5.Bölüm - Tavuk

7.4K 909 124
                                    



-Tavuk-

Dün gece benim için kâbus gibiydi. Yeni patronum en yakın arkadaşımla benim edepsiz şeyler yaptığımı söylemişti. Ben Yixing? Anaokulundan beri kimsenin elini dahi tutmamıştım. 23 yaşındaydım ve hala bakir bir hayat yaşıyordum.

Baekhyun beni birkaç kere takıldığı barlardan birine götürmüştü. Pekâlâ, iki kez... İki kez o bara girmiştim. İlkinde iki kadehle sarhoş olmuştum. İkinci gidişimde ise benimle tavşancık yapmak isteyen bir adam yüzünden arkama bakmadan koşarak kaçmak zorunda kalmıştım.

Ertesi sabah Baekhyun dağılmış bir şekilde gelmişti. Günlerce barda tanıştığı adamla nasıl seviştiğini, hangi pozisyonun daha iyi olduğunu ve adamın inlerken resmen boğa gibi sesler çıkardığını hiç sıkılmadan saatlerce anlatmıştı. Tanrım korkunçtu!

Pekâlâ, daha önce kimseyi öpmemiş olabilirim veya kimseyle sevişmemiş olabilirim ama bu hiç sevişmeyeceğim anlamına gelmiyor. Elbette âşık olacağım, elbette biriyle birlikte olacağım ama bu sevdiğim adamla olmalı diye düşünüyorum.

Küçükken en yakın arkadaşıma bir şeyler hissettiğimi düşünüyordum, zaten ondan sonra erkeklerden hoşlanmaya başladığımı anladım. Ama onun ifadesiz ve bana karşı dostça olan yaklaşımından dolayı kendimi geri çekmek durumunda kalmıştım ve böylece ilk hoşlandığım insan olarak tarihe geçmişti.

Ona âşık değildim. Açıkçası aşkın nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum. Baekhyun âşık olduğunda yemek yiyemediğini ve bütün gece altında inlemek istediğini söylemişti ama o zaten herkesin altında inliyordu. O zaman herkese âşık mı oluyordu? Onun için çiftçi, barmen veya postacı olması önemli değildi. İstediğiyle istediği gibi birlikte olabiliyordu ve hatırladığım kadarıyla üç adamı birden idare ediyordu -ah pardon şoför Chanyeol'le birlikte sanırım dört ediyordu.

Jongin'e karşı kendimi suçlu hissediyordum. Bu yüzden sabaha kadar uyuyamamış, bir sağa bir sola yatakta dönüp durmuştum. Son çare yataktan kalkıp kümese doğru ilerlemiştim. Onlara yaşadıklarımı anlatmak istiyordum ama konuşmam yasak olduğundan tek kelime edemiyordum.

Önde Bayan Simi hemen arkasında Bay Nai kümeste bir o yana bir bu yana yürüyüp duruyorlardı. Belli onlarda tavşancık yapacaklardı. Ah tanrım buna kanlanamıyordum.

Tavuklarımın yemlerini ve sularını verdikten sonra derin bir sessizlikle birlikte mutfağa doğru ilerledim. Saat sabaha karşı beşe geliyordu ve henüz kimse uyanmamıştı. Kendime bir bardak ılık süt alıp odama ilerledim. Koridora geldiğimde ve tam köşeyi döneceğim sırada Chanyeol'u Baekhyun'un odasından çıkarken gördüm.

"Oh! Beni korkuttun." Dedi elini göğsüne koyarak. Fısıltıyla konuşuyor diğerlerini uyandırmaktan çekinir gibi gözlerini fıldır fıldır etrafta gezdiriyordu. Soran gözlerle bakıp kaşlarımı çattım. Onun burada ne işi vardı? "Hala konuşamıyorsun öyle değil mi?" dediğinde kafamı iki yana salladım. "Bay Wu genelde böyledir bir kere sana takarsa işin bitti demektir dostum. Ama merak etme işini iyi yaparsan problem olacağını düşünmüyorum. Her neyse iyi geceler küçük muz."

Yüzümü buruşturdum ve geçmesi için ona yol verdim. Chanyeol kıkırdayarak koridorda kayboldu ve kendi odasına doğru ilerledi. Şoförü de kendi gibi sinir bozucuydu. Sütümle birlikte odama girdim ve ılık sütümü içip kendimi yatağıma bıraktım. Dün gece Jongin gittikten sonra çok sinirlenmiş 'ilk günden kurallarımı çiğniyorsun bakıyorum da' demişti.

Altı ay dedim kendi kendime. Altı ay sonra o koca devi bir daha asla görmeyeceğim. Buralardan gideceğim ve kendime uzun boylu yakışıklı bir adam bulacağım ve ondan çocuklar yapacağım. Evet, düzinelerce çocuk yapacağım.

Angel Of ChickensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin