-Çilek-Beni etkileyebilmek için günlerdir elinden geleni yapmıştı, bunu şimdi fark ediyor olmam ne kadar da üzücü. Geriye dönüp baktığımda aslında Luhan'ın ne kadar incindiğini, onu istemediğimi düşünüp benim yüzümden ne kadar acı çektiğini şimdi daha iyi anlıyorum.
Onu kırmak, onu üzmek isteyeceğim en son şey bile değilken, yine bilmeden de olsa kalbini kırdığımı bilmek beni yeterince üzüyor. Onun ne kadar kırılgan olduğunu ve ne kadar çabuk incinebileceğini artık daha iyi anlıyorum. Bundan sonra onu üzmemek için elimden geleni yapacağım çünkü ışıl ışıl parlayan gözlerinden o inci tanelerinin dökülmesini artık istemiyorum.
Öpüşerek yatak odasına girdiğimizde düşmemek için birbirimize tutunuyorduk ve ikimizde gözlerimizi açmakta zorlanıyorduk. Şuanın gerçekten yaşanıyor olmasına inanamıyordum. Luhan, benim kollarımın arasındaydı tanrım rüya gibiydi.
"Luhan!" dedim onu duvarla arama alıp yüzünü ellerimin arasına alarak. "Ben aptalım Luhan, benim gibi bir adamı ne hale getirdiğine bak!" Luhan gözlerini kırpıştırdı ve ne demek istediğini anlamaya çalışarak soru soran bakışlarını bana yönlendirdi. "Hiçbir şey anlamadın öyle değil mi?" Neden bu kadar sevimli olmak zorundaydı ki?
"Um... H-hayır!"
"Aşkın beni kör etti Luhan, aşkın beni koca bir aptala çevirdi. Sadece," dedim ve kızarmış olan dudaklarına minik bir öpücük daha kondurdum sonra onu kucağıma aldım. Luhan bacaklarını beline doladı ve bana sıkıca sarıldı. "Sadece seni istiyorum Luhan. Hayatımda kimseyi istemediğim kadar çok, seni istiyorum. Tenini, kokunu, sıcaklığı... Çok özledim." Dudaklarına son bir öpücük bırakıp ellerimle kalçalarını sıktım.
Luhan yaptığım hareketle inlediğinde onu kalçalarından ve belinden sıkıca tutarak yatağa taşımaya başladım. Bu zaman zarfında dudaklarımız bir saniye bile olsun ayrılmamıştı. Şehvetle yanan bedenlerimiz tekrar bir bütün olduğunda ikimizde, sanki ilk defa birbirimizin oluyormuş, ilk defa birbirimizi öpüyormuş gibi hissediyorduk.
Luhan'ı dikkatle yatağa yatırdım ve kendi bedenimi de üzerine taşıdım. Ağırlığımı üzerine vermiyordum çünkü altımda ezilmesini istemiyordum. Dirseklerim üzerinde durup onu öpmeye devam ettim. Ağzının her köşesini ve bütün odalarını geziyor, kendi ağız sıvılarımı onun tatlı dudaklarının arasından ağzına bırakıyordum.
Beyaz ipeksi teni, altın sarısı saçları, her daim ışıl ışıl parlayan gözleri ve tertemiz kalbiyle Luhan tıpkı bir meleği andırıyordu.
Yavaşça üzerinden kalptım ve gözlerinin içine bakarak gömleğimin düğmelerini çözmeye başladım. "Bana birkaç dakika izin verebilir misin Luhan? Terledim ve kötü kokuyorum." Luhan gömleğimden tutup beni kendine çekti ve tekrar dudaklarıma asıldı. Bal tadındaki dudakları tekrar dudaklarımın arasına alıp emmeye başladım. Dilimle dudaklarının çevresini yaladım ve küçük ısırıklar bırakarak nefes alma ihtiyacıyla dudaklarını serbest bıraktım.
"H-hayır, kötü kokmuyorsun aksine harika kokuyorsun." Bir insan hem cesur, hem de aynı zamanda nasıl utangaç olabilirdi? Luhan dişlerini göstererek gülümsediğinde, yanaklarında beliren kırmızılıkla delireceğimi hissettim. Tanrım, sanırım konu Luhan olunca ben çoktan delirmiştim.
"Aç mısın? Eğer açsan şimdi bir şeyler yesen iyi olur bebeğim, çünkü gece -çok- uzun olacak." Göz kırpıp yatakta doğruldum, pantolonumu ve hemen ardından da gömleğimi çıkardım.
"H-hayır, Baekhyun karnımı doyurdu."
"Güzel!" İç çamaşırımı da çıkardığımda Luhan'ın bakışlarını kaçırdığını gördüm. En çok onun bu utangaç hallerine bayılıyordum. Çok sevimli ve tatlı görünüyordu hoş o her zaman tatlıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel Of Chickens
FanfictionYazan: Nina Türü: Romantik - Komedi - (Yaoi) - (mpreg) Karakterler: Lay, Kris, Luhan, Kai ve diğer EXO üyeleri. Zhang Yixing -Lay- (23 yaşında) Herkes ona melek der. Wu Yi Fan -Kris- (25 yaşında) Lay ona şeytan der. Lu han - (23 yaşında) Kai ona beb...