"Ne güzelmiş burası"
"Arkadaşımın yeri"
"Hadi canım"
"Dalga geçmiyorum hatta" dedi ve etrafa kısaca göz gezdirip "Fırat" diye bağırdı ve birine el salladı. Bağırdığı adam Ahmet abiyi görünce gülümseyip yanımıza geldi ve Ahmet abiyle kafa tokuşturarak selamlaştılar.
"Kardeşim hoşgeldin" dedi ve bana baktı.
"Sende hoşgeldin, ben Fırat" dedi ve elini bana uzattı.
"Sidelya bende, memnun oldum" dedim ve elini sıktım.
"Gelin sizin için bir masa ayırmıştım" dedi ve ilerlemeye başladı. Ahmet abide elimi tutarak ilerlemeye başladı.
kimin elini tutuyorsun aslan parçası Alaz gelir o elini söker götüne sokar vazo gibi etrafta gezdirir seni, adam ol.
Ne diyorsun sen ya
Geniş bir iskelenin üstüne yapılmış kafe tarzı bir yerdi. Bize ışıkla kaplanmış masanın oraya getirince durdum.
evlenme teklifi mi edecek ayol
Etmez inşallah
inş cnm inş
"Siz oturun garsonlardan biri size menüyü getirir, afiyet olsun " dedi ve yanımızdan ayrıldı. Ahmet abi sandalyeyi çekip bana bakmaya başlayınca oturmamı beklediğini anladım. Gülümsedim ve çektiği sandalyeye oturup onun karşıma oturmasını izledim.
Önümüze konan menülerle bakışlarımı Ahmet abiden çekip menüye baktım ve "Teşekkürler" diye mırıldandım.
Menüyü açacağım sorada Ahmet abi elini uzattı ve menüyü elimden aldı.
"Hiç açma menüyü güzelim. Ben söyleyeceğim"
Tek kaşımı kaldırıp ona baktım
"Tamam" dedim ve arkama yaslandım.
Hala yanımızda olan garsona "2 tane peri tozu ve 2 tane aşk ağacı istiyorum" dedi
"Ne garip isimler bunlar"
"Karısı seçmiş"
"Anlamadım?"
"İsimleri tek tek Fırat'ın karısı seçmiş"
"Yaa. Niye böyle isimler seçmiş, hiç konuştunuz mu?"
"Görüntülerine ve tatlarına bakarak seçmiş diye biliyorum"
"İyiymiş"
Sessiz geçen bir kaç dakikadan sonra siparişlerimiz gelmişti.
İlk başta önüme peri şeklinde, pembe, üstünde hafif hafif mor ve gri simlerin olduğu tek kişilik bir pasta konmuştu. Sonrasında içicek olarak yeşil bişe konmuştu. Hemen size görüntüsünü anlatayım. Bardağı ağaç gövdesi gibi olan kahverengi bir bardaktı. Üstünde ise , hani çok fazla köpüklü köpüğü bardaktan taşacakmış gibi olan ayranlar varya. He işte onun yeşilini düşünün, yeşil krema sıkılmış gibi. O yeşil şeyin üstünde ise küçük küçük kalpler vardı. Pipet olaraksa bambu görünümlü bir şey vardı.
Açıkçası güzel görünüyordu.
"Hadi tat bakalım"
Çatalımı elime aldım ve pastadan bir çatal aldım.
Ağzıma götürüp biraz çiğnedim. Bir anda gözlerim büyüdü.
"Bu mükemmel bir şey!"
Ahmet abi dediğime güldü ve içeceğimi gösterdi. Ondan bir hüp çektikten sonra Ahmet abiye döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basketcim 🏀
ChickLitHer şey beden hocasından kaçarken onun dolabına saklanmamla başlamıştı. Ya da ben öyle sanıyordum. 🏀 Kapıya en uzak olan dolaba doğru koşmaya başladım. Dolabı açtığım gibi kendimi içine attım. Kapının gıcırtısını duyduğum gibi nefesimi tuttum. All...