Bölüm 5

1.4K 86 2
                                    

Arkadaşımın evinin önündeyim. bahçeli bir evde. bahçedeyim. köpek kulübesinde kan var. kopmuş zincir var, fakat köpek yok.. evin kapısı kanlı el izleriyle dolu. ancak sürgülenmiş. yani birisi bişeyleri dışarıda tutmak istemiş. içimde yeşeren bir umut var. ya hayattaysa. o zaman , işte o zaman çok iyi olur. yalnız olmak büyük dezavantaj. nasıl ve nerede uyuyacağımı bile bilmiyorum..

Evin arkasına dolaştım. arka kapı açık. olamaz ! kapı açık.. içeri girdim. tek katlı evi dolaşmaya başladım. ses yok. kalbimin çarpmasından başka nefes alışımı bile duymuyorum. ev boş. hayallerim gibi bomboş ! arka kapıyı kapattım. burada kalmalıyım bu gece. çok yorgunum.. kilerde bulduklarımı bir çantaya doldurdum. içeride değil kilerde kendime yatacak bir yer hazırladım. bu gece burada geçecek..

Rüyalar, kabuslar. terler içinde uyanmama sebep olan şeyler. ölen kız arkadaşım geliyor gözümün önüne. rüyamda onu görüyorum. sanki onu öldüren canavar benmişim gibi. vicdan azabı. nefes alamıyorum. ağlamaktan. uyandığımda gözümün kenarından süzülen bir damla yaş vardı.. sildim.. kalktım kilerde bulduğum şeylerden atıştırdım.. çıkmalıydım. üs buradan çok uzak. yaya gidemem. ne yapmalıyım. araç kullanamıyorum. tüm yollar tıkalı. şehirde gruplarca ölü dolaşıyor. bense oturmuş bişeyler yiyor ve ölen arkadaşlarıma ağlıyorum.

kendimi toplamam lazım. yüzümü sildim. kilerden çıktım. bulduğum kırık bir ayna vardı üstü çamurla karışık kan içinde. temizledim. aynada kendime baktım. kızarmış gözlerim ve korku içindeki surat ifademe baktım...

Evden çıkmalıyım. ön kapıdan çıkamam. arka kapıdan çıktım bahçedeyim. bahçe kapısını açtım. 20 metre uzakta bir şey var. 4 ayaklı. gözlerini bana dikmiş bakıyor... ama normal bir bakış değil. hiç hareket etmeden bakıyor. adeta uzun zamandır görüşmeyen iki arkadaş gibi bakışıyoruz. ağzından damlayan kanları gördüm. hayır.. üstüme koşmaya başladı. havlıyor.. ses.. hepsini buraya çekecek.. bahçeye kaçtım kapıyı kapatamadan girdi içeri. çantam.. açtığı ağzını vücuduma geçirmek üzereyken çantayla siper aldım. ısırdı. koparırcasına bir güçlü ısırdı çantayı. kenarındaki bıçağı çekip defalarca karnına sapladım. olağan gücümle savurdum çantayı. ağzı çantadan ayrıldı. ağaca çarptı ve kemiklerinden gelen kırılma sesini duydum. hava hırlıyordu. bense ne yapmam gerektiğini zaten biliyordum...

Daha böyle bir dünyaya uyanalı 24 saat olmamıştı.. ama her yer bana yabancı geliyordu. az önce havlayan köpeğin sesine toplanmadan uzaklaştım oradan. askeri üsse doğru ilerlemeliyim. acaba orası güvenli mi ? tek başıma sıcakta ilerliyorum.. yine gizlenerek ilerliyorum. şehir merkezinden uzak durmalıyım.

Şu an bulunduğum yerden şehrin bir kısmı gözüküyor. biraz yüksekte.. herhangi bir hareket var mı diye bakıyorum. çevre yolunda dikkatimi bir şey çekti.. ilerleyen araçlar var. aman Allah ım. gerçekten hareket eden araçlar var. yaklaşıyorlar. çevre yoluna indim. terk edilmiş araçların birinin içindeyim. arka koltuğa yattım saklanıyorum. araçların sesleri yaklaşıyor duymaya başlıyorum.

Ama garip bir şey var. korku içinde sesler duyuyorum. "Geliyorlar daha hızlı" . 2 araç yan şeritimden geçti. arkada koşan insanlar var. gerçekten insanlar. Aman Allah ım hemen arabanın dışına çıkmalıyım. Ama durdum, çıkmadım. kötü bir his var içimde. Berbat bir his. arkalarında birileri var. "Geliyorlar" diye bağırıyorlar. "Daha hızlı". çığlıklar var. koşan adımlar. Ön camdan baktığımda yüzlerce zombinin geldiğini gördüm. işte o an gerçekten her şeyin biteceğini düşünmüştüm. ama benim için değil...

İleride yol tamamen tıkandı. araçlar ilerleyemiyorlar. silah sesleri. onlarca el silah sesi. yaklaşan zombilerden kaçan insanların rastgele açtıkları ateşler. benim olduğum arabaya da çarpan mermiler. araçlardan indiler. kaçıyorlar. zombiler arabamın yanında geçiyorlar. hiç bitmeyecekmiş gibi geçtiler. bense sadece kafamı eğdim ve sessizce arka koltuğa uzandım. korkuyordum. bunu damarlarımda hissediyordum. kalbimde, beynimde.. çoğu öldü.. bir kaçı kaçabildi sadece. bir kaçının koşarak uzaklaşmasını izledim.

Kaçtıkları yeri biliyorum. son zombi de yanımdan geçip gidince arabadan çıktım. şehrin ara sokaklarından gitmem gerek. yüzlerce zombiye arkadan bakıyorum. biri dönüp baksa belki de öleceğim. ama dedim ya çok iyi göremiyorlar. ama duyabiliyorlar.

SALGINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin