" Sonra da gaza geldi işte koştu gitti." Mark kahkahalarla gülerken diğerleri de ona katılmıştı.
"Madem Jisung'un bu yüzden gittiğini biliyordun niye düzgün bir yalan uydurmadın. Lele ne kadar korktu."
"Bence böyle daha etkili oldu. Kabul edesi yoksa bile o korkuyla etmiştir. Bunun için bana teşekkür etmesi gerekiyor."
"Hyung senden korkulur." Yangyang cümlesini bitirdiğinde kapı çalmıştı. Jaemin kapıyı açmak için kalkarken Jeno alayla gülümsedi. "Geldi çifte kumrular."
"Hyung bakın! Bakın bana ne almış sevgilim! Aa sizin haberiniz yok. Jisung benim sevgilim! Yani sevgiliyiz. Beni çok seviyormuş sevgilim. Sevgilim!"
"Ya tamam anladık lanet olsun." Chenle'nun üstüne basa basa belirtmesinden bıkan Renjun araya girip onun sözünü kesti. Zaten kendisi hariç hepsi birbiriyle sevgili olduğu için canı sıkkındı. Yangyang'ın adım atacağı yoktu belli ki.
"Bir Yang ve Renjun kaldı size de birilerini bulalım tam olsun." Renjun ilk adımı atmak istedi. Bu yüzden biraz flörtöz bir ifadeyle Yangyang'a döndü.
"Onun yerine ikimiz olabiliriz." Gözünü de kırptığında Yangyang yerinde kıpırdanıp konuşmaya çalıştı. "Ş-şey... Öhm öhm... Ben tuvalete gidiyorum." Ayaklanıp kaçar gibi hızlıca gittiğinde Haechan kahkaha atmaya başladı.
"Utandı resmen."
"Ben de tuvalete gideyim bari." Renjun de arkasından gitti. Konuşup bugün bu işi halletmek istiyordu.
Kapalı kapıyı birkaç kez tıklatıp Yangyang'ın müsait olduğundan emin olduktan sonra içeri girdi. İkisi de çekingen bakışlarla birbirlerine bakıyorlardı.
"Ren... Şey sen ciddi miydin? Yani dalga geçmedin değil mi?" Renjun olduğu mesafe ona fazla gelmiş olacak ki biraz daha yaklaştı karşısındakine. Elini yanağına koyduktan sonra biraz okşadı ve konuşmaya başladı.
"Ciddiydim Yang. Senden sahilde gördüğüm o andan beri etkileniyorum. Daha erken gelebilir ama seni tanımak istiyorum ve seninde beni tanımanı istiyorum. Aramızda sır kalmasın ve mutlu bir ilişkimiz olsun istiyorum."
"Ben de istiyorum Renjun. Seni daha yakından tanımak istiyorum."
Renjun kocaman gülümsemesini tutamamış ağzını kulaklarına kadar götürmüştü. Ona en büyük sırrını söyleyecek kadar güveniyordu. Bu yüzden tam da şimdi bu tuvalette ona sırrından bahsedecekti.
"O zaman sana bir sır vermeliyim."
...
"Yah! Kahveler nerede?"
"Her zamanki yerindedir nerede olacak?"
"Yok ama orda."
"O zaman bitmiştir Jaemin. Biraz aklını kullan." Jaemin sinirle Mark'ın üzerine atlayacakken Jeno son anda yakalamıştı.
"Bebeğim sonra içersin. Yarın alırım ben sana."
"Hayır şimdi içmek istiyorum." Dediği anda kapının yanındaki askılıktan ceketini aldı.
"Tek gitme Haechan da seninle gelsin."
"Yoo niye o geliyor? Sen gel."
"İşim var bebeğim."
"O zaman Mark hyung?"
"Kıçımı senin için şurdan şuraya kaldırmam."
Son çare olarak Chenle ve Jisung'a baktığında onların ortamdan soyutlanmış birbiryle fingirdeştiğini görmüştü. Aslında tek gitmek de bir seçenekti ama olaylardan sonra korkuyordu. Bu yüzden kabul etmekten başka çaresi kalmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fantasy Dream
Fanfiction"Chenle ve Jisung'un kavga etmesi Mark hyungun iki tane olmasından daha tuhaf aynen." Belirli bir başrol yoktur fakat minicik Jaemin ağırlıklıdır. Konusu: Fantastik güçleri olduğunu daha yeni keşfeden arkadaş grubu güçlerle beraber gelen kötülerden...