-Çikolata-Ne kadar oldu onunla birlikte olalı? Bir yıl? İki yıl? Her geçen gün nasıl ona yeniden ve yeniden âşık olabilirim? İçimdeki özlem onun yanındayken bile nasıl böylesine çoğalabilir?
Aslında cevabı çok basit; Gözleriniz ondan başkasını görmez, kalbiniz sadece ona aitse ve sadece onun kollarında nefes alabiliyorsanız bunun adı aşktır. Ve aşkın adı Jongin, aşkımızın meyveleri ise Kai ve Lu idi.
Bazı günler bizi izliyorum. Sanki bir ayna gibi dışarıdan yansıtılmış görünüşümüze bakıyorum. Jongin'in ikizler doğduktan sonra nasıl kıskanç ve çocuksu bir adam haline gelişini, her fırsatta eskisi gibi yalnız kalamadığımızı, beni ve tenimi ne kadar çok özlediğini söylerken buluyorum. Jongin, beni zamanında Chen'den de kıskanmıştı ama bu çok daha farklıydı. Artık eskisi gibi birbirimize sarılarak uyuyamıyorduk çünkü yatağımız iki küçük yaramaz tarafından işgal edilmişti ve bu Jongin'i deli etmeye yetiyordu.
Jongin kıskanç bir adamdı evet, ama beni Kai ve Lu'dan kıskanıyor oluşu gerçekten inanılmazdı. Ayrıca, sanki ikizlerle aynı yaştaymış gibi onlarla -bilhassa Kai'yle- sürekli çekişme halinde oluşu beni kahkahalara boğuyordu.
"Baba, diyeceksin bebeğim 'ba-ba' hadi söyle." Jongin, Kai'yi kucağına almış saatlerdir ona baba dedirtmeye çalışıyordu. Her yolu denemişti ama Kai ona baba dememek için direniyordu. Jongin, Kai'ye rüşvet bile vermişti -ki bu daha çok uyku, çikolata ve oyun demekti ama o bile işe yaramamıştı.
"Jongin, yeter artık uğraşma baksana oyun oynamak istiyor." Kai, babasının kollarından kurtulmaya çalışırken sızlanıyor, ağlamaklı bir şekilde kollarını bana uzatarak benden yardım dileniyordu.
"Neden Kai de Lu gibi olamıyor, bak o konuşmaya başladı bile." Kai sanki Jongin'in dediklerini anlamış gibi mama kaşığını Jongin'in yüzüne çarptı ve yaptığı doğru bir şeymiş gibi yüzünün her yeri mama olan Jongin'e bakarak gülmeye başladı.
"Yaah! Seni çirkin." dedi Jongin, peçeteyle yüzünü sildi ve Kai'ye kaşlarını çatarak bakmaya başladı.
"Kai'ye çirkin demekten vazgeç sevgilim. Hem o sana benziyor o zaman sende mi çirkinsin?" Lu kucağımdan bacaklarımın arasına kaydı ve aramızda geçen çekişmeyi kirpiklerini kırpıştırarak ilgiyle izlemeye başladı.
"Hayır, hiçte bana benzemiyor tamamen senin genlerini almış, hatta çiftliğe ilk geldiğin zamanlardaki arsız ve ben her şeyin en iyisini bilirim Luhan'ın birebir kopyası." Kai gibi bende kaşlarımı çatmaya başladığımda Kai bu kez mama kaşığını olduğu gibi Jongin'in yüzüne attı ve yüzü de dâhil üzerindeki bütün kıyafetleri mamaya buladı. Benim bir şey yapmama gerek yoktu, oğlum beni babasına karşı çok güzel savunuyordu.
Jongin, yüzünü peçeteyle sildi ve Kai'yi koltuk altlarından tutarak yere oturttu. Kai emekleyerek yanıma geldiğinde onu kucağıma aldım ve başına küçük bir öpücük kondurdum. Her yemek faslında aynı şeylerle karşılaşıyorduk ve bu yüzden bir süredir ikizlere yerde yemek yediriyorduk.
"Ba-ba." dedi Lu, bütün ilgiyi üzerine çekerek. Mama tabağına plastik kaşığını vurdu ve tekrar etti. Benim küçük, yaramazım tam bir babacıydı ve ilgi çekmeyi çok iyi beceriyordu.
"Bak, Lu ne kadar güzel baba diyor, sen neden bu kadar inatçısın." Kai dudaklarını büzdü ve kollarını boynuma dolayıp başını omzuma koydu.
"Jongin onu korkutuyorsun istediği zaman zaten konuşacaktır lütfen onu rahat bırak."
"O çok tembel ve üşengeç."
![](https://img.wattpad.com/cover/19278174-288-k148562.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel Of Chickens
FanficYazan: Nina Türü: Romantik - Komedi - (Yaoi) - (mpreg) Karakterler: Lay, Kris, Luhan, Kai ve diğer EXO üyeleri. Zhang Yixing -Lay- (23 yaşında) Herkes ona melek der. Wu Yi Fan -Kris- (25 yaşında) Lay ona şeytan der. Lu han - (23 yaşında) Kai ona beb...