Ziyi Zhan zarar görmesin diye iğneleri ile Zhan'ı bir ay komada bekletmişti.
Gece iğneleri çıkarmıştı. Uyanır diye de Lu yanında kalmıştı. Ancak Lu da bir süre sonra uyumuştu.
Zhan gözlerini yavaş yavaş açtı. Biraz esnediktan sonra yataktan kalktı Lu'yu görünce yatakta duran battaniyeyi Lu'ya örttü.
Lu'nun tenine battaniye değince anında uyandı. Uykusu hafifti.
Zhan camdan dışarı baktı. Sabahtı.
Lu, "A-Zhan!" dedi.
Zhan arkasını dönünce Lu anında ona sarıldı.
Lu, "İyi misin?" dedi.
Zhan, "Turp gibiyim ama sebze olanından değil." dedi.
Lu güldü. Bir yandan da ağlıyordu.
Lu bağırınca Ziyi, Bin ve Cheng anında oldukları yere gelmişti.
Zhan'a bir şey oldu diye korkmuşlardı.
Ziyi, "A-Lu ne diye korkutuyorsun bizi?" dedi.
Lu, "Korkma korkma sonunda uyandı." dedi.
Zhan, "Ne zamandır uyuyorum ben?" dedi.
Cheng, "Bir aydır." dedi.
Zhan Ziyi'ye döndü.
Ziyi, "Sana bir şey olmasın diye uyuttum bakma öyle. Öldürmediğime şükür et." dedi.
Bin, "Öldürmek de istiyor yani." dedi.
Zhan, "Bir aydır köye gitmiyorum yani?" dedi.
Ziyi, "Korkma, A-Xu'nu da getirdik." dedi.
Zhan, "Tüm sektleri getirseydiniz." dedi.
Cheng, "Yok. Yerimiz dar herkes gelemez." dedi.
Zhan, "Yer olsa alcan yani." dedi.
Gülerek masaya geçtiler. Yemeklerle donanmış güzel bir masaydı.
A-Xu Dolunay içkisini getirmişti. Zhan yemek yemeden Dolunay'ı içti.
İç geçirdi Zhan.
Her şeyi hatırlıyordu.
Onu, anıları, hayalleri ve geleceği. Her şeyi.
Zhan, "Zorluk çekmişsinizdir." dedi.
Kimse onun Yibo'yu hatırladığını bilmiyordu.
Zhan Yibo'nun yanındayken ha bire gelip Zhan'ı yanlarına aldıklarını biliyordu.
Bin, "Niye zorluk çekelim?" dedi.
Cheng, "Beyni yok, zorlanıyoruz tabi. Diz çöküp özür dile." dedi ve güldü.
Zhan, "Yibo." dedi.
Cheng gülmeyi keserek Zhan'a baktı. Herkes yemeyi içmeyi bırakıp Zhan'a baktı.
Zhan, "Wang Yibo'yu hatırlıyorum." dedi uzatmadan.
Xu, "Nasıl?" dedi.
Zhan, "Her bayılışımda bulanık görünüyordu yüzü. Ancak komadan önce kesinlikle net gördüm. Her şeyi hatırladım. Onun boynunu görünce hatırladım." dedi.
Herkes şok olmuştu. Hiç hatırlamaz diye düşünmüşlerdi. Acı çekmez yeni hayat kurar yoluna devam eder diye.
Ancak Zhan her şeyi hatırlamıştı.
Ziyi, "Yanlış görmüşsündür ya." dedi.
Cheng, "E-evet. Yanlıştır değil mi?" dedi.
Zhan, "Oydu A-Cheng! Yanlış görmedim. Net oydu. Wang Yibo idi." dedi.
Xu, "Tekrar düşün emin misin?" dedi.
Zhan, "Hatırlıyorum. Her zaman gittiğimiz gençler arasında dolaşan o tepenin adı 'Yizhan' idi. Yibo.. Yibo, Ustası yüzünden kendini yaraladı. Hâlen de yaralanıyor. Ustası ikimize birbirimizi görmeyi yasakladı. Biliyorum." dedi.
Herkes şoktan şoka giriyordu. Yapabilcekleri bir şey yoktu. Sadece korkuyorlardı.
Anılarını hatırlayarak tekrar acı çekecekti ve onlara söylemeden gökyüzüne bakarak ağlayacak, düşüncelerde boğulacak, bayılana kadar tekrar tekrar Dolunay içecek, Xu onu sekte sırtında götürcek. Zyi tekrardan onu uyku ilaçları ile uyutacak.
Ve Yibo'ya yaklaşamayacaktı.
Yibo Zhan'ı geride bırakmayı düşünmüştü.
Zhan bunun için her defasında acı çekiyordu.
Lu, "Hayır. Tekrar aynı şeyleri yaşayamazsın. Göz yaşlarını onun için dökmeyeceksin değil mi?" dedi.
Bin, "Eski günlere geri dönemem ben. Zhan neler yaşadın, neler düşündün. O seni arkanda bırkacaktı. Ne diye tekrar hatırladın ki?" dedi.
Ziyi yemeğine bakarak.
Ziyi, "Ona kızmanız için hiç bir sebep yok. Suç onun değil. Yibo'nun da değil." dedi.
Cheng, "Suç onları ayıranların." dedi.
Xu, "A-Zhan. Konuştuklarımızı hatırlıyor musun?" dedi.
Herkes Xu'ya baktı.
Lu, "Ne konuştunuz?" dedi.
Xu, "Yibo'yu-" dedi.
Zhan elini kaldırdı ve Xu'yu durdurdu.
Zhan, "Biliyorum, yapacağım." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bambi (YiZhan)
Fanfiction"Bambi; Yağmur her iki kırmızıyı da ıslatır." Zhan Yibo'ya dair her şeyi kalbinin en derin yerlerine gömüp üstüne toprak atmıştı. Yibo ise yaptığı hatadan dolayı onun yüzüne bakamıyordu. Ama bilmiyordu ki Zhan olan bitenin hepsini unutmuştu. Ve bir...