Bir anda bağırdı.. buldum.. lanet olsun önümde duruyor.. çok basit.. derhal komutanın yanına koştu.. ne buldu ? neler oluyor.. umarım işe yarar. bu düşüncelerle ben de arkasından koşmaya başladım.. "Komutan, derhal bulduğunuz tüm cesetleri toplayın. derhal."
komutan şaşırmış bir şekilde doktora bakıyordu. "Elinizde zaten denek zombiler var cesetleri de ne yapacaksınız".. doktor gülümsedi.
"İlaç enjekte edeceğim."
İnanılmaz.. önümüzde duran cevap.. zombiler.. önüne gelen herşeyi yiyorlar.. ilaç enjekte edilen cesetleri de yiyeceklerdir.. ama önce denenmesi lazım. ilaç enjekte edilen bir et parçasını laboratuvardaki zombiye yedirdi. tahmin ettiği gibi. etkisini yarım saat içinde görmüştü.. komutan yoldaki tüm askerlere geri gelme emrini verdi.. özellikle helikopterlere.. şimdi sırada ceset bulma zamanı..
Üst üste yığılmış onlarca ceset askerler tarafından getirildi.. çoğu parçalanmış içerisinde askerler, kadınlar çocuklar var.. şehrin cesetleri.. yakılacaklardı.. şimdi hepsine ilaç enjekte ediliyor..
İnanılmaz kokuların içinden doktorun elindeki tüm imkanlarla ürettiği yüzlerce karışım cesetlere ve et parçalarına enjekte edildi.. sırada yüklemek var.. helikopterlerin yangınlar için kullandıkları su tüpleri.. artık birer ceset tüpüydü..
4 helikopter her biri onlarca ceset yüklenmiş bir halde havalandı.. pervanelerden gelen sesler kulaklarımızı sağır edebilirdi.. havalandılar.. ilerlediler.. üzerimize doğru gelen yüzlerce zombinin üzerine gittiklerinde tek yaptıkları su tüplerinin kapaklarını açmak oldu.. yüzlerce ceset yağdı gökten.. yere düşen cesetlerin hemen üzerine atılıyorlardı. her biri yedi. son yemeklerini..
Yüzlerce zombi helikopterlerden yağan ziyafeti kaçırmadı.. her biri ilacın etkisinde yürümeye devam ettiler.. her biri yavaş yavaş değişiyordu.. değişime uğrayanlar yere yığılıyordu.. yüzlerce yürüyen ölü teker teker ve ard arda yere yığıldılar.. her biri geri dönüyordu.. bu sırada biz o helikopterlerin birine binerek havalandık.. değişimi görüyoruz.. yerdeler.. yere yığılıyor ve tekrar hayata dönüyorlar.. gözlerimizle görüyoruz.. tabi ben hala net göremiyorum..
Askerler ilerliyor.. araçlardan indiler.. onlarcası silahlarını doğrultmuş bir halde kalabalığa ilerliyor.. bağırıyorlar " beni anlayabiliyorsanız yere yatın ve kımıldamayın".. yere yatanları görüyorum. bir süre sonra hepsi yerdeydi.. askerler her birini tek tek kontrol ediyor.. telsizden gelen haberler iyi.. "Komutanım. hepsi normal. enfeksiyon yok." helikopter sert bir salvoyla şehre geri döndü..
Şimdi yapılacak çok şey var.. daha fazla ilaç ve cesetle gelecek hayatlar.. yürüyen ölüleri canlandırmak için girilen atılan bir adım..
Normale dönen insanlar şehre girdi.. doktor sevinç gözyaşları döküyor.. ben de öyle.. çünkü bir umut vardı ve bu umut artık alevlendi.. artık tüm insanlar için çalışma vakti.. daha çok ceset ve daha çok ilaç vakti.. onları tek zayıf noktalarından iyileştirecektik.. açlıklarından.. ve belki de eski hayatlarımıza geri dönecektik. kim bilir ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALGIN
Science FictionHiç bir şeyden haberim yokken virüsten oluşan salgın sebebiyle zombilerin ortasında yaşam mücadelesi veriyorum. Hep beraber neler olacak görelim...