Bir an önce gitmemiz gerekiyordu. binadan inmeden önce etrafa baktık. ortalık sakin.. stadyumu buradan görebiliyordum. uzak sayılırdı.. ama gitmeliydik..
Yola çıktık binanın önündeki araçlardan birine düzkontak yapmaya çalışıyorduk. çok ses çıkıyor.. bi an önce çalışsın.. toplanmasınlar. araba çalıştı.. derin bir oh çektik 2 asker öne ben ve kız arkaya oturduk. Köşeden yavaş yavaş geliyorlardı. gaza bastı..
Kız korku içinde ellerimi tutuyor.. "Nolur bitsin artık bunlar".. ağlıyordu.. sevgilim.. gözümün önüne geliyor.. tetiği çekişim.. kendimi öldürüşüm..
Sokaklarda ilerledik. hızla.. yanımızda tek tük beliren zombilere aldırmadan.. ilerledik.. Ta ki araba sert bir fren yapana kadar ilerlemeye devam ettik. karşımızda otoyoldaki olduğunu düşündüğümüz grup.. arabayla ortalarından geçemeyiz.. kalabalıklar.. geri vites.. geri gidiyoruz.. arabanın arkasına zombiler çarpıyorlar. araba üstlerinde sekiyor.. "Anayola girmeliyiz" dedi diğer asker. tek çare buydu. ilerledik. boş arabaların arasından geçmeye çalışıyoruz. Bazen yol kenarına çıkıyoruz ama ilerliyoruz.
Fazla uzun sürmedi.. tamamen tıkanan yolda inmek zorunda kaldık.. yürüyerek devam ediyorduk yolumuza.. fakat içimde her dakika kötüleşen bir his vardı.. biz ilerledikçe sanki etrafımız çevriliyor gibiydi.. bir ilerledikçe çember daralıyor..
Çok vakit geçmemişti ki arabaların arasından ilerleyen onlarca süliet gördük. yaklaşıyorlar. sesimizi duyuyorlar. kokumuz alıyorlar.. peşimizi bırakmıyorlar.. tekrar ara sokaklara girmek zorunda kaldık. zaman daralıyor. stadyuma gitmek için dakikalarımız kalmıştı. ama hala uzaktık.. telsizde duyulan ses yine heyecanlanmamıza sebep oldu. "Ben 3. harekat timi komutani. stadyuma gelebildiniz mi"...
ilerleyemiyorduk.
"Hayır komutanım. Etramızı sardılar ilerleyemiyoruz."
Belli belirsiz cızırtıların ardından şu sesi duyduk. "Hastaneye yakın olmalısınız oraya intikal edeceğiz protokol değişti. doktoru bulmalıyız"..
Doktor.. kimdi bu adam. sordum. başkanla beraber kurtarılması gereken kişi.. bir çözümü olduğunu iddia ediyormuş.
Çözüm, tedavi.. Adına her ne dersek diyelim diğer adı umut'tu.. umut herşeydi bizim için. yaşamak demekti. yolumuzu değiştirdik. hastaneye çok yakınız.. ilerledik. yüzlerce zombi olmalı.. burası bir hastahane..
Kocaman binalara bakıyoruz.. hastane karşımızda. harekat timi intikal etmek üzere. fakat bizim girip doktoru laboratuvarından çıkarmamız gerek. girdik. ön bahçedeyiz. birkaç zombi aylak aylak geziyor. saklandık.. ambulansın arkasına geçtik teker teker. acil girişinin önüne geldik.. tam karşımızda 2 tane var.. gördüler bizi.. geliyorlar.. bu aralar bunu çok sık yaşadım.. üzerime yürüyen ölüler.. bıçağımı çektim.. silah çok ses çıkarırdı. ölmeye pek niyetim yoktu..
4 kişi bıçaklarla saldırdık üzerlerine.. onlardan daha saldırgandık.. artık bunu anlamalı mıydılar ? yaşamak için onlardan daha saldırgan olabileceğimizi.. fazla zorlanmadık.. yerde ölü yatıyorlardı. acilden içeri girdik. hastaneye girmek için sol koridoru geçmeliyiz.. 4 zombi geliyor.. fazla zorlanmamalıyız.. zaman kaybetmeden icaplarına bakmalıyız.. ikisini rahatça hakladık fakat askerlerden birine 2 zombi saldırdı.. kız korkuyordu. müdahale edemedi. koluyla kendini korumak istiyordu.. ısırılmak üzereydi. yapabileceğim tek şey vardı.. yaptım.. ateş ettim. ses vücuduma yayılan korku dalgası gibi hızlı yayıldı hastanede.
Dikkatleri üzerime çekmekte benim gibisi yok sanırım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALGIN
Science FictionHiç bir şeyden haberim yokken virüsten oluşan salgın sebebiyle zombilerin ortasında yaşam mücadelesi veriyorum. Hep beraber neler olacak görelim...