23. Bölüm: "Karnını mı açıp göstersin?"

1.3K 125 27
                                    

"Dükkana uğramam gerek. Sen burada bekle. Ben birazdan geleceğim." Dedi Yoongi. "Hava almak istiyorum. Sen gelene kadar biraz dolanayım." Arabada ki poşeti alarak çıktı.

Ben de arabadan inmiş ve yoldan gelen geçeni izliyordum. Yine dedikoducu teyzeleri görünce başka yöne dönmüştüm. Onları görmemiş gibi yapacaktım fakat çoktan onları gördüğümü anlamışlardı. "Baksana Hoseok'a. Karnı nasıl da belli oluyor." Duymak istemiyordum. "Yastıkmış o. Kısır olduğunu saklamak için oyun oynuyormuş." Bir dakika! Bu kadın ne diyordu?!

"Ne? Ciddi misin?" Kadın başını salladı. "Çocuk esirgeme kurumuna gitmişler. Oradan çocuk alacaklarmış." Bu kadarı da fazlaydı ama! "Hiçte yastığa benzemiyor aslında." Dedi diğeri. Zaten yastık falan da değildi. Benimle ne alıp veremedikleri vardı?

"Yastık o. Gerçekten de yastık." En iyisi arabaya geçip Yoongi'yi bekleyemeliydim. "Burada ne oluyor?" Yoongi'nin sesini duyunca ister istemez gerilmiştim. "Yok bir şey. Hadi gidelim." Çenesi gerilmişti. Duymuş muydu yani? "Hoseok çok üzgünüm. Sana insanları takmadığımı söylemiştim ama yeter artık. Eşime tek kelime daha ettirmem. Buna son verip geleceğim."

"Yoongi boş ver. Değmez." Dedim. "Beni araba da bekle. Hemen geleceğim güzelim." Sert feromonu etrafımı sararken ona itaat ederek arabaya geçtim.

Camdan gördüğüm kadarıyla kadınlara doğru ilerledi ve onlara baktı. "Bir şey mi oldu evladım?" Dedi hakkımda saçma sapan konuşan kişi. "Evet oldu. Aileniz sizin gibi oksijen israflarını dünyaya getirdi." Gerçekten de çok sinirlenmişti. "Ne diyorsun sen? Terbiyeni takın." Yoongi'nin üzerine yürümekten sakınmamıştı kadın.

"Burada kimin terbiyeli kimin terbiyesiz olduğunu tartışmayalım isterseniz." Çatık suratını görebiliyordum. "Hoseok ne yapsın? Karnını mı açıp göstersin? Neden susuyorsunuz?! Cevap versenize!" Sesi yükselmişti. Ürkmüştüm. "Bir daha eşim hakkında olup olmadık yer de olup olmadık sözler ettiğinizi duyarsam bu mahalleyi başınıza yıkarım." Sonra da yapmacık bir gülümseme ile "İyi günler." Dedi.

Arabanın kapısını açarak bindi. "Şimdi evimize gidebiliriz." Diyerek çalıştırdı. "Böyle bir şey yapmana gerek yoktu." Dedim. "Hoseok bunu boş verelim. Sadece önümüze bakalım olur mu?" Başımı sallayarak camdan yolu izledim. Yoongi konunun açılmasını istemiyorsa ben de açmazdım.

Daegu'dan geleli 1 haftayı geçmişti. Şimdiden orayı özlemiştim. Gayet sakin ve huzulu bir yerdi. Keşke buraya hiç gelmeseydik.

"Şimdi ayaklarını uzatıp dinlen. Ben de evde ki eksikleri alıp geleceğim." Koltuğa oturduğumda ayaklarımı tutmuş ve kaldırarak koltuğa koymuştu. "Yardım etmemi ister misin?" Bu halimle edebileceğimi sanmıyordum ama yine de sormuştum. "Hayır. Siz evde beni bekleyin. 2-3 saate geleceğim."

Ben biraz vakit geçiririz sanıyordum. Neyse bol bol vaktimiz vardı sonuçta. Bugün olmazsa yarın olurdu. Televizyonu açmak için kumandayı elime aldığımda Jimin mesaj atmıştı. Sıkıldığını ve bize gelmek istediğini söylemişti. Ben de olumlu bir yanıt vererek o gelene kadar atıştırmalık hazırlamıştım.

Hepsini masaya yerleştirdikten sonra kapıya yönelmiştim. Delikten Jimin'in geldiğini gördüğümde kapıyı açarak onu içeri almıştım. "Hoş geldin." Gülümseyerek içeri girdi. Üstünde ki hırkayı çıkardı. "Hoş buldum."

"Nasılsın?" Diyerek sandalyeye oturdu. "İyiyim. Sen nasılsın?" Dedim. Atıştırmalıklara bakınca ağzımın sulandığını fark etmiştim. Ben doğumdan sonra nasıl kilo verecektim?! "Ben de iyiyim." Dudaklarını yalayarak bana baktı. "Sana bir şey söyleyeceğim."

"Ne söyleyeceksin?" Bakışlarını kaçırarak meyve suyundan içti. "Hamileyim." Çiğnediğim şeyi zor da olsa yutarak "Gerçekten mi? Çok sevindim!" Dedim. Sonra ise aklıma birtakım sorular takılmıştı. "Okurken zorlanmayacak mısın?"

Barren |Sope✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin