31 - YETİŞKİNLERİN KABUSLARI

549 46 106
                                    

(Keyifli okumalar🤍)
Lütfen yorum yapıp oy vermeyi unutmayın🤍

Şarkı; Kötü Orman; İnsanız Ya İşte

Şarkı; Kötü Orman; İnsanız Ya İşte

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tik, tak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tik, tak...
Zaman akıyor, Mahzen var olmaya devam ediyor. Saat, zindanda sallanıyor ve hepimiz kaçıyoruz.
Yine bir basket sahasındayız, aramızdan bir kişi eksik. Yine bir basket sahasındayım, geçmişim arkamda soluklanıyor.
Peki ya soruyorum sana;
Uyursam geçer mi?
Bu kabus biter mi?

Kafatasından sonra gelen cinayetler, ruhların dans ettiği bahçeye gömüldüğünde; gece yarısı karanlık bir basket sahasının demir kapısı büyük bir gürültüyle açılmış.

Gıcırtıyla suratını ekşiten küçük kız çocuğu, arkasını dönmüş ve onlara bakıp kafasını sallamış. Yaşına rağmen içindeki tedirginliği sadece onların gözlerinin içine bakarak giderebilmiş.

Işık sahaya giren bu altı çocuk olmuş ve karanlık onların umutlarıyla aydınlanmış.

Basket sahası ıssız bir sokağın tam köşesinde, ayın ışınlarını alamayan en kuytu duvarın dibindeymiş.

Çilen, Dirim, Kutay, Açelya, Barın ve Tan. Onlar geleceğin şövalyeleri, geçmişlerinin hayaletleri. Ellerinde Frezyalar filizlenirken, avuçlarından akıyordu kanlar; kafataslarına çocukluklarının ölümü olarak.

Biliyorlardı, Frezya sadece aralarından biri değildi. Aslında hepsi birer frezyaydı ve evlerinin tek umutlarıydılar. Gelecekte, çocukluklarının da... Ve onların evleri, dünyanın milyonlarca noktasında yer alan, büyük küçük sayısız basket sahasıydı.

Baktığında, basket sahasının içinde altı çocuk görüyorsun. Baktığında, basket sahasının ortasında açmış altı dal Frezya görüyorsun. Ve asıl mucize, sahaya asla vurmayan ay ışığının, Frezyaları tüm ilgisiyle parlatmasıydı.

Sahanın tam ortasında durmuş bu çocuklar ve bir daire şeklini oluşturarak bakmışlar birbirlerine. El ele tutuşmuşlar, beraberlikleri yabancı ellerin üzerlerine dokunmasını engellesin diye.

KAYIPLARIN NİDASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin