1 hafta sonra
...Jaemin neredeyse iyileşmiş bu bir haftada hepsi eski haline dönmüştü. Jeno Haechan'dan, Haechan da Jeno'dan özür dilemiş ve barışmışlardı.
Şimdi araları limoni olan iki kişi daha kalmıştı.
Mark artık Haechan ile konuşması gerektiğinin farkındaydı. Aralarını düzeltmek istiyordu. Haechan ona açıldığından beri kendine itiraf edemese de kardeşi olarak gördüğü gence o gözle bakmaya başlamıştı.
Ona yavaş yavaş bir şeyler hissetmeye başladığının farkındaydı. Ancak bunların yeni olmadığını da fark etmişti. Bu zamana kadar onun hakkındaki düşüncelerini ve davranışlarını gözden geçirdiğinde aslında bu hislerin önceden beri olduğunu anlamıştı. Bunun çok geç farkına varmış olması Mark'ı üzüyordu. Çok geç kalmamış olmayı diliyordu. Son zamanlarda ona açılmakla ilgili olan düşüncelerini yok sayamıyordu. Cesaret ettiği herhangi bir anda açılabilirdi.
Herkes kahvaltısını yapmak için masaya toplandığında Mark Haechan'a baktı. Bir haftadır Jaemin'in etrafında dolaşıyordu. Kendini affettirmek için her şeyi denemişti. Onun seveceği her şeyi birbir yapmış, istemese bile kölesi olmuştu.
"Arkana yastık ister misin Jaemin?" Gözlerini devirip kafasıyla istemediğini belirtti Jaemin. O da sıkılmıştı artık bu durumdan. Kırgınlığının bu şekilde geçmeyeceğini biliyordu.
"Bunun tuzu az olmuş senin için koyayım." Daha konuşmasına izin vermeden Jaemin'in önündeki tabağa biraz tuz serpiştirdi. Chenle ve Renjun onların bu hallerine kıkırdıyorlardı. Sadece bir hafta da Haechan'ın bu haline alışmışlar hatta kullanmaya başlamışlardı. Jaemin'in haberi olmasa bile kendi istediklerini sanki Jaemin istiyor gibi söyleyip yaptırıyorlardı. Haechan bunu fark etse ölmüş olurlardı kesinlikle.
Kahvaltı bittikten sonra Renjun, Jisung ve Chenle odalarına çekilmiş Mark, Jeno, Haechan ve Jaemin oturma odasına geçmişti. Yaptıkları sadece telefonla oynamaktı. Tabii akıllarında hepsinin başka bir plan vardı. Mark Haechan'a açılırken diyeceklerini prova ediyor, Jeno Jaeminle yalnız kalabilecekleri planlar yapıyor, Haechan Jaemin'in affetmesi için ne yapsam diye düşünüyor ve Jaemin de... Aslında o cidden sadece telefonuyla oynuyordu. Hiçbir şey düşünmüyor değildi tabii ki mesela her kaybettiğinde farklı bir küfür ediyordu.
Haechan aklına gelen fikirle sevinçle yerinden kalkıp mutfağa gitti. Jaemin kahveye bayılırdı ona yaparsa kesin hoşuna giderdi.
Yapıp geri geldiğinde çok mutluydu ancak ayağının takılması mutluluğunu anında götürmüştü. Bardaktaki tüm kahve Jaemin'in üzerindeydi şimdi. "Aah! Yandım!"
"Jaemin ben...ben çok ö-özür dilerim isteyerek ol-"
"Yeter artık Donghyuck. Bıktım bu hallerinden. Sevdiğim şeyleri sırayla yapınca kırgınlığım geçecek mi sanıyorsun. Off." Kıyafetini vücudundan uzakta tutmaya çalışarak banyoya ilerledi. Jeno da arkasından gitmişti. Haechan dolan gözleriyle olduğu yere oturdu. Mark ona destek olmak amaçlı yanına gidip sarılmıştı.
"O haklı. O haklı ve beni asla affetmeyecek."
Elleriyle suratını kapatarak ağlarken Mark onu göğsüne yaslamıştı.
"Ağlama Hae. Tabii ki seni affedecek. Sadece biraz zamana ihtiyacı var. Siz en yakın arkadaşlarsınız konuşursanız her şey düzelir. İnan bana."
Mark teselli vermeyi becerebilen bir insan değildi ancak denemişti. Haechan'ın ağlaması durduğuna göre çokta kötü konuşmamıştı.
"Öyle mi diyorsun? Affeder değil mi beni?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fantasy Dream
Fanfiction"Chenle ve Jisung'un kavga etmesi Mark hyungun iki tane olmasından daha tuhaf aynen." Belirli bir başrol yoktur fakat minicik Jaemin ağırlıklıdır. Konusu: Fantastik güçleri olduğunu daha yeni keşfeden arkadaş grubu güçlerle beraber gelen kötülerden...