Renjun sırrını diğer arkadaşlarına da söylediğinde artık kendini daha rahatlamış hissediyordu. Başta sadece Jaemin doğaüstü olaylara inanmadığı için sorun çıkarmıştı ancak Renjun kanıtladığında inanmaktan başka çaresi kalmamıştı. Hepsi tek tek Mark'ın sorduğu soruların aynısını sorunca Renjun en baştan aynı şeyleri anlatmıştı. Şimdi sabah uyandığından beri bahsetmek istediği diğer konuyu açmalıydı. Sonuçta ilk şoku atlatmışlardı.
"Şimdi size söylemem gereken ikinci şeye gelelim." Hepsi daha başka ne olabilir dercesine birbirine bakış atıyordu. Renjun ise onları daha fazla meraklandırmadan sözüne devam etti.
"Güçleri olan sadece ben değilim. Babamın anlattığına göre başkaları da varmış ve sizinle nasıl arkadaş olduğumuzu hatırlıyor musunuz? Jeno ve Haechan ile beni annem tanıştırmıştı. Mark hyung, Chenle ve Jisung ile de babam."
"Sanırım bir tek ben sizle kendi isteğimle arkadaş oldum." Jaemin hafif kıkırtı eşliğinde söylemişti ancak içindeki burukluğu saklayamıyordu. Renjun'in ne söyleyeceğini çoktan anlamıştı.
"Evet. Mark hyungun anlattığı olaydan sonra biraz düşünmeye başladım ve her şeyi açıklığa kavuşturmayı başardım. Direk söylüyorum umarım kalbinize falan inmez. Hepinizin doğaüstü güçleri var."
Hepsi birden kahkaha atmıştı. Hatta hepsi sustuğunda Mark dizine vura vura gülmeye devam ediyordu ancak bir süre sonra hepsinin sustuğunu ve Renjun'in suratındaki ciddiyeti fark etti. "Aman tanrım sen ciddisin!" Elleriyle ağzını kapatıp şok olduğunu belli eden ses tonuyla bağırmıştı.
"B-bunu nereden çıkardın?" Jeno'nun neredeyse dili tutulmuştu. Tanrı aşkına biri ona güçlerinin olduğunu söylüyordu. "Dostum bu harika. Aman tanrım güçlerim var." Chenle heyecanla eli havada yanındaki Jisung'a dönüp beşlik çaktı. Onlar şoku hemen atlatmışlardı sanki hayatları boyunca bu anı bekliyorlarmış gibilerdi. "Güçlerimiz ne ve sen nereden anladın?" Haechan içlerinde en mantıklı olanı yapmış sakince olayı anlamaya çalışıyordu.
"Öncelikle Jeno sen nesneleri hareket ettirebiliyorsun." Bunu demesinin hemen ardından Jeno işaret parmağıyla önünde duran sehpada ki bardağa karşı hareketler yapmaya başladı. Hareket etmediğini gördüğünde Renjun'e dönüp şüpheci bakışlar attı.
"Öyle değil aptal bir dur da dinle. Sen hatırlamıyorsun ama Mark hyungun anlattığına göre kocaman arabayı durdurabilmişsin. Gücün olduğunu bilmediğin için ve kullanmayı da bilmediğin için o an kendini kurtarmak adına refleksle yaptın. Neden hatırlamadığını bende bilmiyorum. Keşke aileme ulaşabilseydim onlardan yardım almak şuan harika olurdu."
Jeno tam araya girip bir şeyler söyleyecekti ki Renjun eliyle dur işareti yapıp onu susturdu ve kendi devam etti.
"Lütfen sözümü kesmeden her şeyi anlatmama izin verin daha sonra sorularınızı sorabilirsiniz. İkinci olarak Haechan, sen elektiriği kontrol edebiliyorsun. Hatırlarsan elektrikler kesildiğinde sen şalteri ellediğinde geri gelmişti ama Chenle denediğinde tekrar gitmişti. Mark hyung sen ise hulk gibisin tabii ki dönüşüp yeşil olmayı falan bekleme sadece güçlüsün işte. Sırf altına kaçan topumuzu almak için tek elinle kaldırdığın arabayı hatırla. Chenle ve Jisung aslında sizin bir gücünüz olduğunu düşünmemiştim ama hem ailemin bizi tanıştırması hem de bana bıraktıkları mektup sizin gücünüzü bulmamda yardımcı oldu. Daha önce hiç gücünüzü belli edecek bir şey yapmadığınızı düşünmüştüm ancak o an aklıma geçen yaz tarlada olan olay geldi. El ele tutuştuğunuzda elinizden bir dalgalanma hissettim daha sonra neredeyse bir dakika kayıp hatırlamıyorum yani tekrar hatırladığımda el ele tutuşmayı bırakmıştınız. Yani sizin gücünüz birlik olunca zamanı dondurabiliyorsunuz. Neden sadece birlikte olunca yapabildiğinizi araştırdığımda birinizin zamanı ileri diğerinizin geri sardığını öğrendim."
Renjun oldukça uzun bir konuşmadan sonra hepsine tek tek bakmış ne düşündüklerini anlamaya çalışmıştı. Akıllarını okumak istemiyordu. Sadece Jaemin'in ne kadar durgun olduğunu görebiliyordu.
"Ben o sırada filmlerdeki gibi aşk sahnesi falan yaşıyorum sanmıştım. Gerçekten donduğunuz aklımın ucundan geçmezdi." Jisung ilk konuşan olmuştu. Hani filmlerde olur ya sevdiğine baktığında etraftaki her şey durur işte Jisung da öyle sanmıştı. "Salak biz seninle aşık mıyız?" Chenle kafasına bir tane geçirirken söylenmişti. Ona ilk el kaldırışıydı.
"O ne ya! Benim gücüm çok sıkıcı." Renjun hepsinin şok olmasını beklerken onlar bırakın şok olmayı güçlerini beğenmiyordu. "Ne varmış Mark hyung gücünde ne güzel işte çok güçlüsün." Haechan onu teselli etmek istercesine konuştuğunda Mark mırıldanarak 'Aman kalsın' demişti.
"Güçlerimizi nasıl kullanacağız. Bir an önce öğrenelim lütfen. Renjun hyung bize yardım etmelisin."
O sırada Renjun tam cevap verecekken Jeno'nun ona kaş göz yaptığını fark etti. Ne istediğini bir türlü anlayamadığı için aklını okumakta bir sakınca görmedi. Umarım Jeno ona bunun için kızmazdı. 'Neyi anlamıyor bu geri zekalı. Diyorum ki ben Jaemin'i odasına götürüyorum. Tanrım ne kadar üzgün duruyor. Ne olurdu o yokken bunları anlatsaydı. Aptal Renjun.'
Jaemin'e baktığında Jeno'nun haklı olduğunu gördü. O anda Jeno yavaşça Jaemin'in kulağına yaklaşmış ve bir şeyler fısıldamıştı. Jaemin ise kafa sallayıp ayağa kalkmış Jeno ile beraber merdivenlere doğru adımlamıştı. Gözden kaybolduklarında Jisung herkesin aklındaki soruyu sordu.
"Hyung, Jaemin hyungun bir gücü yok mu?" Hepsi pür dikkat Renjun'in vereceği cevabı bekliyordu. Renjun konuşmak yerine kafasını sallamakla yetindi. Belki onun da bir gücü vardır diye araştırmadığı güç kalmamıştı. Ailesinden kalan mektupta da ondan hiç bahsedilmiyordu.
"Eminim kendini dışlanmış hissedec-" Chenle daha sözünü bitrmeden Haechan araya girdi. "Asla öyle bir şey olmayacak." Haechan her ne kadar sürekli Jaemin ile tartışsa da aynı zamanda en yakın arkadaşı da oydu. Her şeyini ilk onunla paylaşırdı. Onun için gerçekten çok üzgündü. "Hyung tabii ki dışlamayacağız. Öyle bir şey söz konusu bile değil ama o kendini bizden kesinlikle soyutlayacaktır. Onu tanımıyormuş gibi konuşma." Evet. Hepsi bunun farkındaydı ama arkadaşlarına öyle hissettirmemek için ellerinden ne geliyorsa yapacaklardı. Bunun için hepsi kendi kendine söz vermişti.
"Yarın eğitime başlıyoruz haberiniz olsun. Unutmayın çok dikkatli olmalıyız bu öğrendiklerinizden kimseye söz etmeyin başkaları öğrenirse pekte iyi olmaz. Annem bunun için beni milyonlarca kez uyarmıştı." Hem konuyu dağıtmak için hem de onları bilgilendirmek için konuştuğunda hepsi kafalarını sallamıştı. Onları orada tek bırakıp kendi odasına çekildi. Jaemin'in yanına gitmek şuan pek mantıklı değildi. Yalnız kalmaya ihtiyacı vardı.
...
Aman aman nerelere geldik
Aşkım bebeğim birtanecik hoc- Jaeminimi güçsüz yaptımYazık minnak jisung aşkından karşılık alamadı 😢
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fantasy Dream
Fanfiction"Chenle ve Jisung'un kavga etmesi Mark hyungun iki tane olmasından daha tuhaf aynen." Belirli bir başrol yoktur fakat minicik Jaemin ağırlıklıdır. Konusu: Fantastik güçleri olduğunu daha yeni keşfeden arkadaş grubu güçlerle beraber gelen kötülerden...