SORUNLU

Bölüm 26

Üstümdeki kızı belinden kavrayıp kedime yaklaştırdım, pantolonumun kemerini çözmeye çalışırken onu süzdüm.

Güzel göğüsler.

O sırada montumun cebindeki telefondan sesler gelmeye başladı. Şu anda olmaz.

Kızı sırt üstü yatırdım, birkaç öpücüğün ardından telefonun sesi tekrar yankılandı. Durdum. Bu kendi melodim değildi. Hiç duymak istemediğim bir melodiydi. Acil bir durum vardı!

Geri çekildim küfürler ağzımdan otomatik çıkmaya başladı. Geri doğru kendimi itip yataktan kalktım "Ne yapıyorsun?"
onu umursamadım yerdeki montu elime alıp telefonu cebimden çıkardım. Kırmızı ekran.

Rüya.

Açılan kemerimi taktım ve kapıdan dışarı çıktım. Mekanda ilerlerken telefondan görüntüye gittim.

Rüya'nın üstündeki adamı gördüm.

Hangi piç buna cüret edebilirdi? Telefona mesaj geldi.

Kimden: çakal

Yoldayız.

Kulaklarım sinirden uğuldamaya başladı. Gece kulübünden olabildiğince çabuk çıkmam lazımdı. Lanet insanlar!

Çok kalabalıktı. Önümde duran salağı kenara çektim diğerini ittim ve hızımı arttırdım şu an tek hedefim çıkış kapısıydı ve Rüya.

Kapıda çıktığım gibi araca koştum idare ederdi. Çakal yetişene kadar idare ederdi.

Arabaya kendimi atıp gaza bastım. Sikeyim! Nasıl girdiler lan!

Telefonu ekranına göz gezdirdim, Rüya yerdeydi. O piçin kafasını kopartıp dışarıda sallandıracaktım!

Dişlerimi sıkıp gaz daha çok bastım.

Evin önüne geldiğimde takım içeri giriyordu. Diğerlerini geçerek kapıdan girdim ve merdivenden çıkan Çakal'ın omzuna dokunduktan sonra elimdeki silahı çıkardım. Yukarı çıkarken evi dinlemeye başladım, ses yoktu. Eğer ona bir şey yaptıysa...

İçimi bir korku kapladı. Kapının dönünde durup kendimi olacaklara hazırlamaya çalıştım ve içeri girdim.

Ceset.

Bir ceset daha.

Orada yatağın arkasına çökmüş kapıya doğru nişan alıyordu. Gözleri kocaman açılmıştı ve nefes nefeseydi. Gözlerindeki bu savaşma duygusu, hayatta kalmak istiyordu fakat bu gözlerindeki... çok az insanda gördüğüm bir şeydi korku değildi bu.

Bu kız ölene kadar savaşırdı. Onun görmediğim bir yanı daha.

Rüya silahı indirdiği sırada Kayra yanımdan hızlıca odaya dalıp Ay'a yöneldi. O nerden çıkmıştı? Rüya'yı düşünmekten başka bir şeyi gözüm görmemişti resmen.

Ayağa kalktı. Üstü başı kan içindeydi, kan kendisine ait değildi fakat onu yanıma çekip iyi olup olmadığını kontrol etmek istiyordum.

Yapmadım.

Tek yaptığım şey odayı incelemek oldu. Adamlara baktım, neydi bu makyaj fırçası mı? Dağılmış kitaplara baktım. Bu Rüya'nın hiç hoşuna gitmemiştir.