2.0

9.5K 344 27
                                    

Kaşlarımı çattım ve paragrafı tekrar okumayı denedim.

Ada'nın evinde kalmayı kabul etmemin üzerinden 1 hafta geçmişti. 

Kabul ettikten sonraki gün Alaz'la annemin evine gitmiş ve ordaki yatağımı, dolabımı, masamı buraya getirtmiştik. Onları yerleştirdiğimizin ertesi günü Naz'lardan eşyalarımı almıştım. Ve onlarında ısrarıyla Naz, ben, Miray ve Ada ev alışverişine çıkmıştık. İşte aburcubur, yatak örtüsü, yorganı, mercimeği, bulguru derken sonunda bitmişti.

Bu 1 haftada Alaz'ın halasının yanında işe girmiştim. Okuldan çıktığım gibi kafeye gidiyor ve akşam 8 buçuğa kadar çalışıyordum. 9 gibi eve geliyor ve gece 12-1 e kadar test çözüyordum. Sonrasında uyanıyor ve aynı döngüyü devam ettiriyordum.

Bu 1 hafta da Alaz'la baya samimi olmuştuk. Sürekli ablamın evini ziyaret edeyim bahanesiyle eve geliyor ve birlikte ders çalışıyorduk.

Soruyu çözemeyeceğimi anlayınca kitabı kapadım ve sandalyeden kalktım.

Saate baktığımda 2'yi gösterdiğini gördüm.

Ben bu kadar saat nasıl çalışmıştım ya?

Haftasonu iş düzenim: sabah 9 ile öğlen 2 arasıydı.

Yarın erken kalkacağım için şimdiden uyusam iyi olacaktı.

Yorganımı kaldırdım ve altına girdim. Vücuduma hücum eden soğuklukla gülümsedim ve gözlerimi kapadım.

🏀

sidelyanın odası bu ama klimasız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

sidelyanın odası bu ama klimasız.

Kaşlarımı çatmış bir şekilde etrafa bakarken bir anda önümde zıplayan şeyle bakışlarımı yere çevirdim. Önümde gülümseyerek zıplayan küçük kıza baktım.

Uzun dalgalı saçları her zıplayışında yukarı kalkıyor, aşağı iniyordu. Küçük kahverengi gözleri güneş gibi parlıyordu.

Karşımda duran küçüklüğüme kaşlarımı çatarak baktım.

"Hatırla" dedi ve daha cevap vermemi beklemeden koşarak yanımdan uzaklaştı ve ilerdeki küçük oyun parkına gitti.

Salıncağa oturmuş sallanırken yanına koşarak küçük bir çocuk geldi.

"Sidelya'm bak sana papatya getirdim" dedi ve yerden koparıldığı belli olan papatyaları küçük Sidelya'ya uzattı.

Yavaşça yanlarına yaklaştım fakat bana dönmediler. Çocuğun yüzünü görmek için Sidelya'nın arkasına geçtim. 

Kıvırcık saçlarıyla, hokka burnu ve çekik gözleriyle çok tanıdık geliyordu.

Tam ağzımı açmıştım ki ilerden koşarak gelen sarı saçlı çocukla sustum.

Basketcim 🏀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin