Zhan kafasını taşa bir kaç kere yavaşça vurdu. Daha sonra gökyüzüne bakarak.
Zhan, "Ne yanlış yaptım?! Ne yanlışımı gördün de böyle acı çektiriyorsun?! Kimsin sen?!" dedi.
Siniri iyice şiddetlenmişti. Bir anda hızını alamayarak kafasını taşa büyük bir şiddetle vurdu. O kadar sert vurmuştu ki. Bir an gözleri kaydı ve yere olduğu gibi yığıldı. Gözlerinin önünden anıları geçti ve gitti. Sonra bilincini kaybetti.
Uyandığında odasındaydı. Bir kız vardı. Gözleri bulanık gördüğü için kim olduğu anlaşılmıyordu. Bulanıklık gittiğinde gözlerini ovuşturdu. Bir anda kalkınca başı ağrımaya başladı. Başını tuttu.
Zhan, "Ah!!" dedi.
Ziyi, "Delirdin mi sen?" dedi.
Zhan, "Niye delireyim A-Ziyi? Ne yaptım?" dedi.
Ziyi, tam adı Meng Ziyi. En yakını ve yaşıtı Lu idi. Sektler arasında öğrencilerle kıyaslarsak en bilgili hekim idi. Çoğu kişi yaralandığı zaman Ziyi'nin yanına gelirdi bazen de hekim olmak isteyenler Ziyi'den ders alırdı. Ziyi bilgili olduğu kadar güzel de idi. Gözleri büyük ve hoş görünüyordu. İnce belli ve zarifti. Erkekler onun için sekte gelip yaralanmış gibi davranırdı. Ama Ziyi sert yapılı olduğundan erkeklerin yanına gelip yağcılık yapmasını sevmezdi. Bu yüzden Sekt Ustasına o kişileri götürür ve cezalandırırdı. Çoğu erkek yaralansa da korkudan gidemezdi.
Ziyi, "Nasıl yani ne yaptığını hatırlamıyor musun? Başın niye ağrıyor bilmiyor musun? Onun yüzün-" dedi.
Zhan, "Ben nerden bileyim hekim sen değil misin? Söyle niye başım ağrıyor?" dedi.
Cheng içeri bir anda dalarak.
Cheng, "Beyin oluşuyordur ondan." dedi ve güldü.
Cheng, tam adı Wang Zhoucheng (kısaca Cheng). Zhan ve Bin ile aynı yaştaydı. Cheng çoğu kişiyle konuşmazdı. Kızlar da imkansız olanı sevdiği için Cheng'in yanına gelmeye çalışırdı ancak Cheng her kızı tek tek kovardı. Sadece herkesin bildiği grubuyla takılırdı. Grupta Ziyi, Lu, Zhan ve Bin vardı. Çocukluk arkadaşıydılar. Cheng ve Zhan her zaman birbirleri ile laf dalaşına girerdiler bazen iş ciddiye de binebiliyordu.
Zhan, "Gülmedim." dedi.
Cheng, "Ben güldüm." diyerek kahkaha attı.
Ziyi, "İğne vuracağım biraz daha uyumalısın." dedi.
Zhan'ın cevabını alamadan iğneyi vurmuştu. Ziyi, Cheng'i de yanına alıp odadan çıktı. Zhan bir kaç dakika sonra uykuya dalmıştı. Dışarıda Lu ve Bin bekliyordu. Onların yanına gittiler.
Lu, tam adı Xuan Lu. O da Ziyi gibi güzeldi. Ziyi'ye göre daha yumuşak davranırdı insanlara. Ama yumuşak tavrı onun saf olduğunu kolayca gösteriyordu. Ancak yanında Ziyi olduğu sürece sorun olmuyordu. Erkekler Lu'nun yanına gelince Ziyi onları kovuyordu. Sadece Lu'ya zarar vermelerini istemiyordu. Grubun annesi gibiydi. Morelleri bozulsa, birinin kıyafeti yırtılsa, canları tatlı çekse böyle şeyler için Lu'nun yanına giderlerdi.
Bin, tam adı Yu Bin. Bin zeki olsa da saftı. Ama abileri Cheng ve Zhan olunca kimseden korkmuyordu. Bazen saflığını boşverip kurnazlık yapmak isterdi ancak yalan söylemekte başarısız olduğu için kurnazlık yapamazdı. Kızlarla iyi geçinirdi. Grubun en genci oydu. Genç ve yakışıklıydı. Kızlar da onun yanına gelmek için can atardı. Ancak Zhan ve Cheng flört etmek yerine kılıçta ilerlemesini ve özünü geliştirmesi için arka bahçeye götürüp üç dört saat çalıştırırdı. Bazen onlardan gıcık alsa da iyiliği için yaptıklarını biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bambi (YiZhan)
Fanfiction"Bambi; Yağmur her iki kırmızıyı da ıslatır." Zhan Yibo'ya dair her şeyi kalbinin en derin yerlerine gömüp üstüne toprak atmıştı. Yibo ise yaptığı hatadan dolayı onun yüzüne bakamıyordu. Ama bilmiyordu ki Zhan olan bitenin hepsini unutmuştu. Ve bir...