16

4.4K 416 191
                                    

Hepinize iyi akşamlar ve iyi okumalar !!!

-----

Minho o an ne yapacağını bilememiş ve kısaca söylemek gerekirse o ortamdan kaçmıştı. Kendisini lavaboya attığında ellerini soğuk zemine yaslayarak az önce olanları düşündü. J.One'ı bulmak isterken başına bir bela almıştı.

Ya da J.One, Sehun olabilir miydi ?

Minho başını iki yana sallayarak bu durumu inkar etti. Hayır J.One kesinlikle o değildi. Eğer o olursa da Minho buna inanmak istemiyordu.

J.One'ın Jisung olacağına inanmış ve kendisini buna inandırmıştı ve şu an J.One başkası çıkarsa Minho kelimenin tam anlamıyla yıkılırdı. Üzerindeki bu kıyafeti giymesinin sebebi bile J.One'dı, onu bulmak için bunları giymişti. Ama tam tersi onu bulmayı bırak, gizli kimliğini bir başkasına ifşa etmişti.

Salaksın Minho, tek kelime ile salaksın.

Minho içinden kendine sövmeye devam ederken lavabonun açılan kapısıyla bakışlarını o tarafa çevirdi. İçeriye kendisininkinin bir eşi olan maskesiyle Jisung adımını attığında Minho derin bir nefes alarak gözlerini kapattı. Her şey üst üste gelmek zorunda mıydı şu an ?

Jisung bakışlarını Minho'nun üzerinde gezdirdi. Kendisiyle eş bir maskeyi takmış olması yetmiyormuş gibi üzerindeki bu kıyafet de oldukça tanıdık geliyordu ve bu tanıdıklığın nereden geliyor olduğunu da biliyordu. Zaten buraya gelmesinin de sebebi buydu.

Onun profilini bu kadar inceledikten ve bütün fotoğraflarını ezberledikten sonra bu kıyafetin tanıdık gelmemesi imkansıza yakındı.

" Bu kıyafeti bilerek mi giydin, yoksa her şey birer tesadüf olarak mı ilerliyor ? "

Minho kapıya yaslanmış ve kendisiyle dalga geçermiş gibi konuşan bedene kaşlarını çatarak baktı. Eğer J.One o değilse kendisini riske atmak istemiyordu.

" Ne demek istiyorsun ? "

" Diyorum ki; üzerindeki bu kıyafetler bana oldukça tanıdık geliyor. "

Minho histerik bir gülüş bıraktı. " Bunun tam olarak neyi anlatması gerekiyor ? Herkes birbiriyle aynı ya da benzer bir kıyafeti giyebilir, bu oldukça normal değil mi sence de ? "

" Evet bu normal sayılabilir belki ama sabahında okula akşamdan kalma bir şekilde gelmen, benim üzerimdeki gömleği dikkatlice incelemen ve sürekli bana bakarark düşünceler içerisinde olman bu oldukça birleştirilmesi kolay bir denklemdi. Ama ben bunun için burada değilim, benim için asıl önemli noktaysa onunla birebir aynı kıyafetleri giymen, sence de bu bir tesadüf mü Lee Minho ? Ah, pardon Lee Know mu demeliydim ? "

Minho bakışlarını Jisung'dan ayırmadan bir kaç adım yaklaştı ve aralarında bir nefeslik mesafe bıraktı. Şu an kalbinin atışı dışarıdan rahatlıkla duyulabilirdi. Jisung'un sıcak nefesini yüzünde hissedebiliyordu.

Minho yüzündeki muzip sırıtmayı bozmadan dudaklarını yaladı, bu hareketiyle Jisung'un bakışlarını dudaklarına çekmişti.

" Sanırım beni yakaladın, J.One ? "

Minho onun J.One olması için içinden dua ederken Jisung yüzüne keyifli bir gülümseme geçirdi ve bakışlarını Minho'nun yüzüne çıkardı.

" Sanırım sen beni çoktan yakalamışsın. "

Minho duyduğu kelimeler ile nefesini rahatlıkla bıraktı. Hayatındaki hiçbir şeyi bu kadar çok istememiştii ve tanrı ilk defa onun yüzüne gülmüştü.

Minho hafif bir kıkırtı bırakarak konuşmak için ağzını açtı. " Birleştirmesi oldukça kolay bir denklemdi. "

Jisung kendi cümlesini tekrar eden adam ile kısık sesiyle güldü ve yüzünü Minho'nun yüzüne daha çok yaklaştırdı. Bir nefeslik olan mesafe de bu hareket ile sıfıra inmişti.

Jisung oluşan ortam yüzünden boğuk çıkan sesiyle konuşmaya devam etti.

" Hm, öyle mi dersin ?"

Minho yüzünün dibine yaklaşan adam yüzünden bakışlarını onun dudağına indirmemek için kendisini zor tutarken Jisung neredeyse onunla oynuyor denebilirdi.

Minho cevap vermek yerine bakışlarını Jisung'un dudağına indirdi ve çenesini hafifçe öne iterek onu öpmek istediğini belli etti.

Jisung dudaklarına değen sıcak dudaklarla kendisini tutmayı bırakıp dudaklarını geçen akşam birlikte olduğu adamın dudaklarına tekrar bastırdı.

Lee Know'un nefret ettiğini sandığı adam çıkması onun için büyük bir sürprizdi ama bu onun geçen akşam büyük bir zevk aldığı gerçeğini örtemezdi.

Sabah uyandığında hiçbir şey hatırlamıyordu ama sonrasında kuzeni Chan'ı aramış ve dün akşam ne haltlar yediğini öğrenmişti. Aynı zamanda onu eve getiren de Chan'dı ve Chan genellikle her zaman onun arkasını toplayan kişiydi.

Jisung dudaklarını Minho'nun dudaklarından ayırmadan ellerini onun beline geçirerek vücudunu kendi vücuduna bastırmıştı.

Minho alt tarafında hissettiği sıcaklık ve beline dolanan ince kolların varlığı ile derin bir nefes almış ve gülümsemişti. Eğer mümkün olsaydı dudaklarını Jisung'un dudaklarından asla ayırmazdı.

O küçük ve şekilli dudakları tadalı çok olmamıştı ama onların bağımlısı haline gelmişti.

Jisung kolları arasında kıvranan bedeni sertçe kendinden ayırmış ve arkasındaki kapıya resmen yapıştırmıştı.

" Eğer biraz daha o hareketlerine devam edersen seni temin ederim ki kıçının üstüne bir daha oturamazsın Lee Minho. "

Minho gözleri kocaman olmuş bir şekilde Jisung'a bakarken, Jisung yüzüne çarpık gülüşünü geçirmişti.

" Aslında biliyor musun buna hayır demezdim. "

*****

Yanlışlarım umarım yoktur ve umarım güzel bir bölüm olmuştur :)) oy ve yorum atmayı unutmayın!! Sizleri seviyorum ❤️

Love to Hate Me | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin