13

4.4K 429 129
                                    

İyi okumalar !!



Hayır  Minho o gömlek senin gömleğin değil... Bu sadece saçma bir benzerlik... Seninle aynı gömleği almış olabilir... O senin gömleğin değil... Sen dün akşam öğrencin ile birlikte olmadın... Birlikte olduğun kişi Jisung değildi...

Minho düşünceleri içinde kaybolmuş bir halde koridorda yürürken çarptığı beden ile geriye doğru sendeledi. 

" İyi misiniz ? "

Minho düşmemek için onu belinden tutan kolları tutarak konuştu. 

Karşısındaki beden onun şaşkın yüzüne hafifçe gülümsedi ve başını iki yana salladı.

" Ben iyiyim asıl siz iyi misiniz ? Dalgın gibisiniz ? "

Minho ellerini Sehun'un üzerinden çekerken yüzüne sahte olduğu belli olan bir gülümseme yerleştirdi. 

" Ah- İyiyim ben. " dedi Minho bakışları etrafta gezinirken.

Şu an bir an önce yalnız kalabileceği bir yere gidip dün akşam hakkında düşünmek istiyordu bu yüzden Sehun'a hafifçe gülümsedi ve ondan uzaklaşmak adına bir kaç adım attı.

Ama bu isteği gerçekleşmemiş ve Sehun onun bileğini tutarak gitmesini engellemişti.

" Emin misin ? Eğer bir sorun varsa bana anlatabilirsin, Minho. "

Minho onun bu samimi tavrına karşı kaşlarını çatmış ve bakışlarını onun şekilli yüzünde gezdirmişti.

" Evet, eminim. "

Sehun bu cümle üstüne samimi bir şekilde gülümsemiş ve elini Minho'nun sıcak bileğinden çekmişti.

Minho kafa karışıklığı ile tekrar adımlarını çevirdi ve yalnız kalabileceği bir yer aramaya başladı. Şu an onunla uğraşamazdı. 

Uzun uğraşlar sonucunda boş bir sınıf bulduğunda, öğretmen için olan sandalyeyi çekerek kendisini üstüne bıraktı ve elindeki kitapları masaya bırakarak, cebinden telefonunu çıkardı.

' Umarım. ' dedi ' Umarım dün akşama ait bir şey bulabilirim. '

Telefonu elinde çevirerek derin bir nefes aldı. Ne kadar zaman kazanmaya çalışsa da gerçekleri erteleyemeyeceğini biliyordu.

Heyecandan titreyen elini umursamadan şifresini girdi ve ne yapacağını bilemeyerek bir süre telefonunun ekranı ile bakıştı.

Daha sonra mesajlarına girdi ama bir şey bulamayınca ordan çıkarak galerisine girdi. Orası da aynı şekilde mesaj kutusu gibi bomboştu. Dün geceye ait hiçbir iz yoktu.

Belki de düşündüğü gibi o gömlek sadece bir tesadüften ibaretti. Hem zaten o kadar kişi içinden Jisung ile bir araya gelmesi ve onunla sevişmesi milyonda bir ihtimale sahipken bunu düşünmesi bile saçmaydı.

Minho aklından geçen düşüncelerle hafif bir kıkırtı çıkardı.

" Bunu düşündüğüm için bile deli olmalıyım, gerçekten aynı yerde bulunmamız bile imkansız neredeyse. "

Minho kurduğu cümlenin üstüne daha çok gülmeye başladı.

Ama telefonuna gelen bildirim yüzünden titreyen telefonuna bakmak için kendini sakinleştirerek bakışlarını telefonuna çevirdi.

Cheesecake uygulamasından bildirim gelmişti. 

Minho kaşlarını çattı. Bir kaç gündür bu uygulamaya sadece fotoğraf paylaşmak için ya da sadece J.one için giriyordu.

Şu anda da gelen bildirim ya yaşlı sapık amcalardan ya da ondandı. Ondan olması için dua bile edebilirdi şu an. Sapık yaşlıların mesajlarını görmek bile istemiyordu.

*****

J.0ne: Lee Know ? Orda mısın ? 

1ee.knowie: Evet. Bir şey mi oldu ? 

J.0ne: Sadece kafamı dağıtmaya çalışıyorum. 

1ee.knowie: Bir şey olduysa ve çok önemli değilse bana anlatabilirsin. Anonim birisine anlatmak belki yardımcı olabilir. 

J.0ne: Dün bunu birisine anlattığımda o kadar saçma şeyler söylemişti ki... Tekrar aynı cümleleri duymak ister miyim ? Bilemiyorum. 

1ee.knowie: Bunu bana anlatmadan bilemeyiz. 

J.0ne: Hiç olmaması gereken birisini arzuluyorum. 

1ee.knowie: Peki, neden hiç olmaması gereken birisi ? 

J.0ne: Çünkü ondan nefret ediyorum. 

1ee.knowie: Bunun nefret olduğuna emin misin ? Nefret ve aşk duyguları birbirine benzerdir.

J.0ne: Evet, kesinlikle ondan nefret ediyorum. 

1ee.knowie: Ondan neden nefret ediyorsun ? Bunu açıklayabilir misin ? 

J.0ne: Çünkü o siktiğimin gülümseyen ifadesi ile herkese gülümsüyor. 

1ee. knowie: Bunun nefret etmek için geçerli bir sebep olduğundan emin değilim. 

J.0ne: O kadar sahte ki... Herkes onun o gülümseyen yüzüne kanabilir ama hayır. O numaracı herifin teki. 

Her gün gülümseyerek amfiye giriyor ve o pozitif suratıyla herkesle teker teker ilgileniyor. Bunu isteyerek yaptığını sanmıyorum, sadece göz önünde olmak istiyor. 

Ve ben onun o gülümseyen yüzünü gördüğümde onu alıp bir odaya kapatmak istiyorum. Çünkü o sahte gülümsemeye tahammül edemiyorum. 

O sahtelik onun yüzüne yakışmıyor. 

1ee.knowie: Ondan nefret ettiğini sanmıyorum. 

J.0ne: Ne olduğunu düşünüyorsun ?

1ee.knowie: Bence onu sadece kendine saklamak istiyorsun. 

J.0ne: Ciddi misin ? 

Bu tam olarak dün arkadaşımın bana söylediği şey... Hatta onu diğerlerinden de kıskanıyorum değil mi ? 

1ee.knowie: Tam olarak öyle olduğunu düşünüyorum. 

J.0ne: Bunu daha fazla inkar etmek ile uğraşmak istemiyorum. 

Minho aldığı son mesaja karşılık gözlerini devirdi. Bazı şeyleri kabul etmesi gerekiyordu ama bununla son uğraşacak kişi kendisiydi. 

Minho uygulamadan çıkmak için sakince ekranı kaydırdı ama çıkmak yerine yanlışlıkla J.one'ın profiline girmişti. Bakışları profilinde gezerken son paylaştığı fotoğrafı gördü. 

Bu sabah uyandığında üzerinde olan gömlekle çekilmiş fotoğrafını. 

-----

Uzun zamandır aktif değildim :( Şehir dışı ve evde kalamamam yüzünden doğru düzgün bölümde yazamadım ve pc bulduğum ilk an da bölüm yazıp attım... Umarım güzel bir bölüm olmuştur sizleri seviyorum kendinize dikkat edin!! Ve oy ve yorum atmayı da unutmayın :))



Love to Hate Me | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin