Love to Hate Me | Minsung

8

Hepinize merhaba ! Uzun süre beklettiğim için üzgünüm ama ne zaman bölüm yazmaya karar versem bir şeyler çıkıyor... Ama yine de sonunda bir bölüm yazabildim ! Hepinize iyi okumalar !! 

Jisung dünkü yaşamış olduğu sahneleri hafızasından silmeyi başaramadan yine onun dersine gelmişti. Dün neden ona o kadar saçma sapan davranmıştı ki ? 

Okula bir şey içip gelmediğinden emindi. Kesinlikle libidosuna yenik düşmüştü, çünkü bunun başka mantıklı açıklamasını bulamıyordu. Ondan nefret ediyordu.

' Umarım bu yaşadığımız şey yüzünden banda yakın davranmaya kalkmaz. ' diye düşündü içinden ve arkada olan sandalyelerden birine geçti ve kafasını önündeki masaya yasladı. 

O yaşananlardan sonra yüzünü bile görmek istediğinden emin değildi zaten. Ama yine de o gün için harika bir bitiş yaşamıştı. 

Lee Knowie'yle, harika bir an yaşadığını söyleyebilirdi. O sitede karşısına çıkan en mükemmel kişiydi. 

Keşke onunla bir platform üzerinden değil de normal bir şekilde karşılaşabilseydi. Gitmiş olduğu herhangi bir barda, bir restaurantta ya da bu okulun herhangi bir yerinde bile olabilirdi. 

Karşısındaki kişinin yüzünü bile görmeden ondan bu kadar etkilenmesi belki biraz tuhaf olabilirdi ama görünüşe göre birbirlerini harika tamamlıyorlardı. Tıpkı bir yapboz parçası gibi...

" Hepinize Merhaba ! "

Jisung duyduğu ses ile yüzünü buruşturdu, onun yüzünü görmese bile ses tonundan gülümsediğini anlayabiliyordu. 

" Geçen dersimizden herhangi bir sorunuz yok ise derse direkt geçiyorum ? "

Minho bakışlarını sınıfın içinde sorgularca gezdirirken masanın üzerinde uzanana çocuğu gördü. Şu ana kadar umursamamış olsa da artık onun dersinde sürekli bu hareketi yapmasından kesinlikle hoşlanmıyordu. 

Diğer derslerde bunu yapmadığını biliyordu, çünkü diğer profesörler ile konuştuğunda çok aktif olmasa bile derslerde uyumadığını söylemişlerdi. Neden sadece onun dersinde bu pozisyondaydı ? 

" Han Jisung. "

Jisung kendisine seslenen sesi duysa bile umursamamış ve gözlerin kapatarak başka şeyler düşünmeye başlamıştı. 

Minho seslenmesine rağmen ona bakmayan çocuk ile daha da sinirlenmiş ve derin bir nefes alarak tekrar ona seslenmişti. 

" Han Jisung." 

Diğer öğrenciler birbirlerine baktıktan sonra arka sırada uyuyan ve hiçbir şey umurunda değilmiş gibi davranan çocuğa merakla baktılar. 

" Han Jisung ! "

Jisung adının tekrar tekrar söylenmesine katlanamayarak derin bir nefes alarak yavaşça oturduğu yerde dikleşti ve meydan okuyan gözler ile kendisine seslenen kişiye baktı. 

" Dersimde daha fazla uyumanı istemiyorum. "

Jisung duyduğu cümle ile sinirli bir sırıtma yerleştirdi yüzüne. O günden sonra cesaretlenmiş miydi ? 

" Peki siz bunu istediniz diye buna uyacağımı size düşündüren nedir Bay Lee ? "

" Dersin kurallarını benim belirliyor olmam, yeterli bir sebep değil mi yoksa Bay Han ? "

Jisung yüzündeki gülümsemeyi ve göz kontağını bozmadan önündeki masaya eğilerek çenesini elinin üzerine koydu. 

" Şu ana kadar bunu umursamıyordunuz. Yoksa umursamanızı gerektiren bir olay mı oldu Bay Lee ? "

Minho duyduğu cümle ile hafif bir yutkunma verdi ve bakışlarını saniyelik olarak ellerine indirerek tekrar Jisung'a çevirdi. Onun bu kadar utanmaz olduğunu zaten biliyordu, buna şaşırmamalıydı.

" Bunu nereden çıkardınız Bay Han ? Sadece bu yaptığınızın saygısızlık olduğunu söylüyorum. "

Jisung içinden ' saygılı şey ' diye geçirdi. Bu saygılı hali daha da sinirlerini bozuyor ve onun üzerinde değişik fantezilerini uygulamayı delicesine istemesine neden oluyordu.

Jisung son düşündüğü şey ile kendisini boğmak istedi. Onunla nasıl sex yapmak isteyebilirdi ? 

" Bana karşı bir saygınız olmayabilir ama lütfen dersimde bunu daha fazla yansıtmayın. "

Jisung düşüncelerini hala toplayamaya çalışırken hafifçe başını sallamış, Minho bu hareket karşısında hafifçe gülümsemiş ve dersine geçmişti. 

Jisung ise ders yerine onun yapılı vücudunun ve hafif yanık teninin, yatağında ve saten çarşafların içinde nasıl güzelce parlayacağını düşünüyordu. 

-----

Oy ve yorumları unutmayalımm !!  Sizleri seviyorum kendinize iyi bakın !!