2.Bölüm - Sürtük (M)

10.9K 953 135
                                    



-Sürtük-

Flashback...

Kalabalık ortamlardan hoşlanmıyordum. Doymuşluk ya da başka bir şey ne derseniz deyin. Artık eski heyecanı ve zevki yoktu benim için.

Ama çoğu insan için yeniydi ve keyif vericiydi. Bol içki, müzik ve seks! Bu üçü partilerde başı çekiyordu.

Nereye baksam kendinden geçmiş insanlar, boş bulduğu odada sevişenler ve aşırı dozda içip soyunmaya başlayanları görüyordum. Bu görüntüler artık keyif vermemeye başlamıştı.

Bir arkadaşımı görmeye gelmiştim. Bu parti de ona aitti. Kısa bir süre kalıp dönecektim. İki haftaya kadar tamamen bu şehirden ayrılıyordum. Ona hoşça kal demeliydim.

"Selam, nasılsın dostum?"

"Oh, Jongin gelmişsin. İyiyim dostum, sen nasılsın?"

Parti sahibi yakın arkadaşım Joo Won. Beraber okuyup beraber tez hazırlamıştık. Onu gerçekten özleyecektim.

"Bu kadar insanı gerçekten tanıyor musun? Çoğunu hayatımda ilk defa görüyorum da!"

"Aslına bakarsan çoğunu tanımıyorum. Duyan gelmiş, bedava içki ve seks varken kim olsa gelirdi zaten." Haklıydı bizde yıllar önce böyleydik. Kendimizi her partiye atar kusana kadar içerdik. Eğer şanslıysak ki- genelde şanslıydık altımızda inleyecek birilerini mutlaka bulurduk.

"Haklısın bana birilerini hatırlattı." Dedim göz kırparak. Joo Won kahkaha attı ve elindeki birayı kafasına dikti. Çevremi inceliyordum. Gerçekten özlemeyeceğim şeylerden biriydi bu partiler ama neden olmasın son bir kez daha bu heyecanı yaşayabilirdim.

"Ne zaman dönüyorsun?"

"İki haftaya kadar dönüyorum. Okuma günlerine katılacağım. Profesörle birlikte yaz kampına gidiyorum. "

"Siktiğimin! Seni mi seçti? Okulda bununla ilgili dedikodu dolanıyordu demek o sendin!"

"Profesörü bilirsin sadece en değerli öğrencilerini götürür."

"Sikeyim! Pekâlâ, keyfini çıkar o halde."

"Öyle yapmayı planlıyorum." Geldiğimden beri dikkatimi çeken biri vardı. Sahnede elinde birayla dans ediyor, çevresinin aç bakışlarını görmezden geliyordu. Altın sarısı saçları ve sevimli bir yüzü vardı. Saçları bu kadar kısa olmasa ve göğsünü gösteren üzerindeki gömleğin düğmelerini açmış olmasa, onu kız sanabilirdim. Elime biramı alıp dudaklarıma götürdüm. Birayı dişlerimin arasına alıp karşımdaki görüntüyü izlemeye devam ettim.

Çok hoş birine benziyordu ve komik. Elindeki bira bitince gözünün birini kapatıp içine baktı. Sonra şişeyi ters çevirip biten birasına bir küfür savurdu. O narin dudakların küfür ettiğine yemin edebilirdim.

Sonra, yavaşça dans eden kalabalığı yarıp içkilerin olduğu tarafa, yani bana doğru gelmeye başladı. Boş bira şişesini bırakıp yeni bir tane aldı. Sarhoş görünmüyordu ama çakır olduğu belliydi.

"Neye bakıyorsun sen?" dedi elindeki birayı kafasına dikerek.

"Sana." Dedim, bu hali gerçekten çok hoşuma gitmişti.

"Benimle sevişmek mi istiyorsun?"

"Vauv çok cesursun. Sende ister misin?"

"Hıhı evet. Hadi becer beni." Elimden tutup beni çekiştirmeye başladı. "Senin evin mi, benim ki mi?"

"Sen ciddisin!"

"Salak mısın? Evet, ciddiyim bu son şansım. Hadi becer beni." Arkadaşın evinden çıktık ve hemen kapı önüne park ettiğim arabama atladık. Tam arabayı çalıştıracağım sırada bir mesaj geldi.

Angel Of ChickensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin