Merhaba sevgili okuyucular! Yeniden bir Melez Prenses bölümüne hoşgeldiniz! Bugünlük yapacağım bir duyuru yok o yüzden...Alalım Açılış cümlesini!
Neyse hadi çok uzatmadan bölümümüze geçelim.İyi okumalar sizleri seviyorum ❤❤❤😚😚😚
Multimedya:Doğa Krallığın Kralı,Kral Unnar
Chionie'nin ağızından;
"Kraliçem! Kraliçem! Uyanma vakti! Uyanma vakti!"diye bağırıp bozuk bir Plak gibi aynı cümleleri söyleyen Methias'ın sesiyle uyandım.Huysuz bir ses tonu ile konuştum
"Tamam,Methias! Uyandım"
Yatakta doğrulup gerindikten sonra,gözlüklere yeni alışan gözlerimi ovaladım ve yataktan ayrılarak banyoya girip ihtiyaçlarımı yaptıktan sonra yüzümü yıkadım ve altıma kısa bir gri şort giydim,üzerime ise kiraz çiçeği renginde askılı bir kıyafet giydim.Saçlarımı da at kuyruğu yaptıktan sonra odadan dışarıya çıktım
Kahvaltı Salonuna girdiğimde Dylan,Annem ve İkizleri gördüm.Annem beni görünce gülümsedi ve el salladı
"Günaydın,tatlım!"
Yanına yaklaştım ve kocaman sarıldım
"Günaydın annelerin en güzeli"dedim
Annem bu geçen seneler boyunca yaşlanıyordu bunu her halde hepimiz biliyoruz ama Nix'in artık 19 ve benimde 17 yaşında olduğum için annemle babamın saçlarında artık beyazlar vardı ve yüzlerinde hafiften kırışıklıklar belli olmaya başlamışlardı.Bizle birlikte onlarda yaşlanıyordu
Yerime oturdum ve kahvaltımı yapmaya başladım.Enteresan bir biçimde bugün çok az kişiydik.Anneannem veya Babam ortalarda yoktu
"Anne? Babamla Anneannem nerede?"
"Ah! Abinin ufak bir işi için baban,Kurt Evine gitti.Tahminimce orada bu geceliğine kalır.Anneannen ise bahçede.Peki sen bugün ne yapacaksın? Bugün kü ziyaret edeceğin Krallık hangisi?"
"Doğa Krallığı,Oradaki Kral Unnar ile Cor Natura ve Florpal bölgelerinde işlerimiz var.Ne kadar ağaç gerekli ise onları hesaplayıp dikeceğiz.Birkaç saate döneriz"
Annem başını olumlu anlamda sallarken usul usul bizi dinleyen ikizlere döndüm
"Çalışmalar nasıl bakalım? Elementlerinizi kontrol edebiliyor musunuz?"
Glace heyecanla doğrulurken Feu olduğu yerde büzüşmeye başladı.Annem her ikisine de gülümseyerek bakarken Glace konuşmaya başladı
"Öğretmenim bana yakın bir zamanda tam kontrolü elime alacağımı söyledi.Dün ufak tefek çalışmalar yaptık ve fazla uzun süremesede Buz yapabiliyorum!"dedi Glace heyecanlı heyecanlı
"Bu harika Glace! Peki sen Feu?"
Küçük erkek kardeşim Feu büzüşmekten ikiye katlanacaktı neredeyse.Sanırım ateşi henüz kontrol edemiyordu.Hafifçe gülümsedim
"Feu...Canım benim.Ateşi kontrol etmek bir günde olacak bir şey değildir"
Dedi 2 sene önce topladığı 5 Elementi tek günde kontrol eden ablası
"Sen,Bizden birisin Chionie.Bırakta farkın olsun değil mi?"
Aniden gelen 5-6 sesin zihnimin duvarlarında yankılanması ile saniyeliğine durakladım ama bunun Kraliçe Ruhları olduğunu fark ettiğimde kendime geldim.Hangi Kraliçeler olduğunu bilmiyordum çünkü benim bildiğim Kraliçe sayısı 7-8 falandı ve benden önce 789 tane Kraliçe gelip geçmişti
"Onun eğitim alacak çok zamanı var.O henüz çok küçük...Şaşırtıcı ve Eğlenceli şeyler onu bekliyor"
Biliyorum,Teşekkür ederim Kraliçeler
Feu bana masum masum baktı
"Her Element farklıdır ve bu farklılıklara göre zorlulukları vardır.Asla denemekten vazgeçme,bir gün başaracaksın.Ben kardeşime güveniyorum"dedim
Feu bu sefer hafiften gülümsedi.Bende ona gülümserim ve kahvaltıma devam ettim
İşimiz bittiğinde ise Dylan'ı yanıma alarak Bahçeye çıktım.Ejderha'ya dönüşmek için büyük bir alana ihtiyacım vardı
Doğa Kralının yanına ufak tefek bir kız olarak gitmek hoş olmazdı,malum yanlış anlaşılma ihtimalim daha fazlaydı.Dylan'ı kendimden uzaklaştırdım ve dönüşmeye başladım
Dönüşmeyi bitirdiğimde,daha parlak ve daha büyük bedenim ile yanımda bir karınca konumuna düşen Dylan'a yaklaştım.Ben büyüdükçe bedenim de büyüyordu.Annemin dediğine göre Ejderha bedenim 18 metre olmuştu Burnum,Dylan'ın göğüsüne geliyordu
Dylan,pürüzsüz ve parlak olan burnumu okşadı
"Her zaman ki gibi çok güzelsin"
Ah! Çok teşekkür ederim biricik Kil Kafam benim bunu sana söylemeyi isterdim ancak sesim büyük olasılık kulaklarını patlatırdı hatta kafanı bile patlatabilirdi
Kuyruğumu ona doğru uzattım.Dylan yavaş yavaş sırtıma çıktı ve boynumdaki birkaç dikene tutundu.Onun tutunması ile birlikte 6 dev kanadımı açtım ve uçmak için kanatlarımı oynattım.Kanatlarımdan çıkan rüzgarlar,Büyük bahçede ufak bir toz fırtınasına sebep oldu
Buradan Doğa Krallığı yarım saat sürüyordu.Doğa Krallığı adı gerekçesiyle doğanın hakim olduğu bir yerdi.Çevre çoğunlukla ağaç,orman,vadi,göller,şelaleler vb ile kaplıydı
Doğa Krallığına yarım saat sonra gelip bu kocaman,uçsuz bucaksız ormanları izlemek çok zevkliydi.Bütün bu uçsuz bucaksız ormanın ortasında,Taşlardan yapılmış ve neredeyse Hulunnu Ejderha Sarayı kadar büyük,çevresi ise ağaçlarla ve sarmaşıklarla dolu olan sarayı görünce.Doğa Krallığının Sarayına geldiğimi anladım
Yosun,çimen ve çalı dolu balkonu olarak tahmin ettiğim yere indim.Kafamı öne doğru eğerek,Dylan'ın yavaş yavaş kafamdan aşağıya doğru inmesini izledim
"Sizi burada görmek ne kadar güzel,Kraliçe Chionie"
Zihnimde yankılanan ses ile önüme doğru baktım.Yeşil renkli bir Ejderha bana doğru geliyordu.Benden 4 kat büyüktü.Bedeni sanki yosunla kaplanmış gibiydi sarkan ot parçaları görüyordum.Kafasının ortasında taça benzeyen boynuzlar vardı,sağ ve sol boynuzlarla birleşince tam taç gibi oluyordu.Kafasının arkasından kuyruğuna kadar dikenler vardı.Gözleri yemyeşildi ve parlıyordu.Benim 7-8 metre ilerimde duruyordu
"Ben Doğa Krallığının Kralı,Kral Unnar.Aslında Prensim,oğlum sizinle tanışacaktı ancak onun ileriki ormanlarda işleri çıktı.Bunun için kusuruma bakmayınız,Kraliçe Chionie"
"Kusuru olur mu hiç? Tabii ki de olmaz.Sizinle tanışmama izin verin.Ben 790.Kraliçe Chionie Elenit'im.Yanımdaki ise Koruyucum olan Dylan.Sizinle tanışmak bir onurdur,Doğa Kralı Unnar"
"O onur bana aittir,Kraliçe Chionie ve Koruyucu Dylan.Şimdi beni takip edin.Ormanlarımıza gidiyoruz"
Kral Unnar yavaşça arkasını döndü.Ben ise bana bön bön bakan Dylan'a doğru döndüm.Tabii ikimizde zihnimizden konuştuğumuz için,Dylan'a göz kırpmama yarışması yapıyormuşuz gibi gözüken iki Ejderha gibi gözüküyorduk ama ne yapalım,Ejderhalar olarak ses tellerimiz konuşmaya uygun değildi.Ses kükreme olarak çıkıyordu
Nazikçe,kuyruğum ile Dylan'ın omuzuna dokundum ve ona 'gidiyoruz' komutunu vermek için hafiften ileriye doğru ittim
Dylan öne doğru yürürken arkadan yumuşak adımlarla onu takip ettim
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Prenses-3:Rüya Alemi
FantasíaChionie'nin Antikleri yenmesinin üzerinden 1 sene geçmiştir.Bu sene içerisinde savaş olmadan rahat bir yaşam sürmüşlerdir ancak şu an 17 yaşında olan Prensesimiz yeni bir maceraya girecektir Ancak bu macera Manevi Dünyada değildir İluzyonlar Dünyas...