Chenle
Yanımda yatan Jisung'a baktım. Bazen gözüme o kadar seksi görünüyordu ki tarif edemem. Şuan da o anlardan birindeydim. Uyurken hiç olmadığı kadar seksi görünüyordu.
Onunla tanıştığımızdan beri kendimi ona karşı hep yakın hissetmiştim. Sanki hayatım boyunca onu bulmayı beklemiştim.
Gözlerimi karşı duvarda asılı olan duvar saatine çevirdim. Jisung birazdan uyanırdı. Neredeyse her sabah ondan önce uyanırdım, aslında bilerek değil bünyem erken kalkmaya alışmıştı, o uyanana kadar onu izler sonra tekrar yatardım. Fakat bugün tekrar uyuyamayacaktım anlaşılan çünkü Jaemin hyung evi inletiyordu. Yine ne olmuştu acaba?
Yatağımdan kalkıp kapıya ilerledim. Bıkmışlıkla kapıyı açtığımda evde tanımadığım birini gördüm. Bu da kimdi şimdi?
Renjun hyung da Haechan'ın odasından çıktığında iyice şaşırmıştım. Neyse ki Renjun hyung her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattığında olay çözülmüştü.
Daha sonra hep beraber kahvaltımızı edip kendi halimize kaldık. Jisung ve Mark hyung markete gitmişti bu yüzden çok sıkılıyordum. Resmen sabahtan beri Jisungla yan yana bile gelemedim. Aynı evin içinde olsak da özlemeye başlamıştım.
...
1 hafta sonra Jisung
Yine ve yine markete gelmiştik. En küçük olduğum için market alışverişlerine hep ben geliyordum ama yine en küçük olduğum için yanımda hep Mark hyung oluyordu. Tanrım sanki üç yaşındayım!
"Yanımdan ayrılma sakın." Ağlayacağım artık. Ben büyüdüm anlayın artık!
Mark hyungla reyonları gezerken en köşede gördüğüm oyuncak bölümüyle aklıma Chenle geldi. Peluş oyuncaklara bayılırdı o yüzden ona bir tane almak istiyordum. Bu yüzden hyungumun yanından ayrıldım. Oyuncakların arasında gezerken gözüme küçük bir fare takıldı. Beni hep fareye benzetirdi. Gülümseyerek onu da sepetime atıp Mark hyungun yanına geri koştum.
"Nerdesin sen yarım saattir? Çocuk musun? Kayboldun sandım aklım çıktı. Sana demedim mi yanımdan ayrılma diye. Sonra bebek diyince bağırıyorsun!"
"Abartma hyung burdayım işte. Hem kaybolsam bile eve dönüş yolunu biliyorum."
"Oy şen adreşini mi ezberledin agu bugu."
Ensesine bir tane geçirmeyi ne kadar istesem de saygılı bir insan olup göz devirmeyi tercih ettim. Altmış yaşına da gelsem bu bebek esprilerine maruz kalacağım için kendimi asabilirim.
"Jisung." Mark hyung seslendiğinde düşüncelerimi bırakıp onu dinlediğimi belli etmek için ona bakmaya başladım.
"Chenle'ya ne zaman çıkma teklifi edeceksin?" Bu nereden çıktı şimdi?
"Ne alaka şuan?"
"Bilmem birden aklıma geldi."
"Daha önce de söylemiştim çıkma teklifi etmeyi düşünmüyorum. Böyle gayet iyiyiz."
"Tabi anlıyorum. O zaman istediğin kişiyle sevgili olabilirsin değil mi? Bu harika bir fikir."
"N-ne?"
"Yani diyorum ki başkasıyla da görüşsen aldatmış olmuyorsun çünkü sevgili değilsiniz."
"Saçmalama hyung. Ben öyle bir şey yapmam."
"Chenle da yapmaz mı sence?"
"Yapmaz! Biz birbirimizi seviyoruz!"
"Bence yapabilir. Chenle zeki bir çocuk. Sen bunu akıl edememiş olabilirsin ama o çoktan düşünmüştür."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fantasy Dream
Fanfiction"Chenle ve Jisung'un kavga etmesi Mark hyungun iki tane olmasından daha tuhaf aynen." Belirli bir başrol yoktur fakat minicik Jaemin ağırlıklıdır. Konusu: Fantastik güçleri olduğunu daha yeni keşfeden arkadaş grubu güçlerle beraber gelen kötülerden...