Herkes sessizleşti. Lu ve Ziyi tebessüm ediyordu. Bin ve Cheng ise Zhan'ın tepkisine bakıyordu.
Zhan duyduğu ses ile donakalmıştı. Ortam sessizleşince Zhan'ın kalbi yerinden çıkarcasına kan pompalıyordu. Dışardan kalbinin sesi çok net duyuluyordu.
Zhan'ın eli ayağı boşalmıştı neredeyse. Gözlerindeki umut ışığı tüm dünyayı aydınlatabilirdi.
Kalbi daha hızlı atmaya başlayınca Zhan nefesini daha da hızlı alıp veriyordu.
Zhan arkasını döndü. Önce Cheng ve Bin önünden çekildi. Sonra ise Ziyi ve Lu çekildi.
Zhan gördüğü kişi ile olduğu yerde kaldı. Bir ölü gibi hareketsiz ve bir insan gibi nefes alıyordu. Yaşıyordu ancak ruhu bedeninden ayrılmış gibi tepki vermiyordu.
Karşısında duran kişi öylece bakıyordu. Gözleri yaşlarla dolmuştu. Üzüntüden miydi yoksa mutluluktan mıydı?
"Denize, yıldız düşürmek için geç mi kaldım?" dedi karşıdaki kişi.
Karşıdaki kişi bir kolunu arkaya bir kolunu öne almış beyazlar içinde yanında beyaz bir kılıç ile duruyordu. Ve tebessüm ediyordu.
Zhan tek kelime edebildi.
Zhan, "Yibo.." dedi.
Zhan kelimeyi söylediği anda gözlerindeki yaşlar yanaklarından süzülüp yere dökülmeye başladı. Gülüyordu aynı zamanda ağlıyordu.
Sevinci, gülümsemesine yetmiyor ve ağlıyordu.
Yanına gitmek istiyordu ancak ayaklarına hükmedemiyordu. Sadece durmak zorunda kalmıştı.
Her gün mezarının başında beklediği adam karşısında sapasağlam duruyordu. Gerçek miydi yoksa yorgunluktan dolayı uykusundaki rüyada mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bambi (YiZhan)
Fanfiction"Bambi; Yağmur her iki kırmızıyı da ıslatır." Zhan Yibo'ya dair her şeyi kalbinin en derin yerlerine gömüp üstüne toprak atmıştı. Yibo ise yaptığı hatadan dolayı onun yüzüne bakamıyordu. Ama bilmiyordu ki Zhan olan bitenin hepsini unutmuştu. Ve bir...