Odanın içindeki eserlere göz gezdirirken hafifçe bir kaç adım attım. Nefes sesim ve adım seslerim dışında hiçbir ses duyulmayan atölyede hafifçe eserlerinin önüne geldim. "Sara, karşıma bir şekilde, hiç hoş olmayan şekillerde çıkıyorsun." Omuz silktim. "Bana bunu sen yaptırıyorsun." Hafifçe elimdeki şişeden yere dökülmesine izin verdiğim sıvıya değmeden bir kaç adım attım ve atölyenin çıkışına yürüdüm. "Halbuki ben bunu yapmış olmayı asla hak etmiyorum." Bir kaç saat önce Betth'in masasından aldığım altın rengi çakmağa baktım. "Ne zevksiz bir seçim." Omuz silktim ve hafifçe ateşin karanlık koridoru aydınlatmasına izin verdim. Gözlerime çarpan kızıl renge bakarken çakmağı hafifçe elimden atölyenin girişine bıraktım. "Betth çakmağını böyle ulu orta yerlerde bırakmaman gerektiğini sana söylemediler mi?" Hafifçe güldükten sonra ateşin çizdiğim yolda, yol alışını izledim. Yangın alarmının gürültülü sesi tüm koridorda yankılanırken camdan sakince izlediğim atölyedeki diğer eserleri gözüm görmüyordu. Gördüğüm tek şey o ve onun özenle yaptığı tablolarıydı. Alevler çizdiğim yoldan Abel'in heykeline geldiğinde dudaklarımı büzdüm. "Olamaz, Abel güzel yüzünün hak etmediği bir yerde olmamalıydın." Yüzümü üzgünce elime gömerken mırıldandım. "Yazık oldu." Hafifçe arkamı döndüğümde koşarak koridorun başından yaklaşan kıza baktım. Ağır adımlarla ona doğru yürürken seslendi. "Sen ne yaptın?"
İlerlemeye devam ederken hafifçe güldüm. "Eserlerimden kurtuldum." Saçımı hafifçe arkaya atıp kulağımın ardına bıraktığım beni ortaya çıkardım. "Onları göndermeye hazır değildim."
Geri dönmem için bağırırken kapıdan çıktım ve son bir kez koridora döndüm. Koşarak merdivenlerden indiğinde arkamı döndüm ve yavaşça fakülteden uzaklaştım.
"Adalet olmadığı sürece istediğim kadar adaletsizlik yapabilirim."
![](https://img.wattpad.com/cover/281949339-288-k350461.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sacrifice gxg
Short StoryBaşka biri olmaya o kadar kapılmış ki neye dönüştüğünü kendine söyleyemeyecek kadar korkak, aslında kim olduğunu göremeyecek kadar da körleşmiş.