Love to Hate Me | Minsung

11

1ee.knowie : I miss your touches daddy...

Jisung telefonuna gelen bildirim sayesinde gördüğü fotoğraf yüzünden sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu. Evet ilk başta gördüğü fotoğraftan oldukça zevk almıştı ama bu fotoğraf sadece onun için atılan bir fotoğraf değildi. Ona özel değildi... Lee knowie o fotoğrafı herkesle paylaşmıştı. 

Ama daha da önemlisi onun vücuduna bir başkası dokunuyordu ve Lee Know onun dokunuşlarını özlediğini yazmıştı. Onun olmasını istediği vücuda başkası dokunuyordu. Bu fikir Jisung'un çıldırması için bile yeterliyken, o vücuda başkasının dokunduğu ve izlerini bıraktığı gerçeği onu delirtiyordu. 

Jisung şu an telefonunu kırmak istercesine sıkıyordu. Parçalansaydı da onun için sorun olmazdı gerçi, ama yine de biraz sakinleşmeye ihtiyacı vardı. Sakinleşmek için derin bir nefes aldı ve bakışlarını etrafında gezdirdiğinde ona bar tezgahının arkasından sorgularcasına bakan kuzeni ile göz göze geldi. 

Chan tek kaşını kaldırmış ve ona sorgularcasına bakarken Jisung içindeki öfkesine rağmen sakin olan adımlarını tezgaha doğru atmış ve boş olan sandalyelerden birine oturmuştu. 

Chan, Jisung'un buraya gelmesine şaşırmamıştı çünkü asıl buraya gelmemesi şaşırtıcı olandı. Tam olarak Jisung'un karşısına gelerek tezgaha yaslanmış ona bakıyordu.

" Bir sorun mu var ? "

" Hayır. "

" Kesinlikle bir sorun var. "

" Bir sorun yok dedim. "

Chan yüzündeki şüpheli ifade ile Jisung'a bakmaya devam etti. Chan'a göre, Jisung'un kaşları çatık ve son derece sakin bir şekilde gelip buraya oturması kesinlikle bir sorunu olduğunu söylüyordu. 

 " Seni uzun yıllardır tanıyorum Jisung ve nerde nasıl davrandığını anlayabilecek derecedeyim. Çevrendeki insanları süzmeden asla gelip direkt buraya oturmazsın hatta sen gelip buraya oturmazsın bile. Buraya sadece eğlenmek için gelirsin. "

Jisung bunları zaten biliyordu. Ama şu an neden bu ruh halinde olduğunu kendisi de bilmiyordu ki... Bunu nasıl açıklayabilirdi ?

" Bak, haklısın tamam mı ? Ama şu an neden böyle olduğumu inan bana kendim de bilmiyorum. "

Jisung bakışlarını tezgahın üstünden çekerek Chan ile göz teması kurdu. 

Chan duydukları ile daha da çok şaşırmıştı. Jisung hiçbir şeyi düşünmeden yaşan bir insandı ve şu an bu durumda olması oldukça saçma geliyordu. Hiçbir şeyi takmayan çocuk nereye gitmişti ? 

" Olayları baştan anlatırsan belki bir çözüm bulabilirim ? "

Jisung kendisine yöneltilen soruyla istemeden düşündü. Tam olarak hangisini anlatması gerekiyordu ? Nefret ettiği öğretmenini sikmek istediğini mi ? Yoksa internet üzerinden tanıştığı anonim olan birisini sikmek istediğini mi ?. Bunların hiçbiri mantık çerçevesi içinde değildi ki.