Selamlar! Sevgili Okuyucular! Bugünlük yapacağım bir duyuru var evet! Şu an ki gidişat yavaş olabilir ama birkaç bölüm sonra asıl olaylar başlayacak haberiniz olsun
Neyse hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim.İyi okumalar sizleri seviyorum 😚😚😚❤❤❤
Chionie'nin ağızından;
Her çeşitten ve her boydan olan sıradan taşların arasından geçerken içimde birden fazla his dans ediyordu
Hisler,mutluydu ve huzurluydu ancak içlerinde hüzün ve öfkede mevcuttu.Doğa Krallığında milyonlarca ağaç olduğundan benim Toprak Elementi hepsinin duygularını algılamama yardımcı oluyordu
Her bir ağacın hissini,her bir ağacın kalbinin atışını ve her bir ağacın nefesini bütün bedenimde hissediyordum
Solumda kocaman cüssesi ile yürüyen Kral Unnar'a baktım.Baktım ama yüzüme bakmıyordu
"Buradaki her bir varlığı hissediyorum"
"Hissedersin.Buradaki her bir ağaç,her bir çimen her bir taş ve canlılar yaşıyor,nefes alıyor ve büyüyor.Konuşamıyorlar ancak onları ne olursa olsun hissediyorsun" dedi Kral Unnar
Kral Unnar'ın konuşmasından sonra hem Cor Natura hemde Florpal ile ilgilenmeye başladık.İlk Cor Natura'dan başladık.Cor Natura,Hem başkent hemde Sarayın bulunduğu yer olduğu için çok fazla yok katletmek zorunda kalmadık
Cor Natura,Savaş esnasında büyük hasar alan bir yerdi.Büyük Ormanların yarısı yanmıştı ve Toprak yandığından bitki yetişmiyordu.Doğa Ejderhaları toprağı kontrol edemedikleri için yanmış toprağı iyileştiremiyorlardı.Cor Natura'daki her bir toprağı,Ateş Büyülerim ile küllerden arındırdım,toprağı Su ve Toprak Büyülerim ile yeniden Can ve Hayat verdim.Kül içindeki toprak Su ve Toprak Büyüleri sayesinde yeniden hayat bulmuştu.O canlı kahverengi tonu beni basbayı mutlu ediyordu
Çevrede bulunan Doğa Ejderhaları,Toprağa can versin diye solucanlar ve böcekler koydular.Sonra toprağı teker teker kazarak içerine tohum koydular.İlk önce yağmur yağdırdım ağaçları büyütme işlerini de Doğa Ejderhaları yaptı.Minik Tohumlar aniden kocaman ağaçlara dönüşüp patlamış mısır gibi patlayarak yerden çıkarken izlemek garip gelse bile hoşuma gidiyordu
Yüzüme bir rüzgar esti ve rüzgarın esmesi ile beynimde birden fazla ses yankılandı
"Teşekkür ederiz"
Bu ses,Kraliçelere ait değildi çünkü aralarında erkek sesleri de vardı ve her tondan ses beynimde yankılanmıştı
"Önemli değil,Doğa'nın Çocukları.Bunu yapmak benim için bir onurdur"
Kral Unnar bana doğru döndü
"Seninle mi konuştular?"
Başımı sallamakla yetindim,Kral Unnar memnun bir şekilde gülümsedi
"Onlara yardım ettin.Bizim çözemediğimiz sorunu çözdün,Eski Kız ve Erkek Kardeşlerinin gidişi üzücü ve bu acıyı kimse onlardan alamaz ancak Yeni Kız ve Erkek Kardeşlerinin gelişi acılarını biraz olsun hafifletecekse ne mutlu bize"
Kral Unnar'ın ağaçlardan bahsederken 'Kız ve Erkek Kardeşleri' olarak bahsetmesi hoşuma gitmişti.İşin içine tatlı bir estetik katıyordu
"Burada işimiz bitti,Kraliçem.Bundan sonrasını Doğa Ejderhaları halledecekler"
Doğa Ejderlerinin,Ağaçları iyileştirme büyüleri yaparken onları bir süre izledim sonra yavaşça hareket eden,Kral Unnar'ın arkasından yürümeye başladım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Prenses-3:Rüya Alemi
FantasíaChionie'nin Antikleri yenmesinin üzerinden 1 sene geçmiştir.Bu sene içerisinde savaş olmadan rahat bir yaşam sürmüşlerdir ancak şu an 17 yaşında olan Prensesimiz yeni bir maceraya girecektir Ancak bu macera Manevi Dünyada değildir İluzyonlar Dünyas...