"Şimdi geçti. İyiyim." Elim karnımda ve ben derin derin nefes alıyordum. "Yakın zamanda evimize dönmeliyiz. Sancıların giderek artıyor." Bu sancı olayını Yoongi'ye söylememeyi düşünmüştüm ama saklamamın doğru olmadığını anlayarak ona anlatmıştım. Sık sık sancılarım oluyordu ve o yanımda olduğu için korkmuyordum.
"Ama evimize döndüğümüzde tek başıma olacağım. O zaman kim bana yardım edecek?" Dedim. "Jimin var. Seokjin var. Onlar yanında olurlar. Ben de her gün her saat seni ararım. Olmaz mı?" Acaba kalmak istemiyor olabilir miydi? "Yoongi onların ikisi de okuyor. Sürekli onlardan yardım alamam. Doğru olmaz. Sen ise dükkanda olacaksın. Sancım olsa bile bana nasıl yardım edeceksin ki?"
Bir de doğum vardı. Doktor ile anlaşmış ve doğumdan birkaç gün önce hastaneye yatacağım için sorun yoktu ama şimdi dönersek ben kendi başımın çaresine bakamazdım. "Biraz daha kalsak olmaz mı?" Dudaklarımı bükerek istediğimi yaptırmak istiyordum ama bunu yapınca o kızıyordu. "Ben de istiyorum kalmayı ama doğum yaklaşıyor."
"Bana istediğim kadar kalabileceğimizi söylemiştin ama." Ciddi görünmek için kaşlarımı çattım. "Çiçeğim elbette istediğin kadar kalabiliriz ama sence de biraz fazla olmadı mı?" Dedi. "Tamam gidelim o zaman."
"Tavır yapma lütfen. Annem ve babama daha fazla rahatsızlık vermek istemiyorum sadece." Şaşkınca ona baktım. "Bizden rahatsız mı oluyorlar?" Elini alnına vurdu. "Hayır. Tabii ki olmuyorlar ama onlar yaşlılar. Bizimle ilgilenemiyorlar. Kendimi anlatamıyorum galiba."
"Ben seni anlıyorum canım." Dedim gülümseyerek. O istiyorsa dönerdik. Benim için sorun olmazdı. Başka zaman yine gelirdik. "Dönelim o zaman." Öpücüklerini yüzüme dizdi. "Beni anladığın için teşekkür ederim. Biraz dışarı çıkalım mı?"
"Olur." Doktor sık sık yürüyüş yapmamı söylemişti. Yoongi de beni yalnız bırakmayıp benimle yürüyordu. Hatta sürekli yürütüyordu.
Annesi televizyonda bir şeyler izliyordu. Biz de biraz yürüyeceğimizi söyleyerek çıkmıştık. "Şu sıralar hiç çalışamadık biliyor musun?" Dedim. Elini ensesine atarak kaşıdı. "Biliyorum." Aferin biliyordu. "Daha fazla da çalışacağımızı da biliyorsundur bence."
"Maalesef biliyorum." Yüzündeki ifade gülmeme neden oluyordu. "Aaa! Yoongi! Bana da pamuk şeker alsana." İşaret parmağı ile pamuk şeker satan adamı göstermiştim. "Hoseok son aylara giriyoruz. Doktor hamur işi ve tatlı şeyler yememen gerektiğini söyledi." Şimdi beni kıracak mıydı yani? "İstisnalar kaideyi bozmaz." Dedim.
"Sadece pamuk şeker. Başka bir şey yok. Anlaştık mı?" İstemesem de onu onaylamıştım. Bebeğimiz doğduktan sonra bol bol tatlı yiyecektim! Yoongi pamuk şekeri alana kadar bebeğimize bir şeyler fısıldamıştım. Bu ikimizin arasında olan bir şey olduğu için kimsenin duymasını istemiyordum. "Teşekkür ederim hayatım." Diyerek paketi açtım. Pamuk şekerin kötü yanı hemen bitmesiydi. Hemen ağzında eriyordu. Keşke daha fazla yapsalardı.
"Bebeğimiz nasıl da mutlu oldu!" Hareketlerini hissedebiliyordum. "Evet. Koca bebeğim ve ikimizin küçük bebeği çok mutlu oldu." Yüzümdeki gülümseme büyüdü. "İster misin?" Pamuk şekeri ona uzattığımda hafifçe geri itti. "Siz yiyin. Benim canım istemiyor."
"Peki benim kocamın canı ne istiyormuş?" Dedim oyuncu bir tavırla. "Senin kocanın canı eşini öpmek, yanından hiç ayrılmamak istiyormuş." Dudaklarımı yaladım. Oyuna biraz daha devam edebilirdik. "Eşi de çok istiyormuş bunu."
"Gerçekten mi? Senin kocan bunları hiç duymadığı için çok şaşırıyormuş." Elimi tutan eli sıklaştı. "Evlerine döndüklerinde daha çok şaşıracak o." Sonunu düşünmeden böyle bir şey söylemiştim ve sanırım alfa fazlasıyla mutlu olmuştu.
![](https://img.wattpad.com/cover/276917508-288-k179632.jpg)