10

129 13 0
                                    

İçimde yeşeren her hisse bir isim vermek zorunda değildim. Hiçbir zaman vermedim de. Fakat yağmurun altında yürürken yüzümden yere damlayan su damlalarının arasında onun adımlarını takip ederken ilk defa içimdeki bir hissi sorgulamak istedim.

Kısa bir an yağmurda koşarak ilerlemesine takıldım. Bu kadar farklı mıydık diye düşündüm. Yağmurun altında yavaş yavaş yürürken bir evin önünde yavaşladı ve çantasını karıştırmaya başladı. Kısa bir arayışın ardından sinirle iç çekti ve derin bir nefes alıp zili çaldı. Kapı bir süre sonra aralandığında daha net görebilmek için yaklaşıp arabanın ardından izledim. "Kapıyı çalma demiştim!" Karşıdan hafif yüksek sesle bağıran kadına baktım. "Anahtarımı unutmuşum." dediğinde hafifçe arkadan yükselen gök gürültüsüyle sıçradım. İçeri girip kapıyı kapatırken mırıldanmalarına devam etti. "Baban konuşmak için seni bekliyor." Ayağa kalkıp evin karşısındaki kaldırıma ilerledim. Islanan saçımı hafifçe arkaya atarken gözlerim aralık perdeden gözüken oturma odasına kaydı. Babasının karşısında dizlerini birbirine birleştirmiş ürkek bir duruşla oturuşuna baktım. Normalde gözüme bu kadar ürkek gözükmezdi. Fakat şuan gördüğüm ürkek duruşu gözlerimi hafifçe kırpıştırmama neden oldu. 

O gece bir süre birbirlerine bağrışlarını ve kavga edişlerinin doğal döngüsünü izlerken aniden perde suratıma kapandığında hafifçe olduğum yerde kalakaldım. Beni görüp görmediklerini merak ettim. Ya da sorunun ne olduğunu merak ettim. Ardından üst kattaki odasının ışığı yanıp içeri girdiğini ve kendini yatağına bıraktığını gördüğümde hafifçe çekilip derin bir nefes aldım. Ayağa kalkıp pencereye yaklaştığında gözlerimiz buluştu. Kısa bir an kim olduğumu sorgularcasına baktıktan sonra ifadesizce bana bakmaya devam etti. Bir adım geri atıp sırtımı arkamdaki evin duvarına yasladım. Gözlerini üzerimden çekmezken perdeyi hafifçe kapadığında artık ona dair hiçbir görüntü görmeme izin vermedi. Derin bir nefes alıp tüm gördüklerimi hazmetmeye çalıştım. 

Neden burada olduğumu dahi bilmezken tüm yaşamını görmek beklediğim şey değildi. Her gece böyle tartışmadıklarından emindim. Ama sanki bunu devamlı yapıyor gibi rahat ve alışkınlardı. Dışarıya çok mutlu bir ailesi varmış gibi yansıtmıyordu. Gerçi gördüğüm tek bir sahne ailesinin kötü olduğu anlamına da gelmezdi. Ama yine de içimde hissettiğim o küçük hisle onun kırgın olduğunu görebiliyordum. Bir şeylere karşı çok kırgın olduğunu. 

Orada ne kadar beklediğimi bilmiyorum. Onu görüşümün üzerinden bile saatler geçmişti hatta. Oldukça karanlık olmasına rağmen evime dönmek bile istemiyordum. Sabaha kadar orada kalmak ve tüm her şeyi birbirine bağlamak, bir anlam çıkarmak istiyordum. 

Onu izlerken sanki başka bir evrendeki varlığımı izliyormuş gibi hissetmiştim ve bu bana hiç iyi gelmemişti. 2 annesiyle yaşayan bir kız çocuğuyken bir anda her şey alt üst olmuş, problematik bir anne babayla birlikte bir tartışmanın içerisinde olan benmişim gibi hissetmiştim.

Üstelik tüm bunlar yaşanırken yağmurun altında beni izleyen varlığım sanki bir beden değilmiş gibi hissettirmişti. Sanki bir gölgeden ibaretmiş gibi. Yağan yağmur üzerine değse bile sanki bir şey hissettirmezmiş gibiydi. Halbuki sırılsıklamdı. 

Her anlamda sırılsıklam olmuştu. Gördüğü tek bir şey onu sırılsıklam etmişti. Kendisini izlemek mi onu sırılsıklam etmişti?  Kendisini izleyen bir hayalet mi olmak onu sırılsıklam etmişti?

Yere çömdüğümde hafifçe kapı açıldı. Gözlerimi yerden kapıya çevirdim. Elinde şemsiyesi ve terlikleriyle bana doğru hafifçe koştu ve eğildi. "Ne yapmaya çalışıyorsun?" Güldüm.

"Niye geldin?" dediğimde gözlerini kırpıştırıp elime hafifçe dokundu. "İyi misin?"

Bana bu soruyu sorduğunda kendimi rüyadan uyanmış gibi hissetmiştim. Sanki tüm bu yaşananlar kısa ama uzun hissettiren bir rüyaymış gibi. 

Eğilip tek eliyle yüzümü tuttu ve ıslak yüzümü hafifçe sildi. "Kafayı mı yedin?" 

Başımı salladım. Hafifçe güldükten sonra elimden tuttu. "Sarhoş musun?" Güldüm. Ben içmezdim ki. Daha önce içmemiştim de. Ona bunu düşündüren neydi diye de düşündüm. Sarhoş olsam neden onun evinin önüne geleceğimi düşünmüştü diye de düşündüm.

Omuz silktim. "Belki de." 

Sacrifice gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin