ONDÖRDÜNCÜ BÖLÜM.

301 20 2
                                    

Arkadaşımdan Buğlem, ile ilgili aldığım haberden sonra hızla evden çıkıp motoruma atladım. Ellerim titriyordu nedense. Öfkeden deliye dönmüştüm. Benim kadınıma kimse bulaşamazdı. Onun saçının teline kimse dokunamazdı. Ona yan gözle bile bakamazdı. Motoru çalıştırıp hızla yola çıktığımda kararımı vermiştim. Neredeyse yedi aydır gitmediğim mahalleme gitme vakti gelmişti.
Buğlem'e askıntı olan o adamın yanına bırakacak değildim tabi.
Kendini ne zannediyordu o şerefsiz.
Ona dünyanın kaç bucak olduğunu gösterecektim. Arkadaşımın anlattığı kadarıyla adam özel bir şirkette çalışıyordu.  Her gün saat beş gibi işten çıkıp evine geliyordu.
Evi Buğlem'in evine çok yakındı.
Onu bulmam hiçte zor olamayacaktı.
Yalnız bir sıkıntı vardı.
Mahalleden kimseye görünmek istemiyordum. Bu yüzden altı aydır kesmediğim saçlarımı salık bırakmış.
Gözümede gözlük takmıştım. Beni bu halde tanıyabileceklerini zannetmiyordum.  Kısa bir yolculuktan sonra mahalleye geldim. Adamın evinin tam karşısındaki kaldırımda durup o lavuğun gelmesini beklemeye başladım. O sırada aklıma bu mahalleye geldiğim ilk zamanlar geldi.
Her gün beni  pencereden izleyen küçük kız.
Ben ona nefretle bakarken bana sevgiyle bakan güzel gözlü sarı ördek.
Babasının ve annesinin kıymetlisi.
Yıllar geçtikçe kalbime yerleşen  ilk ve tek aşkım.
Aynı zamanda nefretim öfkem acizliğim. Kara yazım, Buğlem'im güzelim. Küçük sevgilim. İmkansız sevdam. Benim gibi bir adam karşına çıkmamalıydı.
Benim gibi nefret dolu bir adamı sevmemeliydin. Bana bu kadar sevgiyle bakmamalıydın. Ben senin gibi tertemiz kalbi olan bir kızın sevgisini hak etmiyordum.
Öfkem, nefretim, kinim beni esir almış kurtulamıyordum. Ruhumun içinde iki beden yaşıyordu sanki.
İki farklı karakter  birbiriyle mücadele içindeydi hep. Yıllardır hep kötü olan taraf kazanıyordu.
Benim iyi biri olmama izin vermiyordu.
Yaşadıklarım kalbimde öyle yaralar açmıştıki istesem de iyi biri olamıyordum.
Ben düşünceler içinde boğuşurken tam yanımdan geçen kırmızı araba kalbimin hızlanmasına neden olmuştu.
Sarı ördeğin arabasıydı geçen. Benim sarı ördeğim.  Benim. Kim ne derse desin o benimdi.  Belki hiç bir zaman birbirimizin olamayacaktık. Hiç bir zaman bedenlerimiz kavuşamayacaktı. Ona hiç bir zaman sarılamayacaktım. Güzel kokusunu içime çekemeyecektim. Ama benim kalbim her zerrem Buğlem'e aitti.
Ben Buğlem'in arabasının ardından bakıp kalmışken Buğlem, evlerinin tam önünde durdu.
Buğlem, arabadan inip kapısını kapatırken yanına gelen bir adamdan rahatsız olduğu çok belliydi.
Bu adam arkadaşımın söylediği şerefsiz olmalıydı. Kız ondan kurtulmaya çalıştıkça o sürekli üzerine gidiyordu. Ben ise yumruklarımı sıkmış adama kafa göz dalmamak için kendimi zor tutuyordum.
O sırada adamın yaptığı son hareket bardağı taşıran son damlaydı.  Adam Buğlem'in kolundan tutmuş ona yaklaşmaya bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.
O dakikadan itibaren beni kimse tutamazdı. Hemen motoruma atlayarak kaskı mı taktım.
Sonra da motoru hızla o adamın üzerine sürdüm.
Aslında onu öldürmek istiyordum ama yaşaması için son bir şans vermeye karar verdim.
Şimdiye kadar kimseye ikinci bir şans vermemiştim.
Buğlem in iyiliği temiz kalbi benim beni dizginliyordu herhalde.
Motorun gazına yüklenerek adama iyice  yaklaştım. Adam hala Buğlem'e kene gibi yapışmış konuşmaya devam ediyordu.
Sarı ördeğim ise adamdan kolunu kurtarmak için ne yapacağını şaşırmış bir haldeydi.
Ben onlara hızla yaklaşıp bir elimi motordan çektim.
Sonra da adamın suratına sert bir yumruk geçirdim. Adam yere yuvarlanırken bende gaza basıp oradan uzaklaştım.
Bir süre ilerledikten  sonra mahallenin çıkışında motoru durdurdum adamın ne halde olduğuna bakmak için tekrar geldiğim yöne yürümeye başladım.
Gördüğüm kadarıyla adam hala yerde kıvranıyordu. Başına toplanan bir kalabalık vardı.
Buğlem, ise evine hala girmemişti.
Ben saklandığım yerden onları izlerken Buğlem'in bakışlarıyla karşılaştım.
Buğlem, olduğu yerden bana bakıyordu. Bir süre bana öylece baktıktan sonra başını çevirdi.
Sonra da evine girdi.
Buğlem, evine girdikten sonra mahalleye ambulans geldi.
Ambulans yerde kıvranan adamı alıp mahalleden uzaklaştı.
Bende hemen motoruma atlayıp ambulansı takip etmeye başladım.
Ambulans hastaneye vardığında bende peşinden gelmiştim.
Adamı sedyeyle içeriye taşıyan sağlık görevlilerinin ardından yetişip onu izlemeye devam ettim.
Adamın tedavisi bittikten sonra burnu sarılı halde dışarı çıktı.
Ben de peşinden acil servisin dışına çıktım. Adam telefonla birisiyle konuştuktan sonra yürümeye başladı.
Peşinden ilerlemeye devam ederek tenha bir yerde yakalayıp kuytu bir köşeye çektim. Sonra da ağzıma ne gelirse saydırdım. Bir daha Buğlem'i rahatsız ederse bu sefer onu öldüreceğimi söyleyip oradan uzaklaştım.

BENİM MAVİŞİM. #WATSSY2022Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin