Karanlıkta zar zor araladığım gözlerimi vücudumdaki ağrı ve acıyla hafifçe araladım. Karanlıktan hiçbir şey göremediğimde nerede olduğumu idrak etmeye çalışırken nefesimin daraldığını hissettim. Kollarımda hissettiğim şeyle bileklerimin birbirine bağlandığını fark ettim. Arkadan gelen gürültülü ses ve sallantıdan bir arabada olduğumu düşündüğümde ve çığlık atma hissiyatıyla dolduğumda ağzımın üzerindeki sıkıca bağlanmış kumaşı hissettim. Gözlerimi irice açarken debelenmeye çalıştım. Ağzımdaki kumaşa rağmen bir kaç boğuk çığlık bıraktım. Uyuşuk zihnimle ne olduğunu anlamaya çalışırken araba olduğu yerde durdu ve karanlık hafifçe aydınlandığında yüzümün önünde bana bakan Sara ile karşılaştım. Gözlerimi irice açtığımda elini hızla ağzıma tutup beni kucağına aldı. Hafifçe çırpınırken sertçe kavrayıp gecenin karanlığında hızla yürüdü ve gelmek için önceden kiraladığım evin garajının önünde durdu.
Beni yere sertçe bırakıp garajı yavaşça açarken neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordum. Belki de kabullenmek istemiyordum. İçimde koca bir ağırlık hissediyordum. Her şeyin planlanmış olup olmadığını düşünmek belki de canımı yakıyordu.
Kolumdan tutup sertçe kaldırdı ve garaja doğru sürükledi. İçeri girip beni kenara bıraktı ardından hızla kapıyı kapadı. Boş gözlerle ona bakarken öfkeyle bağırdı. "Bakma bana öyle!" Derin bir nefes alıp elini saçlarından gergince geçirdi. Hafifçe dolan gözlerimin sebebi kendi aptallığıma acıyor oluşumdu.
"Benim tek çıkış yolum sendin. Senden başka çarem yoktu Felicia."
Yere oturup sırtını duvara yaslarken devam etti. "Sen doğuştan yeteneklisin, geleceğin parlak. Ailen hep seninleydi seni desteklerdi." dediğinde daha önce aklıma gelen bir konu tekrar geldi.
Merak ettim; gerçekten sorunlu bir zihne sahip olmak için kötü bir aile veya kötü bir hayat mı gerekirdi? Her şey yolundayken insan sırf kendi içindeki hırslara yenik düşemez miydi? Onun gözlerine bakarken gördüğüm karanlığın hırs olduğundan emindim.
"Ama benim sen olmaya ihtiyacım vardı." dediğinde ona baktım. İçimden ona tek bir cümle söylemek geçti. Gördüğüm korkunç ifadesini dile getirmek istedim. Ama edemedim.
O an ne kadar aptal davrandığımın farkına vardım. Bunca zaman hissettiğim karanlık bakışlarına rağmen safça ona sevgi beslediğimin farkına vardım. Başlarda kötü olanın kendim olduğunu sanarken aslında içindeki korkunç hırsı göremediğimin farkına vardım.
Sinirle kalktı ve yaklaşıp belimi açtı ve eski yaraya baktı. "Tek farkımız buydu." Uzaklaşıp garajdan eline kesici bir alet aldı. Gözlerimi irice açtığımda hafifçe başını iki yanında salladı. "Bir süre sen olmanın tadını çıkarmak istiyorum." Hafifçe vücuduna benimkiyle aynı izi bırakırken gözlerimi kapadım. Bu kadar hırsın insanı ne kadar delirtebileceğini gördüm ve anladım. Adım sesleri uzaklaştığında gözlerimi araladım.
Keskin aleti yere atmış belini tutarken bana baktı. "O kadar da acıtmıyor." Hafifçe yaklaşıp yüzüme eğilirken diğer eliyle sertçe yüzümü kavradı. "Senin için buna değer."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sacrifice gxg
ContoBaşka biri olmaya o kadar kapılmış ki neye dönüştüğünü kendine söyleyemeyecek kadar korkak, aslında kim olduğunu göremeyecek kadar da körleşmiş.