Selamlar! Nasılsınız bakalım? Ben iyiyim umarım sizlerde çok iyisinizdir.Bugün Bayramın 4.Günü,hazır yapacak bir şey yok ya da gezecek akrabağa yok bende kitabın devam bölümünü yazayım dedim ve yazıyorum da
Ha bu arada hatırlatmış olayım.Bu kitabımızın Final bölümüne çok az kaldı.Final Bölümü olduktan sonra ise bir süreliğine Bu Kitap Serisine ara vereceğim ve sonrasında ise 4.Kitap ve Melez Prenses Serisinin son kitabını yazmaya başlayacağım
Neyse hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim.İyi okumalar sizleri seviyorum ❤❤❤😚😚😚
Hepinizin Kurban Bayramı Kutlu olsun! Umarım ailenizle ve akrabağlarınızla doya doya mutlu ve huzurlu zamanlar geçirmişsinizdir.Umarım Hepinizin bayramı şeker gibi geçmiştir
Bütün Okuyucularıma İyi Bayramlar dilerim 🍬🍬🍬🍬🍭🍭🍭🍭
Chionie'nin ağızından;
Elimi Dylan'ın göz hizasından hiç çekmeden tutmaya devam ediyordum.Benim gözlerim resmen ona yalvarır gibi bakarken,O ise hâlâ öfkeli bir biçimde bana doğru yavaş yavaş yürümeye devam ediyordu
Bedeni dev gibi olduğundan,ayakları her ne kadar nazikçe yere inse de yüksek sesli bir gümbürtü çıkarıyordu
Adımlarım artık,Taht Odasının giriş çıkış kapısına geldiğinde acele etmem gerektiğini anlamıştım.Giriş Çıkış kapısına tam 15 adım kala,resmen Dylan'ın üzerine koştum ve onun burnunun üzerine yapıştım.Evet,resmen kollarımı salarak,Dylan'ın burnunun tam üzerine yapıştım
Dylan'dan şaşkın bir şekilde bir hırlama sesi geldi,belli ki o da bunu yapmamı beklemiyordu.Her ne kadar Dylan'ın Kil İblisi bedeni buz gibi olsa da umurumda değildi.Tek Amacım ona ulaşabilmekti
Şu an yaptığım şey,Bir Geyiğin,Avcıya gitmesi gibi bir şeydi ama bu da benim umurumda değildi dediğim gibi tek amacım ona ulaşabilmekti
Kızıl Kor renginde bir deniz fenerini andıran gözleri şu an tam üzerindeydi,Şükür ki deniz feneri gibi parlamıyordu yoksa gözlerime ciddi anlamda zarar verebilirdi.Gözlerinin parıltısı lambalı bir odada durmakla eş değerdi
Dylan her ne kadar gürültülü ve sinirli bir şekilde hırlamaya devam etse de ben,gözlerimi onun sinirli gözlerinden ayırmıyordum
"Dylan...İnanıyorum ki sen hâla oradasın,Sen asla bana veya başkalarına isteyerek zarar vermezsin,Sen ne kadar kendini bir canavar olarak görsen de ben buna inanmıyorum,sen hayatımda tanıdığım en güzel,en özel ve en nazik insansın...Lütfen artık kendini bir canavar olarak görmekten vazgeç ve kendini benim gördüğüm nazik ve tatlı Kil Kafam olarak gör...Hadi sevgilim,bunu başarabilirsin"dedim nazik ve umut dolu bir sesle
En fazla 5 dakika boyunca böyle birbirimize baktık derken Dylan gözlerini kırpıştırdı,gözlerini yeniden açtığında gözleri artık öfkeli değil aksine sakin ve biraz olsun endişeli bir şekilde bakıyordu
Dylan'dan bir kalın bir inleme sesi geldi.Bir anda yere yüzükoyun bir şekilde oturdu ve kalın bir ses tonuyla inleme sesleri çıkardı.Bende bu esnada onun burnunu okşuyordum
"Başardın aşkım...Yenidin içindeki korkuyu...Başardın...Onu yendin,İçindeki korkuyu gerçekten yendin"dedim Nazikçe ve resmen burnuna yaslandım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Prenses-3:Rüya Alemi
FantasíaChionie'nin Antikleri yenmesinin üzerinden 1 sene geçmiştir.Bu sene içerisinde savaş olmadan rahat bir yaşam sürmüşlerdir ancak şu an 17 yaşında olan Prensesimiz yeni bir maceraya girecektir Ancak bu macera Manevi Dünyada değildir İluzyonlar Dünyas...