yara izleri•3

19.3K 275 101
                                    

|Her aşkın bir yara izi vardır.| |Kreş- Her Aşk|

"Gözlerinin kızarıklığı da artık o kadar belli olmuyor. Gözaltlarını da kapattık." Selcen abartılı bir eğlenceyle konuştuğunda ona uyup gülümsemeye çalıştım. Bu sırada yanımızdaki boş sandalyeye Yelda oturmuştu. "Kamuoyu araştırması yaptım." Yelda sandalyesine yerleşirken konuştu. "Tuvan'ı tanıyan herkes senden ayrıldığını düşünüyor." 

"Diğer sevgilileri gibi bir iki ay takılıp bıraktığı bir şey sanıyorlar yan yana görünmüyorsunuz ya. Yani yakında unutulursun." her zaman içtiği ve geleceğini bildiğimiz için önceden sipariş verdiğimiz ice lattesinden içti biraz. "Ay, boğazım kurumuş." parmaklarımın arasındaki pipetle önümdeki kahveyi karıştırıp duruyordum. "Artık instagramıma eskisi kadar linç mesajları ya da küfür gelmiyor." omuzlarımı silktim. "Hatta son bir haftadır hiç gelmiyor." 

"Harika." Yelda'nın keyifli çıkan sesiyle gözlerim onu buldu. "Yani artık Tuvan'ı hayatından çıkartabilirsin ve sana daha fazla zarar veremez." hayatımdan çıkartabilirim, ne kadarda kolaydı söylemek. Bir defa bile doya doya öpemediğim adamdan ayrılmak. Acizdim, beni aldatan hem de defalarca aldatan bir adamı sevecek kadar. 

Gözlerimle görsem soğurdum belki ondan. Ayan beyan ortada olan bir şeyi yine de gözlerimle görmek istiyordum. Hoş görmesem bile ne olacaktı, Tuvan beni aldatmıyor olsa ne olacaktı? Beni sevmeyen adam sevecek miydi?

"Ona o kadar iğrenç şeyler yazdımki karşılık vermedi." dün gece yazdıklarımdan benim bile midem bulanmıştı fakat karşılıksız kalmıştım. "O şeyleri çiftler birbirini yazıyor, hatta yapıyor." Yelda konuştuğunda omuzlarımı silktim. "Beni sürekli ağır bir şekilde tersleyen bir adama o kadar müstehcen şeyler yazmak iğrenç." 

"Daha açık mesajlar aldığına yemin bile ederim. Neler yapan kızlar var." diye konuştu Yelda. "Ya aldatmıyorsa?" sesimde umudum kadar cılızdı. "Sonuçta benim adım geçtiğinde-" Selcen ellerini masanın üzerinde duran elimin üzerine koydu. "Yemin ederimki sadece seni düşünüyorum. Tuvan'ın nasıl bir karakter yoksunu olduğunu sen de biliyorsun, daha önceki ilişkilerini, her şeyi." yumuşak şefkatli sesiyle başımı salladım.

"Halâ seviyorum işte, tam bir aptalım." sesim titredi. "Geçecek, ağlayacaksın, için parçalanacak, kalbin ağrıyacak ama geçecek." başımı salladım, geçecekti. "Sonra hayatına seni çok sevecek bir adam girecek, seni çok sevecek, bütün yaralarını saracak, sana o kadar iyi hissetirecek ki Tuvan'a döktüğün gözyaşları için pişman olacaksın." ellerimi saran ellerine tutundum.

"Diyeceksinki bana bu denli sevgi veren bir adam varken beni sevmeyen bir karakter yoksunu uğruna gözyaşlarımı boşuna akıtmışım." Selcen gözlerimin içine bakıp ellerimi iyice sararken başımı kararlılıkla salladım. "Geçecek." dedim sesimi güçlü çıkartmaya çalışırken. Ayrılacaktık ve ben onu unutacaktım, kalbim iyileşecekti. 

Kalbimi iyileşmek için bir adama ihtiyacım yoktu fakat belki bir gün onu pamuklara saran bir adam olacaktı.

Geçecekti, ellerimi gevşetip Selcen'in ellerinden ayırırken birkaç defa tekrarladım. Her şey geçerdi. Etrafıma gülücükler saçtığım halimi yok edip beni sürekli dalgın dalgın düşündüren, sürekli canımı acıtan bir adama daha fazla bağlı kalamazdım, kalmayacaktım. Her şeyden önce gurur diye bir şey vardı ve gururumu parçalamayacaktım asla.

Kalbim o adama çarpıyor diye beni getirdiği hali kabullenmeyecektim. 

"Şuna bakın, iyi insan lafın üstüne geliyor." Yelda elindeki bardağı indirip balkondaki masaları işaret etti. Kafamı çevirdiğimde büyük masalara yerleşen bir grup gördüm. Fark ettimki o tarafa bakan tek insanlar biz değildik, bu aptal ilgiden nefret ediyordum. Tuvan, Barlas, İlker ve Buse'yi tanıyordum fakat diğer iki kızı tanıyamamıştım. Üç kız ve üç erkek tam üç çift gibi, yemin ederimki kalbim acıyordu.

Kötü Çocukların Yara İzleri +18 | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin