Yibo sorun çıkmasın diye Zhan'ı arkadaşlarına bıraktı. Ve öğrenci ile Bulut Ustasına gitti.
Tekrardan Yibo'yu dövecekti. Yibo içindeki hisleri bir kere bile yanılamzdı. Yibo her şeye hazırdı.
Ustadan gelen bir kırbaç değildi, onun için Zhan'dan gelen güller gibi davranıyordu.
Oysa sırtındaki kanlar tüm vücudunu kaplarken acılar içinde feryad etmesi gerekirken o direniyordu. Çünkü bir gün Ustası onu Zhan'la kabul edecekti. Etmek zorundaydı.
Ya kabul edilecekti ya da kabul edilecekti. Başka seçeneği yoktu.
Zhan yoksa Yibo yoktu.
1 Ay Sonra
Bir ay boyunca uğraştı Zhan, Menekşe Ustasını konuşmak için gönderdi.
Cheng'i
Lu'yu
Ziyi'yi
Bin'i tek bunlar yetmedi.Yibo da gönderdi arkadaşlarını
Haikuan'ı
Yang'ı
Bowen'ıAma fayda yoktu.
Bulut Ustası asla kabul etmiyordu. Zhan dayanamıyordu artık. Tüm ama tüm enerjisini topladı ve Bulut Sektine zorla girdi.
Çoğu öğrenciyi yaralayarak girdi içeriye. Haikuan gelince tüm öğrenciler yol verdi Zhan'a.
Zhan Yibo'ya söylememişti. Kendisi bile bilmiyordu bu kadar hiddetlenip buraya geleceğini.
Bir anda gerçekleşmişti her şey.
Bulut Ustasının odasına saygılı bir şekilde girdi. Ne kadar sinirli de olsa bugün bu işi bitirecekti.
Ancak Bulut Ustası somurtuyordu.
Zhan aldanmadan yelpazesini bir kenara indirdi.
Dizlerinin üstüne çöktü.
Bulut Ustası şaşırmıştı. Zhan'ı daha önce hiç böyle görmemişti. Zhan kimsenin önünde kolay kolay diz çökmezdi yalvarmazdı. O bunun tarzı değildi.
Zhan, "Ben Wei Sektinden Wei Wuxian, Menekşe Sektinden Xiao Zhan." dedi.
Bulut Ustası, "Wei Sekti mi?" dedi.
Zhan, "Evet. Yeminli kardeşiniz babamdır. Ben de onun tek evladı Wei Wuxian." dedi.
Bulut Ustası, "Yeminli kardeşimin çocuğu böyle mi yetişti?" dedi.
Zhan, "Babamın yeminli kardeşisiniz. Size saygım sonsuz, sevgim de yoktur. Ben buraya babama laf ettirmeye gelmedim. Kaldı ki Bulut Ustası, yeminli kardeşine böyle laf etmesi ne kadar doğru ki?" dedi.
Usta sinirlenmişti.
Bulut Ustası, "Yanında deskteleyen de yok bu ne cesaret?" dedi.
Zhan, "Sizin de yanınızda kimse yoktu. Tek başınaydınız. Kendinizi sadece kendiniz destekliyordunuz. Sizden çok şey öğrendim. Beni ben destekliyorum." dedi.
Zhan Bulut Sektine geldiğinde sorular sormuştu. (Bölüm 7'de)
Bulut Ustasını, Bulut Ustasının cevaplarıyla vuruyordu. Böyle cesareti daha önce kimsede görmeyen Bulut Ustası sözlerini devam ettirdi.
Amacı Zhan'ı korkutup vazgeçirmek idi.
Ama Zhan ona karşı yenilmeyi kabul etmiyordu.
Bulut Ustası, "Korkmuyor musun? Sana ve Yibo'ya zarar vermemden?" dedi.
Zhan tüm ciddiyetiyle cevap verdi.
Zhan, "Eğer korkarsam işte o zaman kaybederim." dedi.
Bulut Ustası direnmek istemiyordu. Gittikçe de yaşlanıyordu. Ama Yibo'yu da onunla evlendirmek, törelerine karşı gelmek istemiyordu.
Bulut Ustası, "Menekşe Ustası buna razı mı?" dedi.
