Selamlar! Nasılsınız bakalım? Ben iyiyim çok şükür.Umarım sizlerde iyisiniz.Bugün yayımlayacak bir duyurum yok o yüzden hemencecik bölümümüze geçelim
Neyse hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim.İyi okumalar sizleri seviyorum 😚😚😚❤❤❤
Multimedya:Buz Krallığının Kraliçesi Kraliçe Blanche
Chionie'nin ağızından;
Tahmin edileceği gibi içerisi de dışarısı gibi Buzlardan yapılmıştı.Hatta avizeler,masalar,vazolar...Yani neredeyse herşey renkli buzlardan yapılmıştı.Tek tablolar farklıydı ayrıca tablolar bir enteresandı
Tablolar genellikle Krallar ve Kraliçeler ile doludur ancak bu tablolarda,Siyah Buzlardan bedenleri olan ve sanki çürüyen bir ceset gibi göğüs kemiği gözüken ve kemiklerinin içinde mavi renkli bir ışık olan Ejderhaların resimleri vardı.Göğüs kafesindeki ışık boğazdan geçerek gözlere ulaşıyordu ve sanki Ejderha şekline girmiş enerjiden yapılma bir varlık Ejderha kemiklerini zırh niyetine kullanıyor gibi oluyordu
"Annem bana senin hakkında çok şey söyledi.Kral Mosrres'i kendin yenmişsin! Ayrıca Antikler denen varlıkları yenmişsin!"dedi Aneria heyecanla
"Evet! Doğru" diye yanıtladım
Ve bundan,Kraliçe Blanche'nin odasına kadar Aneira'nım durmak bilmeyen sorularına mağruz kaldım.Kraliçe Blanche artık beni nasıl anlattıysa ya da Aneira kafasında beni nasıl canlandırdıysa resmen bir hayran edinmiştim
Kraliçe Blanche'nin odasına geldiğimizde,Muhafızlar bana kapıyı açarken,Aneira hiç dinmeyen heyecanlıyla bir soru daha sordu
"Hulunnu Sarayı cidden çok güzelmiş gerçekten öyle mi?"
"Aneira!"
Kalın bir kadın sesi zihnimin duvarlarına çarptığında tam yanımda duran Aneira büzüşürken sesin geldiği tarafa doğru baktım.O siyah iskelete benzeyen Ejderhalardan biri Buzlardan yapılmış kocaman bir tahtta oturuyordu.Taht'ın arkasında sağ ve sol olarak ayrılan iki tane camsız pencere vardı.Onun dışında,Taht Odası tamamiyle buzdan duvarlarla kaplıydı
Aneira tedirgin bir sesle onu yanıtladı
"Efendim anne?"
Kraliçe Blanche olduğunu tahmin ettiğim Ejderha kocaman cüssesi ile tıpkı Kral Unnar gibi yavaş yavaş tam yanımıza geliyordu
"Kraliçeyi rahat bırak sonra sorularınla ilgilenir.Ayrıca neden yanımdan ayrıldın? Daha bebeksin ve annenin yanında durman gerektiğini çok iyi biliyorsun"
"Ama Anne! Sen süreli oturuyorsun! Oturmak çok sıkıcı!"
"Hayır,değil küçük hanım"
Kraliçe Blanche yanıma geldiğinde küçük Buz Ejderha Prensesi Aneira'yı bir çırpıda kaptı ve bir anne kedinin kendi yavrusunu taşıdığı gibi onu tutmaya başladı.Ağızında Aneira bana baktı
"Kızımın verdiği rahatsızlıktan dolayı özür dilerim,Kraliçe Chionie"dedi
Sesi tıpkı kendisi gibi soğuk ve sakindi ama sanki her an bu sakinlik bozulacak ve üzerime atlayacak gibi tehlikeli duruyordu.Durgun mavi renkli gözleri üzerimdeydi
"Hiç önemli değil,Kraliçe Blanche.Çocuk sonuçta"dedim tedirgin bir sesle
Bu cevabı benden beklememiş olacak ki kısa süreliğine bana şaşkın bir şekilde baktı sonra ise Prenses Aneira'yı arkamda duran iki Muhafıza verdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Prenses-3:Rüya Alemi
FantasiaChionie'nin Antikleri yenmesinin üzerinden 1 sene geçmiştir.Bu sene içerisinde savaş olmadan rahat bir yaşam sürmüşlerdir ancak şu an 17 yaşında olan Prensesimiz yeni bir maceraya girecektir Ancak bu macera Manevi Dünyada değildir İluzyonlar Dünyas...