"Hasiktir..."
Neye şaşıracaklarına bile şaşırmışlardı. Jaemin'in hiçbir duygu belirtisi olmadan Jeno'yu yakmasına mı, şuan sıradaki emir için Renjun'in karşısında beklemesine mi yoksa Jaemin'in güçleri olmasına mı?
"J-jaemin. Sen iyi misin? Ne yaptılar sa-" Renjun önündeki ruhsuz arkadaşıyla konuşmaya çalışırken sözünü kesen şey Taeyong'un konuşması olmuştu.
"Hmm... Renjun için ne yapsak? Buldum! Ona Mark'ın gücüyle güzelce geçir. Babasının intikamını ondan almalıyım."
Jaemin kafa sallayıp vakit kaybetmeden Renjun'e en sertinden bir yumruk atmıştı. Dudağının patlamasını ve elmacık kemiğinin sızlamasını umursamıyor şuan sadece babasının konuyla alakasını sorguluyordu. Babası Taeyong'a ne yapmıştı? Dahası ailesi neredeydi?
Sıra Mark'a geldiğinde Jaemin yerini almış emrin gelmesini bekliyordu.
"D-durun Mark'a yapmayın lütfen!" Haechan herkesin duymasını sağlayacak kadar bağırmış gözlerinden akan yaşı umursamadan yalvarıyordu. Mark ona 'ne saçmalıyorsun' dese de Haechan onu duyuyora benzemiyordu.
"Nedenmiş bakalım o?"
"Yapmayın işte! Onun yerine bana yapabi-"
"Haechan saçmalama! Ne diyorsun sen?"
"Hyung görmüyor musun içimizde en kötü halde olan sensin! Bir şeyi daha kaldıramazsın ama en iyi halde olan benim. Senin için bunu yapmam ger-"
"Ay yine duygusallaştınız. Hiç çekemeyeceğim. Tamam Jaemin Mark'ı atla onun yerine iki kere Haechan'a yap. Aklıma harika fikir geldi. Gel bakayım onlara sürpriz olsun kulağına söyleyeyim."
Jaemin kalkıp Taeyong'a doğru giderken Mark Haechan'a sinir ve endişe karışımı bakışlarını atıyordu. Buradan çıkabilirlerse Haechan ile konuşacaktı.
Jaemin'in Taeyong ile olan konuşması bitmiş tekrar yavaş adımlarla Haechan'ın karşısına geçmişti. Birden Mark'ın şeklini alarak Haechan'ın dudaklarına yapıştı. Şuan Jaemin olan Mark ve Haechan öpüşüyorlardı.
"Bu ne sikim!?"
Mark'ın çıkışıyla Haechan kendini geri çekmeye çalışmıştı ancak Jaemin buna izin vermiyordu. Taeyong bir taşla iki kuş vurmuştu hatta belki de üç. Hem Jeno hem Haechan hem de Mark kendilerini berbat hissediyorlardı. Jaemin geri çekilip hiç zaman kaybetmeden kendi haline dönüp yumruklarını Haechan'ın suratına geçiriyordu. O kadar sert vuruyordu ki Haechan'ın öleceğini düşünmüşlerdi. Suratı tanınmayacak hale gelene kadar yumruklarını sıralamıştı. Mark kendisini suçlamaktan başka bir şey yapamıyordu. Jaemin'e baktığında geldiğinden beri ilk kez gözlerinde olan bir duygu gördü aynı anda da Jaemin yumruklarını durdurup geri çekilmişti. Taeyong ona durmasını söylememesine rağmen durduğunu gördüğünde bir şeylerin yanlış gittiğini anlayıp Yuta'ya işaret vermişti. Yuta olanı anlayıp koşarak Jaemin'i salondan uzaklaştırdı.
Altı arkadaş -daha doğrusu beş çünkü Haechan çoktan bayıldı- birbirine bakıyordu. Hâlâ neler döndüğünü bir türlü anlamıyorlardı.
On dakika sonra eski robot Jaemin salona tekrar girmişti. Yine gözlerinde hiçbir duygu yoktu. Dışarda ona ne yapıyorlardı da bu hale geliyordu.
Taeyong ise Jaemin'in kendine gelmesine şaşırıyordu. Yaptıkları testlere göre hapın etkisi on iki saat süremliydi fakat Jaemin içtiğinden beri üç saat bile geçmemişti.
Henüz Chenle ve Jisung'a bir şey yapmamasına rağmen Doyoung'a onları götürmesi için emir vermişti. Johnny, Doyoung, Lucas ve bir kaç görevli daha apar topar altılıyı odalarına götürüp koşarak salona geri döndüler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fantasy Dream
Fanfiction"Chenle ve Jisung'un kavga etmesi Mark hyungun iki tane olmasından daha tuhaf aynen." Belirli bir başrol yoktur fakat minicik Jaemin ağırlıklıdır. Konusu: Fantastik güçleri olduğunu daha yeni keşfeden arkadaş grubu güçlerle beraber gelen kötülerden...