Zhan, "Menekşe Ustası buna razı. Hatta izninizi verirseniz düğünü hemen yapacağız." dedi.
Zhan tüm sözlerini döktü. Sözleri artık sonuna gelmişti. Yorulmuştu Bulut Ustasına karşı gelmekten. Babasının ona öğrettiklerine karşı Bulut Ustasının dilinden laf yemekten yorulmuştu.
Ağlamak istiyordu ancak üzüntüden değildi. Sinirleniyordu. Sinirleniyordu çünkü erkekler sadece kadınalra ait değildi. Sinirleniyordu çünkü sevdiğine göremiyordu. Onunla bir ömür geçirmek isterken o bir gün bile zor görüyordu.
Hangi akıl ile onu sevdi ki, nasıl da bu kadar bağlanmıştı?
Zhan başını öne eğdi. Derin bir nefes aldı.
Bir anda kapı açıldı. Kapı tıklanmamıştı bile.
Yibo içeri girdi. Su yeşili kıyafetleri ile endamını korurken yüz ifadesi buzdan bir örtü gibi hiç bir şey anlaşılmıyordu.
Dizlerinin üstüne çöktü.
Bulut Ustası, "Onla aynı yerde diz çöküyorsun öyle mi?" dedi.
Yibo, "Onun diz çöktüğü yerden kaldıramazsam ben de diz çökerim." dedi.
Bulut Ustası, "Sanırım sen yaralanmaya doyamadın." dedi.
Zhan, "İnsanların kendi yolları vardır. Hiç bir Usta sizin kadar karışmıyor. Sevdiği insanlarla beraber olmak istiyor. Ancak siz onu yanlız bırakmak için diretiyorsunuz. Size karşı diz çöktüm, diz çöktü, diz çöktük. Kimi bekliyorsunuz, ne deyince kabul edeceksiniz? Ben artık ondan uzak kalmak istemiyorum kusura bakmayın ama artık Tanrı'nın karşısında diz çökeceğiz." dedi.
Zhan Yibo'nun konuşmayacağını bildiği için konuştu.
Evleneceğinden bahsetmişti.
Bulut Ustasının göğsüne bir öküz oturmuş sanki kalbini bıçaklamışlardı. Hangi hakla Zhan böyle konuşurdu.
Ustanın sinir gittikçe şiddetleniyordu.
Bulut Sekti, "Tanrı bu evliliği yapmayacak." dedi.
Zhan gülümsedi.
Zhan, "Denemek ister misiniz?" dedi.
Biraz sustular.
Zhan ve Yibo ayağı kalktı. Başlarını öne eğdi.
Yibo, "Bu zaman kadar öğrettikleriniz için teşekkürler." dedi.
Zhan cebinden bir davetiye çıkardı.
İki eliyle Bulut Ustasının önüne indirdi.
Bulut Ustası, "Wang Yibo!" dedi.
Cheng ve Bin içeri girdi. Yibo ve Zhan'ın önüne geçtiler.
Cheng, "Diğer sektlerde olan insanlara zarar veremezsin herhalde Bulut Ustası." dedi.
Zhan ve Yibo oradan ayrıldılar. Cheng ve Bin de ardından çıktılar.
Bulut Ustası öylece bakıyordu. Onlar çıkınca defalarca bağırdı. Öğrenciler gelmişti ve onların gittiklerini söylemişti.
Bulut Ustası önündeki masayı bir vuruşta kırdı.
Gözü dönmüş bir şekilde davetiyeyi hızlıca çıkardı. Eğer daha fazla zorlarsa davetiyeyi de ikiye ayıracaktı.
Menekşe Sektinin Düğünü
5 Ağustos
not : Akşama doğru geliniz. Gece düğünü olacaktır.
Düğün yarındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bambi (YiZhan)
Fanfiction"Bambi; Yağmur her iki kırmızıyı da ıslatır." Zhan Yibo'ya dair her şeyi kalbinin en derin yerlerine gömüp üstüne toprak atmıştı. Yibo ise yaptığı hatadan dolayı onun yüzüne bakamıyordu. Ama bilmiyordu ki Zhan olan bitenin hepsini unutmuştu. Ve bir...