10

5.2K 466 170
                                    

Bugünün ikinci bölümü !! 


Jisung duyduğu cümleler ile bakışlarını Minho'nun yüzünde gezdirdi. Bunu söyleyeceğini tahmin etmişti, bu yüzden şaşkın olduğu pek de söylenemezdi. Ama yine de onun bu kadar açıkça söylemesi tuhaftı.

Ama en tuhafı Jisung'un da tam olarak bunu yapmak istemesiydi. Onu, karşısında mahvolmuş ve kendisine yalvarırken görmek... Şu an tüm istediği bundan ibaretti.

Minho hazzın etkisi ile söylediklerinden pişman olmak üzereydi. Jisung sadece bakışlarını yüzünde gezdiriyor ama ona karşı tek bir kelime bile etmiyordu. Neden o cümleyi söylemişti ki ? Rezil olmuştu işte. Aklından geçen şeyler sadece bundan ibaretti. 

Jisung tam ağzını açmış bir şeyler diyecekken dışarıdan gelen gürültü ile dudaklarını tekrar birleştirmek zorunda kalmıştı. 

İkisi de dışarıdan gelen ani ses ile bakışlarını kapıya çevirmiş ve birbirlerinden uzaklaşarak oraya doğru ilerlemişlerdi. Jisung kapalı olan kapıyı açtı ve sesin geldiği tarafa doğru baktığında kalabalığın bir kişinin etrafını kapladığını gördü. 

" Pardon, pardon bilerek düşürmedim bunları. " 

Genç adam elinde vileda sopası ile etrafındaki insanlara bakarken konuşmuştu. Üzerinde vücuduna tam oturmuş bir takım elbise vardı ve bembeyaz teninde siyah kumaş parlıyordu. Oldukça keskin ve sivri çene hattı, çatık kaşları ve küçük çekik gözleri ile resmen ben karizmatiğim diye bağırıyordu. Uzun boyu, geniş omuzları ve ince beli ile resmen manken olmak için yaratılmış gibiydi. 

Etraftaki kalabalık bir sorun olmadığını düşünerek adamın yanından uzaklaşırken, kızlar hala adamı incelemeye devam ediyordu. Ama bu adamın pek de umurunda değilmiş gibiydi ya da üzerinde bu tarz bakışları hissetmeye çoktan alışıktı. 

Adam etrafındaki kızları umursamadan Jisung ve Minho'nun yanına doğru yürümeye başladı. Jisung kaşlarını çatmış bir şekilde ona bakarken Minho ise tam tersi meraklı gözlerle ona bakıyordu. Neden onlara doğru geliyordu ki ?

" Lee Minho ? "

Minho adını duyması ile kaşlarını çattı ve bir adım öne çıktı. 

" Benim. "

Genç adam yüzüne bir gülümseme yerleştirmiş ve el sıkışmak için bir elini uzatmıştı. 

" Ah ! Ben Oh Sehun, yeni ingilizce öğretmeni. " 

Minho da yüzüne bir gülümseme yerleştirmiş ve bir elini uzatarak adamın elini sıkmıştı. Jisung ise ikisinin ortasında durmuş ve bakışların iki adamın yüzünde gezdirerek onu nasıl görmezden geldiklerini izliyordu. 

*****

*****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

J.0ne : I swear I will never stop, my baby boy...

*****

Kısa olduğu için şimdi attım ama diğer bölüm için bir planım var o şu ana kadarki en uzun bölüm olacak gibi... Bu bölümü de attığımda elimde yedek bölüm yok bu yüzden biraz daha beklemeniz gerekecek... Sizleri seviyorum <3

Love to Hate Me | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin