Haber her yere salınmıştı. Zhan ününe ün katmıştı.
Zhan biliyordu bir gün herkesin dilinde Xiao Zhan'ın erdemliği geçeceğini.
Katili öldürmedi ona bir ders verdi. Ona bir ders vererek kendi bataklığında boğulmasına izin verdi.
Çünkü Zhan biliyordu. Eğer onu öldürseydi bu ona ödül olacaktı. Ancak ona dersini vererek pişman ettirmesi ona hakettiği bir ceza olacaktı.
Bulut Ustası bu yayılanları inkâr etmiyordu. Haksızdı ve haksızlığıyla susuyordu. Bulut Ustası bugüne kadar katı bir yapısı ile ün salmıştı.
Ancak onun bir zamanlar öğrencisi olan Zhan erdemliğiyle ün salmıştı. Bulut Ustası kabulleniyordu. Onun yaptığı konuşmayı her zaman beyninden geçiriyordu. Öğrencilerine bunu öğretiyordu.
Aradan bir hafta bile geçmeden Zhan sektler arasında da ün saldı. Zhan sadece Bulut Ustası'na değil tüm ülkeye ders vermişti. Bu onun vicdanının susmasına yetmişti.
Zhan Bulut Ustası'na söylediği sözlerin üzerinden sadece beş gün geçmişti.
Xu tekrar tezgâh başına geçmiş, Yang, Bowen ve Haikuan Bulut Sektine tekrar geri dönmüş, Cheng, Bin, Ziyi ve Lu da eskisi gibi her şey rayındaymış gibi hayatlarına devam etmişlerdi.
Ancak Zhan için aynı şey söylenemezdi. Hiç bir şey rayında değildi. Trenin vagonlarıyla kalmıştı. Lokomotifi ise rayından çıkmıştı. Vagonlarındaki ağrılıkları lokomotif olmadan rayında götüremiyordu.
Artık tek başına direnmliydi. Menekşe Ustasının emri altından çıkmak istiyordu. Yibo ile düşlediği gezgin bir efendi olmak istiyordu. Ancak bunu Yibo olmadan yapacaktı.
Odasından çıktı ve ana salona geldi. Menkşe Ustası koltuğunda oturmuş kitapları inceliyordu.
Zhan başını öne eğdi.
Menekşe Ustası, "Ne için geldiğini biliyorum." dedi.
Zhan, "Daha söylemedim ki?" dedi.
Menekşe Ustası, "Düğünden önce Cheng bana söylemişti. Yibo ile gezgin efendi olmak istiyordunuz." dedi.
Zhan Yibo'nun ismini duyuca tebessüm etti.
Zhan, "Evet. Öyleydi. Ama bu sefer Yibo olmadan gideceğim." dedi.
Menekşe Ustası, "Tek başına yapabilecek misin?" dedi.
Zhan, "Bunca zaman emriniz altında kaldım. Size çok zahmet verdim. Artık tek başıma direnmeyi bilmeliyim. İzin verirseniz. Sektinizi terk-" dedi.
Menekşe Ustası kitabı kapatıp fırçasını yerine indirdi.
Menekşe Ustası, "Terk etmek kelimesi bizim için geçerli değil." dedi.
Cheng, Bin, Ziyi ve Lu önce Menekşe Ustası'na selam vererek daha sonra Zhan'a dönerek.
Bin, "Çocukluğun burda geçti." dedi.
Ziyi, "Ne de olsa bizsiz yaşayamazsın." dedi.
Lu, "Burayı bırakmak sana yakışıyor mu genç gezgin A-Zhan?" dedi.
Zhan gülerek, "Yakışmıyor." dedi.
Menekşe Ustası o sırada onları yanlız bırakmak için oradan çıktı.
Cheng, "Nilüfer çorbası içmeden yaşayabilecek misin?" dedi.
Zhan, "Tabi ki de yaşarım. Arada buraya gelip A-Lu'dan dızlarım ben." dedi.
Hepsi birden gülmeye başladılar.
Ziyi, "Birini burada bırakıp gidecek misin?" dedi.
Zhan, "Sizler buraya bağlı kalın bunun için çok zayıfsınız. Kimseyi yanıma almayacağım." dedi.
Herkes güldü. Birden farklı bir ses; Cheng, Bin, Lu ve Ziyi'nin arkasından gelerek.
"Beni de mi?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bambi (YiZhan)
Fanfiction"Bambi; Yağmur her iki kırmızıyı da ıslatır." Zhan Yibo'ya dair her şeyi kalbinin en derin yerlerine gömüp üstüne toprak atmıştı. Yibo ise yaptığı hatadan dolayı onun yüzüne bakamıyordu. Ama bilmiyordu ki Zhan olan bitenin hepsini unutmuştu. Ve bir...