Eve dönmek için son bir gün kalmıştı. Herkes hazırlanıyordu. Zhan hazırlığı bitince dışarı çıktı.
Çıktığı an Bowen ve Yang onun karşısına geçti.
Yang, "Bizimle geliyorsun." dedi.
Zhan, "Neden?" dedi.
Bowen, "Soru almıyoruz A-Zhan." dedi.
Zhan, "Sizinle bir kaç gün iyi geçindim diye mi saygısızlık edip esir alıyonuz beni?" dedi.
Yang, "Konu önemli. Soru almıyoruz seni alıyoruz, gidiyoruz." dedi.
Zhan konuşamadan Bowen ve Yang koluna girerek bir çardağa götürdüler. Kimse yoktu.
Yang, "Biraz bekleteceğiz." dedi.
Zhan bir şey demedi. O da merak ediyordu. Bugün doğum günü müydü? Özel bir gün müydü? Niye geldi? Tüm sorular kafasını kurcalıyordu.
Çok geçmeden Haikuan Yibo ile, Yang ve Bowen'in yanına geldi.
Zhan anlamsızca onları izledi. Daha sonra Yibo'nun ona doğru gelişini.
Zhan Yibo'nun boynundaki bezi Lu'nun öğrettikleri sayesinde farketti.
Zhan gözlerini Yibo'nun boynuna sabitledi.
Yibo farketmişti.
Yibo, "Özür dilerim." dedi.
Zhan, "Ne için?" dedi.
Yibo sustu. Arkasını dönüp manzaraya baktı.
Zhan Yibo arkasına dönünce onun boynundaki bezi çekmişti.
Yibo boynunundaki bezin Zhan'ın elinde olduğunu farketmesi çok sürmedi.
Zhan boynuna baktı. Şah damarına yakın bir yerde ne çok kısa ne de çok uzun bir şekilde kesik vardı. Zhan'ın önce başı ağrıdı.
Zhan, "Yibo?" dedi yarayı göstererek.
Zhan baş ağrısı şiddetlenince gözlerini sıkıca kapattı başını elleriyle tuttu. Tekrardan sahneler önüne geldi.
Bu sefer bulanıklık yoktu. Her anını tek tek görebilmek için ayakta durmaya çalıştı. Son ana dek kendini tuttu. Dayanamayınca kendini yere bıraktı.
O sırada Cheng, Bin, Lu ve Ziyi gelmişti.
Ziyi önde duran Bowen, Haikuan ve Yang'ı geçti.
Ziyi sinirliydi, bağırmaya başladı.
Ziyi, "Farkına varamadın mı?! Seni görünce bayıldığında, seninle konuşurken saygı ifadelerini kullandığında fark edemedin mi?!" dedi.
Yibo bir koluyla Zhan'ı kaldırdı.
Yibo, "Ne diyorsun sen? Farkında olmam gereken şey ne?" dedi.
Cheng, Bin ve Lu arkadan gelmişti. Yang, Bowen ve Haikuan da geldi.
Cheng, "Seni, senin yüzünden tanımıyor." dedi.
Cheng ve Bin Zhan'ı alarak oradan ayrıldılar.
Ziyi gözleri dönmüş bir şekilde Yibo'ya bakıyordu. Elinden gelse onu kendi eliyle parçalardı. Ancak Zhan için bekliyordu.
Lu Ziyi'ye dönerek.
Lu, "Sakin ol Zhan şuan tehlikede. Sektimize dönmemiz gerek." dedi.
Ziyi, "Seninle sonra hesaplaşacağım." dedi.
Ziyi ve Lu giderken Yibo arkadaşlarına bakarak.
Yibo, "Zhan tehlikede mi? Nasıl beni tanımıyor? Ne demek tanımıyor?" dedi.
_____________
Bu bölüm biraz kısa oldu ancak olaylar karmaşık olduğu için kısa yazarak heyecanlı hâle getirmek daha çok hoşuma gitti.
İyi okumalar. 🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bambi (YiZhan)
Fanfiction"Bambi; Yağmur her iki kırmızıyı da ıslatır." Zhan Yibo'ya dair her şeyi kalbinin en derin yerlerine gömüp üstüne toprak atmıştı. Yibo ise yaptığı hatadan dolayı onun yüzüne bakamıyordu. Ama bilmiyordu ki Zhan olan bitenin hepsini unutmuştu. Ve bir...