14.Bölüm - Kereviz

7.8K 832 186
                                    

-Kereviz-

Jongin aracı çiftliğin önünde durdurdu ve arabadan inip kapımı açtı. Jeep yüksek olduğundan hem binerken hem de inerken çok fazla zorluk yaşıyordum. İleride bebek karnımda daha da büyüdüğünde kesinlikle Jeep'e binemeyecektim ve ben şimdiden doğuma nasıl gideceğimi düşünmek istemiyordum.

"Yakında arabayı değiştireceğim." dedi Jongin belimden tutup beni araçtan indirerek. Düşüncelerimi mi okumuştu?

Düşmemek için ona sıkıca tutunuyordum ama biliyordum ki Jongin beni asla bırakmaz, canımın yanmasına izin vermezdi.

"Neden değiştiriyorsun? Arabanı sevdiğini düşünüyordum."

"Evet, seviyorum ama bebek ve sen daha önemlisiniz benim için. Arabayı en kısa zamanda değiştireceğim." Kollarından kurtulup arka koltukta olan çantamı ve poşetimi aldım ve eve doğru ilerledim. Jongin peşimden gelip kolumu kavradı ve beni kendine çevirdi. "Sorun ne? Neden böyle gidiyorsun, yanlış bir şey mi söyledim?"

"B-ben..." dedim daha fazla kendimi tutamayıp ağlamaya başlayarak. Hamilelik böyle bir şey miydi? Olmadık yerlerde ağlamaya başlıyordum ve kendime ne kadar bunu bir daha yapmayacağımı söylesem de, her seferinde kendime hâkim olamayıp ağlamaya başlıyordum.

"Luhan, sen iyi misin? Neden ağlıyorsun?"

"Y-ya ileride bütün bunlar yüzünden benden nefret edersen? Benim yüzümden hayatın mahvoldu Jongin. Sevmediğin biriyle evleniyorsun, sevdiğin adama sırtını dönüyorsun, benim yüzümden evini komple değiştiriyorsun, şimdi de arabanı değiştireceksin. Bütün bunlar için pişman olmayacak mısın? İleride benden nefret etmeyecek misin?"

"Ne? Hayır, kesinlikle pişman olmayacağım ve senden nefret etmeyeceğim. Bunu daha önce de konuştuk. Lütfen böyle düşünme!" Jongin yüzümü ellerinin arasına aldı ona bakmamı sağladı. "Bak! Sana son kez söyleyeceğim, sakın bir daha saçma sapan fikirlere kapılma tamam mı? Evet, bu kararı almam kolay olmadı, ama aldığım kararlardan asla pişman olmadım ve arabamı sattığımda da pişman olmayacağım, artık için etsin. Lütfen kendini suçlamayı bırak!"

"B-ben..."

"Luhan, şimdi içeri gireceğiz ve Wufan'a bana taşınacağını ve en kısa zamanda evleneceğimizi söyleyeceğiz tamam mı?" Gözlerimden akan yaşları başparmağıyla sildi ve bana gülümsedi. Tanrım ne kadar güzel bir gülümsemesi vardı. "Tamam, mı dedim?"

"T-tamam."

"O halde, şimdi eve girelim. Elimi tut."

O kadar şaşkındım ki! Hayatıma fazla erkek girmemişti, yani okulda çıkarılan dedikoduları kale almazsak şu ana kadar tanıdığım ve bildiğim erkeklerden çok farklı biriydi Jongin. Tamam, ilk günlerde onun da diğerlerinden farkı olmadığını düşünmüş olabilirim ama özünde öyle biri olmadığını şimdi daha iyi anlıyorum. O mükemmel biri ve eminim ki ileri mükemmel bir baba olacak.

Bakışlarım hala bana uzattığı ele bakıyordu. O an tekrar emin oldum ki bu eli tutarsam bir daha asla bırakmak istemeyecektim. Elini tuttum ve onunla birlikte eve doğru ilerledim. Jongin elimdeki poşeti ve çantamı alıp yürümeye devam etti. O gerçekten çok centilmen bir erkekti.

İçeri girdiğimizde Wufan'ı telefonla konuşurken bulmuştum. Sürekli sorular soruyordu. Yine kime sinirlenmişti bir türlü anlayamıyordum.

"Evet, yeni gittiğinizi bende biliyorum Chanyeol sadece işinizi bitirip biran önce gelin tamam mı? Yixing'in tavuklarla ilgilenmesi gerekiyor. Ha bu arada muz almayı da unutma!" dedi ve telefonu kapattı. "Sen burada ne arıyorsun?" Jongin'i görünce sesini yükseltti ve telefonu çalışma masasına fırlattı.

Angel Of ChickensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin