❄ Kabus Problemi 🔥

135 16 1
                                    

Selamlar herkese! Dışarıda resmen kıyamet koparken okulda olan Yazarınız geri geldi! Evet,Sınıfın Camlarının titremesine rağmen okuldayım

2 haftadır bölüm atmıyordum.Sebebi ise ara sınavlarımdı ama çok şükür ki bitti ve bende böylece yazmaya devam edebildim

Neyse hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim.İyi okumalar diliyorum.Sizleri seviyorum😚😚😚❤❤❤

Not:Şu an sizin bulunduğunuz bölge nasıl bilmiyorum ancak burası uçuyor,dışarı çıkacaksanız çok dikkatli olun derim

Chionie'nin ağızından;

Herkesi kendi odama almıştım.Ben ve Mollie yatakta otururken,Dylan ve Derek için sandalye,Lysbeth için odamda bulunan bir puf'u oturması için vermiştim

Biz odamıza giderken oradan geçen ve bir Su Ejderi olan Hizmetçi bir şey isteyip istemediğimizi sormuştu.Yanıt olarak ise 5 tane bitki çayı getirmelerini söyledim

Yatağa oturduğumda bakışlarından yorgun olduğu belli olan Mollie hafiften kıkırdadı

"Ne kadar nazik perversin"dedi yorgun bir sesle

"Arkadaşlarım gelmiş,Onlara bir şeyler ikram etmezsem ayıp olur"dedim

Mollie daha yüksek bir kahkaha attı ve başını omuzuma koydu.Sol elim Mollie'nin omuzundayken sağ elim ise Mollie'nin elini okşuyordu

Özlemiştim bu kızı be!

"Eee? Anlatın bakalım ne var ne yok?"dedim

Lysbeth,ellerini sert bir şekilde birleştirerek sert bir 'şak' sesi çıkardı ve sonra ise ellerini birbirine sürterek hepimize baktı.İlk konu ondan geliyordu galiba

"Beni Kristal Şehirlerine terfi ettiler! Hemde Onyx Kulesine!"

Onyx Kulesi,Kara Kristal Şehrinin en uzun ve en korunaklı kulesiydi.Oraya gidenler şanslı sayılıyordu çünkü O kulede duranların,Kara Kristal Şehrini korumakta 1.Elden hak kazanıyordu

Eğer Krallığın ölmeyi istiyorsan ya da fazla parayı seviyorsan senin için iyi bir işti

Derek ellerini kaldırdı

"Bebeğim senin için çok iyi,Beni Terra Kulesine koydular ya,Terra! Toprak Şehirlerinin en düşük Kulesi! Sadece ufak tefek bir Köyü koruyor"dedi Derek sitem ederek

"Aşkım sonuçta koruma korumadır.Hem fazla uzun kule fazla kişi demek"dedi Lysbeth

Derek bacak bacak üstüne attı sonra ise başını sandalyenin arkasına yasladı

"O konuda haklısın işte"

"Yanlız aşkım,bebeğim falan? Biz yokken içinizde aşk tohumları mı büyüdü bakayım ha?"dedi Mollie imalı imalı

"Evet,6 ay önce sevgili olduk chica" dedi Derek

Başını kaldırmış Mollie'ye bakıyordu.Mollie ise başı omuzumda olduğundan dolayı göz bebekleri ile Derek'i takip ediyordu.Derek tam benim sağımda duruyordu,Dylan ise Mollie'nin solunda oturuyordu.Lysbeth ise tam önümüzdeydi

"Chionie? Senden ne haber?"dedi Lysbeth

"Eh işte,Krallık işleri.Haftanın ilk günü Toprak Krallığına gittim ve oradaki birkaç ağacı suladım,sonra Buz Krallığına gittim ve oradaki köprü için ne getireceğim hakkında Kraliçe ile konuştum sonra ise Kristal Şehirlerinin tam ortasındaki Ametrin Kulesine gittim yarın ise Wisp Krallığı gideceğim.Bunların haricinde son 2 gecedir Kabus görüp duruyorum"dedim

Son cümleyi söyler söylemez herkesin yüzündeki gülümseme soldu ve yerini şaşkınlığa bıraktı.Mollie başını omuzumdan kaldırdı ve esnedikten sonra sol gözünü ovuşturmaya başladı

"Sende mi iki gündür kabus görüyorsun? Ne garip bende"dedi Mollie

"Aynı şekilde bende"dedi Lysbeth

"Ben görmüyorum desem yalan olur"dedi Derek

O anda Dylan ile birbirimize bakmaya başladık sadece Hulunnu'yu kapsıyor sanmıştım ancak Aurapion'u da kapsıyorsa bu sadece Hulunnu ile bitmiyordu,bu durum evrensel olarak ilerliyordu

Gözlerimi fal taşı gibi açtığımdan Mollie tedirgin olmuştu

"Chionie? Bir sorun mu var?"dedi Mollie yorgun sesiyle

"Belleza,Sence bir sorun olmasa hepimiz 2 gün üst üste kabus görürmüydük? Sadece benle bitse neyse Tüm Terra Kulesindekiler 2 gündür üst üste kabus gördüklerini söylediler"

"Aynı şekilde Aurapion'da 2 gündür üst üste kabus görüyor"dedi Mollie

"Onyx Kuleside bu konuda huzursuz"dedi Lysbeth

Bunları duydukça bu işin sadece Hulunnu ile bitmediğini bir kez daha öğrenmiş oldum

"Durum daha ciddiymiş"dedi Dylan

"Daha ciddimiş derken?"dedi Lysbeth

"Bütün bu kabuslardan önce bir Rüya gördüm.Bir saraydı ancak saraydan çok harabe olmuş bir yere benziyordu etraf paramparçaydı.Her neyse Bu kısmını çok uzatmayacağım orada Sarı renkli bir Yarım Ay vardı.Bana garip bir dilde bir şeyler anlattı.Ne olduğunu çözemedim ancak Meadows'a sorduğumda ise bana dediklerinin aslında bir uyarı olduğunu öğrendim"dedim bir solukta

Herkes kısa süreliğine sustu daha sonra ise Mollie kaşları çatık ve benden şüphe duyar gibi bana bakmaya başladı.Gözlerini de hafiften kısmıştı

"Uyarı mı? Nasıl bir uyarı?"

"Meadows'un çevirisini göre bana şunu dedi,Eğer sen ve çevrendekilerinin rüyaları kabuslara dönüşürse bana haber ver"dedim

Herkes sanki başka bir dilde bir şeyler söylemişim gibi anlamaz bakışlarla atıyorlardı.Derek derin bir of çekti

"Yani bu bilinmeyen şahıs sana eğer yakınlarındaki insanların veya halkının artık neyi bahsetti bilmiyorum kabus görme oranı artarsa onunla yeniden buluşmanı mı söyledi?"

"Aynen öyle"diye yanıtladı onu Dylan

"Bunu sana söyleyen kişi Rüya Perisi mi?"dedi Mollie

Mollie'nin az önceki ifadesi gitmiş yerini daha merak dolu bir bakış almıştı.Başımı onu onaylarcasına salladım

Tam ağızımı açıp Rüya Perisini nereden bildiğini soracaktım ki,beni anlamış olmalı,sorumu yanıtladı

"Annem ben daha çok küçükken bana dersler verirdi.Efsanevi Yaratıklar hakkında,Orada Rüya Perisi vardı.Rüya Perisi her 100 yılda değişen bir peri türüdür.Gerçi tam olarak peri olmuyorlar bir çeşit Ruh tarzı bir varlık her halde ismi sevimli olsun diye peri ismini eklemişler ancak o bir çeşit ruh.Biz Auralar'da Ruh olduğumuzdan dolayı bir şeyler biliyordum"

"Vay be Mols,Bu kadar şey bildiğini bilmiyordum"dedim

Mollie gülümsedi ve omuzlarını silkti

"Ruh olunca Annem üzerinde çok durdu"

Yataktan kalktım ve biraz ilerledikten sonra bir sağa bir sola doğru yürümeye başladım.Bu arada ellerimi birleştirmiş bir yukarı bir aşağı doğru hareket ettiriyordum

"Bu sadece Hulunnu'yu etkilemiyor,Mollie'de 2 günden beri kabus gördüğüne göre Aurapion'u da etkiledi o zaman bu kabus olayının evrensel bir biçimde işlediğinin bir kanıtıdır"

Yeniden kısa süreli bir sessizlik oldu.Lysbeth ve Mollie birbirlerine baktılar

"Meadows'a haber vermem gerek"dedim ve kapıya doğru yürüdüm

"Chionie,bekle bizde gelelim"dedi Mollie ve sol kolunu benim sağ kolumun içine soktu.Mollie ile kol kola durduk

"Tamam"dedim

Ve kabile gibi hep birlikte benim odamdan çıkarak Meadows'un bulunduğu Kütüphaneye doğru yürümeye başladık

...

Melez Prenses-3:Rüya Alemi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin