Bölüm 19

888 70 4
                                    

İlerlemeye devam ettik... ana üssün taşınmış ya da saldırıya uğramış olma ihtimali her dakika kuvvetleniyordu.. bu hepimizin sinirlerini bozan gergin bir bekleyişti.. en sonunda telsizden iletişim kurmaya çalışıldı. ana üs.. o an hala güvende olduğunu düşündüm.. gelen sesler bunu doğruluyordu. yanımdaki asker konuşmasını bitirince bana döndü.. askerler hala orda.. genelkurmaydan açıklama geldi. tüm şehirler temizlenmeli. tampon bir şehir kurulmuş. siviller oraya taşınıyor diğer illerden. bunu zaten biliyorduk. oraya gideceğiz.. ama önce üsse gitmeliyiz..

Yarım saat süren bir yolculuk.. üsse ulaştık. şükürler olsun. askerlerin oluşturduğu bir bölge. temiz.. enfeksiyon yok. biribirini parçalayan insanlar yok.. bekliyoruz.. yanımdaki askerle doktor ve ilacı hakkında konuştum yolda.. şu an az önce yok olan tümenin komutanının yanına gidiyoruz..

Komutanın odasının önündeyiz. gergin bir bekleyiş. kapıyı açan asker "İçeride sizi bekliyor" dedi.. yavaşça girdik yaşlı bir adam.. ayakta.. bu tümen komutanı.. önündeki masada ise oturan daha yaşlı biri var.. bu da onun komutanı olmalı. "Hoşgeldiniz".

Doktor ilacın etkilerini ve kullanılması gerektiğini anlattıkça benim de konuya olan ilgim artıyordu. dakikalarca konuştular. en sonunda vardıkları karar şu oldu.. ilacı denemek..

Doktorla beraber bize verilen bir odada bekliyoruz. yatılacak bir yatak yok daha çok laboratuvar gibi bir yer. neyse en azından temiz bir şeyler giymiştim. uzun bekleyişimizin sonunda odaya 2 asker ve az önceki yaşlı komutan girdi.. "Beni izleyin".. yürüdük. bir laboratuvardayız. camla kapalı bir alan var. içinde bir zombi baygın halde yatıyor. genç bir erkek. dönüşeli çok olmamış. doktor kıyafetlerini giydi.. kapıyı açıp yanına girdi.. elindeki tüpteki kanın bir miktarını bir karışıma ekledi.. bunu şırıngayla alarak zombiye enjekte etti.

Şırınganın içindeki tüm sıvı uyuşturulmuş bir halde baygın olarak yatan zombinin damarlarında geziniyordu.. şimdi bekleme zamanı.. gözümüz ekranlarda.. zombinin göğüs kafesine takılıp ekrana yansıtılan kalp atış grafiğinde.. henüz bir hareket yok.. ince ve tiz bir "dıt" sesi dolduruyor kulaklarımızı.. saniyeler adeta saatler, günler gibi zor geçiyor..

O ince ses. gözümüz ekranda bekliyoruz.. ve işte beklenen.. ekrandaki tek bir kalp atışı hareketinin odadaki herkesin kalp atış hızını değiştirebileceğini görmüş olduk.. bir tane daha.. ardından bir kaç tane daha.. gittikçe çoğalıyor ve bir düzen içerisine girmeye başlıyor.. doktor sevinçten neredeyse zombiye sarılacak.. ancak beklemeliyiz.. uyuşturucunun etkisinin geçmesi için bir sıvı enjekte edildi genç zombiye..

SALGINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin