra kendime baktım. Kendimi süzmekten çok düşündüğüm bir şey vardı. Beni öpmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORUNLU
ChickLitKapıdan içeri girdiğimde boş bir odayla karşılaştım. Ortada tek bir sandalye vardı. Gerginliğimi göz ardı ettim Odayı arşınlayarak sandalyeye oturup bacak bacak üzerine attım ve geri yaslandım. Yakında burasının fazlasıyla kalabalık olacağını bili...