Benim şu anki durumumu bir hint şarkısının sözleri açıklıyordu.
Gerçek aşk menzile ulaşamayan aştır.
Galiba benim aşkımda öyle olacaktı.
On sekiz yaşında bir genç kızdım ama,
yine de mavişin dikkatini çekmeyi başaramamıştım.
Ben hukuk fakültesine başladığım sene mavişim zengin bir ailenin kızıyla evlenmişti.
Onun evlenmesi kalbimi param parça etmişti.
Ben onun kesilen eline üzüldüğüm günlerde maviş düğün hazırlığı yapıyormuş meğer.
Ben onun bir güzel bakışı için ölürken o başka kalplere yuva kuruyormuş.
Evlendiğini duyduğumda yıkılmıştım.
Nefesim kesilmiş,kabıma sığamaıştım.
Okula yaşayan bir ölü gibi gitmiştim.
O yıl okul benim için bir cehemmemdi.
Her dakika aklımda Berka, vardı.
Her günümde, her dakikamda aldığım nefeste bile mavi gözlü sevdam vardı.
O beni sevmemişti biliyorum. Bana biraz olsun değer vermemişti.
Bundan sonra da zaten imkansızdı.
O artık evli bir adamdı.
Bundan sonra asla bir araya gelemeyecektik.
Ona artık eskisi gibi bakmam imkansızdı.
Ben bir yıl boyunca onun evliliğini hazmatmeye kabullenmeye çalıştım.
Ama maviş ne yaptı? Yılın son döneminde karısından boşandı.
Maviş, mavişim güzel gözlü adamım.
İlk ve son aşkım.
Beni bir kez olsun göremeyen yaralı yüreklim.
Beni neden sevmemişti? Neden bir kez olsun yüzüme bakmamıştı?
Babamdan nefret ettiği her halinden belliydi.
Belki de bu yüzden beni istememişti.
Babasının hapis yatmasından babamı suçluyor olmalıydı.
Babama düşman olmuştu anlaşılan.
Yada, yada beni hiç beğenmemişti.Berka:
"Neden,neden lan?" diye bağırdım.
Kendimi odama attığımda olanca gücümle, "Neden?"diye bağırdım.
Neden o küçük kıza aşık oldum?
Neden ha? Bu dünyada onca kız varken. Peşimde koşan onca kız varken, Neden o kız? Neden kalbime o kız girdi?"
Evet aşık olmuştum.Hemde delicesine, ölürcesine.
Hemde en büyük düşmanlarımdan birinin kızına. Babamın hapse girmesine neden olan adamın kızına aşık olmuştum.
Elimin kesildiği görünce yanıma gelmişti.
Benim için endişelenmişti.
Gözlerinde o korkuyu, endişeyi çok net görmüştüm.
Hiç bir kadın benim için endişelendirmişti.
Hiç kimse bana onun gibi değer vermemişti.
Kalbim şuan param parçaydı.
Çünkü küçük kadınım. Buğulu gözlü bebeğim.
Oda bana aşıktı. Benim gibi bir adama.
Ona ömür boyu acı verecek adama aşıktı.
Ama ben, ben ona asla karşılık vermeyecektim.
Ne onun aşkına nede kendi kalbime bu aşk için izin vermeyecektim.
Ona acı çektirecektim. Bende çok acı çekecektim bunu biliyordum. Yine de ondan ve ailesinden intikam alacaktım.
Kızları bana olan aşkı yüzünden mutlu olamayacaktı.
Onlarda mutlu olamayacaktı.
Onu mutsuz etmek için ilk adımı atmıştım.
Hiç istemesemde semtin zengin ailelerinden birinin kızıyla yıldırım nikahıyla evlenmiştim.
Yüzünü bile görmek istemediğin bir kızla sadece birilerine acı çektirmek için evlenmek akıl karı değildi.
Benim dengem bozulmuştu artık.
Bundan emindim. İntikam hırsı yüzünden yaptıklarıma ben bile şaşırıyordum.
Babam sürekli beni uyarıyordu.
Hiç bir şey yapmamam için. Babam la kavga ederken her şeyi söylemiştim.
Beni ve babamı ayıranlardan hesap soracağı mı. Bir gün mutlaka intikam alacağımı söylemiştim.
Babam bu durumdan yalnızca kendisinin sorumlu olduğun kimsenin suçu olmadığını söylemişti.
Avukat ve ailesine zarar vermemem için adeta yalvarmıştı.
Evlendiğim kızı düğünden sonra bir daha görmemiştim.
Ona onu sevdiğim kızdan intikam almak için kullandığımı söylemiştim.
Kız bunu bile kabul etmiş benim gözümden bir kez daha düşmüştü.
Benimle evli kalabilmek için her şeyi kabul edeceğini söylemişti.
Bu kızda hiç gurur yoktu.
Kendine saygısı bile yoktu. Ben de ondan farklı değildim. Kötülerin en kötüsü bendim.
Sarı ördek öyle miydi?
Gururlu bir kızdı. Beni sevdiği her halinden belliydi ama yinede kendini küçük düşürmüyordu.
Her zaman onurlu ve mağrur du.
Beni delirtende buydu. Onun burnu dik hali beni çileden çıkarıyordu.
Bana yalvarmasını, benden aşk dinlenmesini istiyordum.
Ve birgün bu söylediğim mutlaka olacaktı. Ben bunun olmasını ya sağlayacaktım. Yada buralardan çekip gidecektim.
Ben bir yıl sonra sadece kağıt üzerinde evli olduğum kızdan bir celsede boşandım.
Yine aynı yaşantıma devam ettim.
Babam ise mahallede tanıştığı bir kadınla evlendi. Kadın o kadar iyiydi ki ben bana yaptığı iyilikleri kaldıramıyordum.
Öz annemin bana göstermediği sevgiyi gösteriyor üzerime titriyordu.
Kadının iyi davranması beni mutlu etmesi gerekirken daha çok sinirlendiriyordu.
Ben içimdeki nefret ateşiyle yanarken, hiç kimsenin sevgisi içimdeki o ateşi söndürmeye yetmiyordu.
Artık buralar bana dar geliyordu.
Ben kabıma sığamıyordum.
Hayat bana mutluluk vermiyordu.
Yada ben mutluk aramıyordum.
Nefretle taşlaştırdığım kalbim bir türlü yumuşamıyordu.
Bu yüzden gidecektim buralardan.
Kimseye zarar vermemek için buradan gidecektim.
Ben buralarda kaldıkça aldığım nefes bile nefret kokacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM MAVİŞİM. #WATSSY2022
General FictionMavi gözlü adamı ilk gördüğü andan itibaren sadece onunla evlenmek için her şeyi göze alan Buğlem'in hikayesi. Buğlem ve Berka Şimşek gözlü adam.