Angel Of Chickens

12.Bölüm - Elma

-Elma-

Hayat büyük bir bilinmezlikle doluydu. Hamileydim. Karnımdaki bebeğin babası bana her gün işkence eden patronumdu ve bu adamla samanlıkta sevişmiş, bununda bir rüya olduğunu düşünmüştüm. Kahrolası akıl sağlığımı yitiriyordum. Yaşadıklarımı nasıl bir rüya olarak nitelendirmiştim ki? İçki gerçekten bana göre değildi.

"S-sen ne dediğinin farkında mısın Baekhyun? Wufan böyle bir şey yapmaz hem... O gay bile değil üstelik bir sevilisi var."

"SEVGİLİSİ Mİ VAR?" Baekhyun'la birlikte aynı anda söylediğimizde Luhan korkuyla gerilemiş ve elini göğsüne koymuştu. Ne yani beni hamile bırakan adam gay değil miydi? Peki, benimle neden sevişmişti?

Aman tanrım bir dakika! O-o gün rüya diye düşündüklerimin hepsi gerçekti ve b-ben o adamla... Y-yani ben o adamla ilk seksimi yapmış ve hamile kalmıştım. AMAN TANRIM! O KOCA PENİS RÜYA DEĞİL MİYDİ?

"Yixing bebeğim bana bak!" dedi Baekhyun ellerimi yüzümden çekmeye çalışarak. Çok utanıyordum o adamla seviştiğim anlar gözümün önünden bir film şeridi gibi geçiyordu. Yani her zaman âşık olduğum adamla birlikte olacağımı düşünürken, bana bir böcekmişim gibi davranan adamla birlikte olmuştum. Üstelik karnımda onun bebeğini taşıyordum.

"Yixing canım sen iyi misin?" Luhan da yanıma gelip ellerimi yüzümden indirmeye çalıştı ve ben daha fazla kendime hâkim olamadım ve ellerimi indirip gözyaşlarımı serbest bıraktım. Her şey kâbus gibiydi. Rüya olduğunu düşündüğüm şeyler kâbusa dönüşmüştü. Böyle bir hatayı nasıl yapabilmiştim? Kendimi nasıl bu duruma sokabilmiştim?

"Yaah! Kes şu ağlamayı şimdi gidip o adamdan hesap soracağım. Seninle evlenmek zorunda yoksa onu polise bildireceğim. Genç bir çocuğu iğfal etmek neymiş öğrensin."

"H-hayır, o bana zorla sahip o-olmadı. B-bende istedim."

"Sen neler söylüyorsun Xing, o adam sana zorla sahip oldu! Neden hatırlamıyorsun peki?"

Hatırlıyordum, her anını her saniyesini hatırlıyordum. Sadece yaşadıklarımın rüya olduğunu düşünmüştüm. O kadar güzeldi ki ancak rüya olabilirdi. Tıpkı gördüğüm diğer rüyalar gibi...

"Sakın bana ona âşık olduğunu söyleme!" Kafamı iki yana salladım ve içimi çekip Luhan'ın uzattığı peçeteyle burnumu sildim. Hemen burnum akmaya başlamıştı. Ve gözüm hemen masada duran yeşil elmada takılı kalmıştı. Baekhyun'la Luhan durumu tartışırken ben elimi uzatıp yeşil, sert ve sulu elmayı dişledim. Tanrım o kadar lezzetliydi ki!

"Baek yanılıyorsun Wufan öyle bir şey yapmaz! Tamam, belki içkiliydi ama asla kendini kaybetmemiştir. Hele ki birine zorla... H-hayır Wufan öyle şey yapmaz!" Luhan son on dakikadır Baekhyun'u ikna etmeye çalışıyordu. Baekhyun kolay ikna olan biri değildi ve Luhan boşa çabaladığını henüz bilmiyordu.

"Bay Wu ne yapmaz?" Tam o sırada Chanyeol içeri girmişti. Nefes nefeseydi ve telaşlı görünüyordu.

"Yok, bir şey Chanyeol. Neden böyle nefes nefesesin?" Baekhyun sorunca Chanyeol derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

"Bay Wu'nun misafiri geldi. Hadi çabuk acele edin."

"Geldi mi? Neden daha önce haber vermedin Chanyeol? Of tamam zaten çok gerginim."

"Neyin var bebeğim yoksa bir yerin mi ağrıyor?" Baekhyun, Chanyeol'e öldürücü bir bakış attığında Chanyeol yüzündeki ifadeyi düşürdü ve biraz önce edepsizce konuşan kendisi değilmiş gibi konuşmaya devam etti. "Bay Wu'nun misafiri geldi çok yorgunmuş ve açmış hemen etleri ver barbeküyü yaktım pişirmeye başlayayım, Bay Wu çabuk olmamızı söyledi." Baekhyun etleri dinlenmesi için bıraktığı tezgâhtan alıp Chanyeol'e uzattı ve suratını ekşiterek ona kapıyı gösterdi. Chanyeol, ortamın daha doğrusu Baekhyun'un gergin tavrını anlayıp tek kelime etmeden bahçeye doğru ilerledi.