Selamlar! Nasılsınız bakalım? Ben iyiyim teşekkür ederim.Umarım sizlerde iyisinizdir.Bugün söyleyeceğim bir duyuru yok o yüzden hemencecik bölümümüze geçelim
Neyse hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim.İyi okumalar sizleri seviyorum ❤❤❤😚😚😚
Chionie'nin ağızından;
Soğuk bir yerde uzanıyordum.Gözlerimi hızlıca açtığımda,Sarayın taht Odasındaki zeminde yattığımı fark ettim.Her yerim nedensizce ağrıyordu.Ellerimden destek alarak kalktım ancak bacaklarım hâlâ uzanma pozisyonundaydı
Yorgun gözlerimle etrafıma bakındım.Etraf resmen savaştan çıkmış gibiydi,perdeler ve armalar yırtılmış,bazı sütünların yarısı parçalanmış ve o parçalar yerlerde duruyordu,Pencerelerin çoğu kırılmıştı.Taht odasından çok savaş alanı gibiydi
Yüreğime inen bir korkuyla yavaşça arkama doğru baktım.Lütfen korktuğum şey başıma gelmesin lütfen
İçimden evrende var olan ne kadar üstün güç varsa dua ediyordum.Ne olur duyun beni.Gözlerim taht ile karşılaştığında yüreğimin yerinden hoplayışını uyuşmuş olan bacaklarım bile hissetmiştir çünkü korkulması gereken bir şeydi
Taht'ın Kristalleri paramparça olmuştu.Birkaç büyük parça dışında taht resmen yoktu.Mavi rengi siyaha dönmüştü.Ayaklarım uyuşmuş olmasına rağmen ayağa kalktım ve taht'a doğru yavaşça yürüdüm.Ayaklarım,uyuşukluktan dolayı sanki çiviler üzerinde yürüyormuş hissini verse de umurumda değildi
Tek umurumda olan şey Taht ve Kraliçe Ruhlarının güvenliğiydi.Neredeyse kaplumbağa gibi yürüdükten sonra ellerimi Ruhların bulunduğu kristalin üzerine koydum
"Kraliçeler? Beni duyuyor musunuz?"dedim ürkekçe ancak Kristal hiç bir şekilde ne ses verdi ne de bir his verdi
İçimdeki gerilim hızla artmaya devam ederken yeniden Taht'a dokundum.Ancak hiçbir şekilde yaşadığına dair bir his hissedemedim
Onlar...Yok olmuştu...
Kristal parçalanırsa Kraliçeler ölürdü.788'de ölürdü
Alnımı kristale değdirdim ve sıcak gözyaşlarının gözlerimden düşmesine izin verdim.Elimi yumruk yapmış dişlerimi sıkmaya başlamıştım
Koruyamadım...Koruyamadım...Hulunnu Kraliçelerini koruyamadım.Hulunnu Kraliçe hanedanlığı ve Korunması gerekenlerinin ölümüne sebep olmuştum
Olduğum yerde sarsıldım sanki bir deprem olurmuşcasına bir sağa bir sola doğru sallanıyordum
Etraf kapkaranlıktı ancak Dylan ve Kraliçe Tiamet'in seslerini duyuyordum
"Chionie! Uyan! Chionie!"diye bağırdı Dylan korkuyla
O anda gözlerim açıldı ve aniden yerimden doğruldum.Bu anı hareketimin sonucu olarak da Dylan'ın kafasına çarptım.Bağırdıktan sonra Alnımı ovaladım
Her halde artık Kil Kafam,Taş Kafa olmuştu böyle bir sert kafatası olamazdı.Dylan'ın hafiften inleyen sesini duydum
"İyi...Acılı olsa da en azından uyandı"
Melül bir şekilde etrafıma baktım.Yatağımdaydım,Odamdaydım ve Kraliçe Tiamet ile Dylan'nın görünüşlerine bakılırsa şu an herşey normal olmalıydı ancak içimdeki endişe hissi benden tamamiyle ayrılarak konuştu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Prenses-3:Rüya Alemi
خيال (فانتازيا)Chionie'nin Antikleri yenmesinin üzerinden 1 sene geçmiştir.Bu sene içerisinde savaş olmadan rahat bir yaşam sürmüşlerdir ancak şu an 17 yaşında olan Prensesimiz yeni bir maceraya girecektir Ancak bu macera Manevi Dünyada değildir İluzyonlar Dünyas...