Buğlem,
Bugün işten biraz erken çıkmıştım. Eve geldikten sonra anneme ve babama bir şey söylemeden hemen odama çıktım.
O kadar yorgun ve bitkin haldeydimki üstümü bile değiştirmeden yatağın üzerine uzandım. Uzanır uzanmazda derin bir uykuya daldım.
Saatlerce uyuduktan sonra gecenin bir yarısında uyandım.
Hemen yataktan kalkım ve üzerimi çıkardım.
Sonra da rahatlamak için duşa girdim.
Kısa bir duş yaptıktan sonra üzerime bornozumu geçirip banyodan çıktım.
Yatağıma oturup saçımı kurularken duyduğum gürültü irkilmeme neden oldu.
Ben gürültünün nereden geldiğini anlamaya çalışırken balkon camından tık tıklandı.
Sonra da "Benim Buğlem, korkma" diyen bir ses duydum.
Duyduğum ses nedense tanıdık gelmişti. Ben hemen ayağa kalkıp balkon camına doğru yürüdüm.
Camın dışında bir karaltı vardı. Karanlıkta pek seçemiyordum ama kim olduğunu az çok tahmin etmiştim.
Üzerime şöyle bir bakıp bornozumun açıkta kalan yerlerini kapattım. Sonra da balkon camını açtım.
Tamda tahmin ettiğim gibi gelen Berka'ydı. Balkon camından bana bakıyordu. Ben şaşkın bir şekilde ona bakarken, o bana gülümsüyordu. Ne yapmaya çalışıyordu bu adam?
Ergenler gibi balkona tırmanmak
ne demek oluyordu?
Ne yapacağım diye düşünürken Berka, camı açmam için işaret etti.
Ben camı açmak istemiyordum ama olay çıkaracağından çok korkuyordum.
Bu yüzden çaresiz açacaktım.
Pencerenin kolunu çevirip camı açtım.
Berka, ise açılan camdan hiç beklemeden içeri girdi.
Sonra da bana bakarak konuşmaya başladı."Özür dilerim Buğlem, çok özür dilerim sarı ördeğim. İnan bana seni korkutmak istememiştim. Lütfen bana kızma olur mu?"
"Ya sen ne arıyorsun benim evimde?
Kafayı mı yedin sen? Ne yapmaya çalışıyorsun? Ya ya inanamıyorum.
Kaç aylıksın sen? Ergenler gibi benim evime mi geliyorsun?"
"Lütfen sarı ördeğim kızma bana.
Seni çok özledim. Bu gece seni görmesem ölebilirdim. Aklımda yalnız sen varsın Buğlem.
Seni çok seviyorum birtanem. O kadar çok seviyorum ki anlatmaya kelimeler yetmez.
Lütfen sana olan aşkıma inan.
Sana bütün yaptıklarım için defalarca özür diledim senden. Yine özür diliyorum. Affet beni.""Affet demekle herşey unutulmuyor Berka.
On üç yaşımdan bu yana. Onca yıl hep seni sevdim. Sen beni kırdın ben seni sevmeye devam ettim. Bu döngü böyle devam etti. Kırılan taraf hep ben oldum. Ben artık büyüdüm komşu oğlu. Senin yalanlarına inanacak yaşı çoktan geçtim.
Kendini boşuna yorma. Bu saatten sonra sen kendi hayatına git. Ben kendi hayatıma gideceğim.
Ben senden vaz geçeli çok oldu Berka,
Senin mavi gözlerinden vazgeçtim artık.
Sen benim mavişimdin. Hayallerimi süsleyen adam. İlk gördüğüm andan beri sevdiğim adam.
Olmadı be Berka. Olmadı işte.
Sen ve ben nedense biz olamadık.
Bundan sonta da olmayacak.
Bu günden sonra sadece komşuyuz o kadar.
Ben artık yoruldum. Ne seninle mücadele edecek halim var. Nede sana ve sözde aşkına karşılık verecek halim var.
Bu yüzden lütfen hemen git.
Ne ben seni gördüm. Nede sen buraya geldin.
Bu saçmalığı burada bırakalım."
"Saçmalık mı, sen benim aşkıma benim duygularıma saçmalık mı diyorsun Buğlem?
Benim için bu aşk saçmalık değil anladınmı? Biliyorum sana çok acı verdim ama ne senin bana olan aşkın nede benim sana olan aşkım asla saçmalık değil.
Bana ne dersen de senden vazgeçmem.
Belki kalbim parçalara ayrılır ama yine de senden vazgeçmem.
Bu hayatta benim için sadece sen varsın.
Sana yemin ediyorum sarı ördeğim. Bu günden sonra benim için sadece sen varsın.
Senden başka kimseyi sevmeyeceğim.
Senden başka kimseyle bir hayat düşünmeyeceğim. Senden başkasını hayatıma almayacağım.
Sen beni istemesende bundan sonra seni bekleyerek ve seni severek yaşayacağım
Ölünceye kadar aklımda kalbimde hep sen olacaksın.
Son nefesimde bile yalnızca senin adını söyleyeceğim.
Sen benim kaderimsin Buğlem. Sen benim alnımın yazısısın.
İki dünya bir araya gelse seni sevmekten vazgeçmeyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM MAVİŞİM. #WATSSY2022
General FictionMavi gözlü adamı ilk gördüğü andan itibaren sadece onunla evlenmek için her şeyi göze alan Buğlem'in hikayesi. Buğlem ve Berka Şimşek gözlü adam.